CEMİYET Rusların ve peyklerinin Sputniğin, Amerikanın ve Batılıların ise a- tomium'un gölgesinde XX. yüzyılın devasa meyvalarını teshir ettikleri Brüksel Fuarında biz neyi teşhir e- dip te övüneceğiz diye üzülenler ve Brüksele — gönderilen — Görülmemiş Kalkınma panolarına — bakıp bakıp göğüs geçirenler geçen haftanın so- nunda bir dere kadar teselli buldular. Basın—Yayn ve urizm Bakanlığı, Brükselde teşhir edilecek olan — panolardan, şiş — kebabından ve Türkiyede bulunmayan Türk kah- vesinden sonra nihayet alâka çekici bir şey bulmuştu. Bu, Dior'u- Car- ven'i ve Jack Fath'ı bile imrendire- cek kadar güzel olan Türk elbise modelleridir. Brükselde adımızı du- yuracak olan şey, —yerinde bir teşhisle tesbit edılmışt r Geçen haftanın sonunda bir öğ- leden sonra Hilton Otelinin lobby'- sindeki kalabalık canı yükrekten bu kanaata varmıştır. İstanbul sosye- tesinin -kalbur değil de- elek üstü hemen bütün hanımlarının hazır bulunduğu bir defilede teşhir edilen ve Olgunlaşma Enstitüsünün aylar- ca süren cansiperane — gayretlerinin meyvası olan bu birbirinden şık elbi- seler, daha Brüksele gitmeden İstan- bulda yüzlerce müşteri buldu. iltonun dört bir tarafı camlarla kaplı holüne giren şık kıyafetli ve zarif tavırlı hanımlar telaşlı adım— larla yeşil halıların üzerinde yür yerek evvelâ sola, biraz sonra da sa- ğa kıvrılarak merdivenlerden zemin kata indiler. Hemen hepsi de Çocuk Türk kıyafetleriyle iki manken Bu surat kime? AKİS, 24 MAYIS 1958 Dostları Derneğinin tertiplediği de- fileli çayın başlıyacağı saati kaçır— mam telâşındaydılar. — İstanbulun hamiyetli hanımları, bundan sekiz yıl evvel bir araya gelerek kimsesiz çocukları halk dilindeki adiyle "Köp— rü altı çocukları" nı islah ve cemi- yete — faydalı bir hale — sokmak gayesıyle Çocuk — Dostları — Derne- ğini kurmuşlardır. Süreyya — Ağa- oğlunun Başkanlığındaki hamiyet- li hanımların kalblerinde yatan as- an. —Amerikadaki ve lngılteredekı "boys town"lara benzer hiç olmazsa bir tane çocuk sitesi meydana getir- mektir. Fakat — zenginlerimizin tek rarlanması lüzumsuz alâkasızlığı dolayısı ile çocuk sitesi, — hayallerin ve rüyaların malı olmaktan ileri gi- dememektedir İşte böylesine ulvi ga- yelerle hareket eden Çocuk Dostla- rı Derneğinin becerikli Gelir Kolu, Beynelmilel Brüksel Fuarında teş- hir edilmek üzere hazırlanan Olgun- aşma Enstitüsünün kadın elbiseleri kolleksiyonunu Brükselden evvel İs- tanbulda verilecek bir çayda teşhir ettirmeğe muvaffak oldular. Çaylı defile, gerçekten. İstanbu- lun müşkülpesent sosyetesi için son zamanların en cazip hâdisesi oldu. kalabalık ile artık en güzel temsilcileri aynı çatı altın- da toplandılar. Şayet bu toplantıda bir yoklama yapılsaydı İstanbul sos- yetesinin eleküs hanımlarının mevcut olmayanı çıkmıy caktı. Defileli çayda Ankaralı misafir- ler de vardı. Bunlar daha ziyade eş- leri Dışişleri Bakanlığında — vazifeli hanıımlardı. Cumhurbaşkanı ile Batı Almanyaya giden eşleri ile buluşmak üzere İstanbula gelmişlerdi. — Genel Sekreter Melih Esenbelin eşi Emine Esenbel, Protokol üdürü Veysel Versanın eşi Mübeccel Ver- san ve Sıtkı Yırcalının yerine Ba- sın-Yayı Bakanlığına getirileceği şayiaları dolaşan Halim Alyot bu Ankaralı — misafirler ara- sındaydı. Brükseldekl Türk Pavyonu için hazırlanan elli elbise — Olgunlaşma Enstitüsü için şüphesiz bir zafer sa- yılabilir. Eski Türk kadın kıyafetleri ile. son dünya moda cereyanlarının telafi suretiyle, rengârenk ve muh- teşem bir kolleksiyon meydana geti- rilmiştir. Cömertçe kullanılan yerli motifler ise bambaşka bir espri ya- ratmış ve büyük bir orijinalite teşkil etmişler. Türk giyim zevkinin ve modasının kaynağı ve — hareket noktası zekice keşfedilmiştir. Mo- dern zevke eski maya katılmış, orta- ya bir takım harikulade — neticeler çıkmıştır. Anadoludaki köylü — kızın gelinlik havlusunun kenarına işlenen motifler, Olgunlaşma Enstitüsünün meselâ çuval biçimi gece elbisesinin eteklerini süslemektedir. Süley: niye- Sultanahmet gibi camılerın i- cinde görmeye alıştığımız çini mo- Defilenin mankenleri “Biz Çamlıcanın üç gülüyüz..." tifleri ise meselâ trapez hattı modeli bir gece mantosunun etollerini tezyin etmektedir. Eskinin en küçük nü- ansı dahi ziyan edilmeden, yenilen- tazelenmesinin sırrına eri- Çaylı defilenin davetlileri arasın- da iki siyasi şahsıyet de yer aldilar Bunlardan birincisi B. M. Baş- kanı Refik Koraltan, ikincisi de Sağ- lık ve Sosyal Yardım Bakanı Lütfi Kırdardır. Koraltanın ailesi efradın- dan oldukça (büyük bir kalabalıkla salona girmesi ve pistin hemen ke- narında hazırlanmış büyük masaya yerleşmesi yekdiğerini titizlikle tet- kik eden ve kesif bir dedikoduya dalmış olan sosyete hantallarını pek alâkadar etmedi. Ancak iki İstan- bul mılletvekılının genç hanimlari Perizat Perin ve Bülend Bekdik, litikacı hanımlarına has bir dikkatle Koraltanın gelişini farkettiler ve ci- varlarındaki bir kaç hanımla birlikte alkış tuttular. Böylece de Perizat ve Büled hanımlar -kocaları Mithat Perin ve Nihat Bekdik-, karılarının kocalarına her sahada yardımcı ol- ması prensibinin tatbikatçıları ola- rak takdir topladılar. Perizat Perin, eşının Başbakanın refakatinde çıktı— ğı egzotik Uzak -Doğu seyahatin- den donuşunde hedıye olarak Japon- yadan getırdıgı ıncı kolye ile nazar- ları bilhas inde — topluyordu. Koraltan defîle ıle son derece ya- M kından alâkadar oldu. ankenlerı masasına çağırtıp 1lt1fat etti. Gör- düğü —şaheserler karşısında — büs- bütün heyecanlanan heybetli — Baş- kan» Olgunlaşma Enstitüsünün saç- ları yer yer kırlaşmış orta — boylu mütevazi müdiresi, aydınlık — yüzlü Refla Övüncü de masasına davet e- derek takdir hislerini — ifade — etti