24 Okuyucu mektupları Mimarlık azmıyan hakkında mimarlarımızın  konudaki yazılarınız devamlı olsun. Sayın Abdullah Kuran, mevzularda söyliyerek bu vazifeyi Oysaki yazısında bazı çeliş- tedir. tenkit mezliklere düğmekten de mamış. Bir yandan mimarimizin bir hercümerç, içinde olduğunu söyler- mimari kaç yapılmadığını yüklenmek- ına- ken diğer yandan bu konuda çok ileri gitmiş milletlerin — eserlerini Mimari mecmualardan — takibeden mimarlarımızı kınıyor. — Abdullah Kuranın dediğinin aksine bugünkü hercümerç kanaatimizce asıl "m halli ihtiyaçlarımızdan, makt Bütün noksanımızın k zaçımız ve duyuşlarımızdan" adır yokluğu olduğunu söylemek sızlık olur. " münekkit hak- Bir an için birçok mü- nekkitlerimizin olduğunu var saya— lım: Yine mal sahibi, beğendiği bir kapının, bir bir saça, "kondurmasını nin, bikat esnasında her önüne — gelen "kendi zevkine göre" ü Mimara müracaat eden falan yerde görüp çok ğın aynını bir sürü şömine- proıesıne leplerini mimara dikte ettirmek is- tiyecektir. Mimari tenkidin lüzumuna inan- ün mal sahiplerinin kalfalara müracaatının bir mıyorum. sebebi yan projeler tanzim etmiş olmala- rıdır. lim da mimari ların gönül ile çalışabilecekleri şartları edelim. ecmuanızda Yalnız biraz da insaflı ola- huzuru temin Cemil Gerçek - Ankara MİMARLIK bas- lığı altında neşretmeye başla- dığınız yazıları Ancak, zevkle Mimarlık sayfasına yazılar Abdullah Kuran, fazla teknik taraflarına dalıyor. okuyoruz. takıldığımız bir nokta var. yazan meselelerin çok Â- KİS bir aktüalite mecmuası olarak. işin ilmi ve teknik tarafından ziya- * de aktüel taralıyla uğraşmalı ğil midir? Yani, daha de- açık anlata- yım. MİMARLIK sayfalarım mimar- lar değil normal okuyucular oku- malıdır. Bu fikrimize siz ne dersiniz? Ahmet Koray bilmiyoruz Bolu M İMARLI K Binalar Zarif bir tip eneler dünyanın S arfında muhtelıf yerlerınde güzel ve Za- rif bir mimarlık tipinin — geliştiği görülüyor. İşin alaka uyandırıcı ta- rafı şudur: Bu tip, rafından yaratılmıştır. Birleşik Devletlerinde, Güney Ame- rikanın baş şehırlerınde -ide, araşide ve Brü edıl en veya edılmekte olan neler, oteller, hüküm te bınaları müzeler, has bir mimarlık anlayışı merikalı mimar Stone'un eserleridir. Stone mımarlıgı bir gü- zel san'at olarak telâkki eden. mi- marlıkta ferdi yaratıcı ifade arayan bir san'at kârdır. 1930 senelerinde ver- gününün tamamen tat- üniversi- kendine olan (D min olmadığı Stone'un muhayyilesini en ziyade meşgul eden mesele duvarlarda güneş ışığı, tavanlarda sun'i ışık meselesidir. Bu mevzuda yirmi sene araştırma ve tecrübeler yapmış, bun- ların neticesini üç sen evvel proje- sini hazırladığı Yeni Delhideki Ame- rika Birleşik Devletlerı elcılık bina- sında tatbik etmiştir. Yeni Delhi bi- nasının peçeli dış duvarlarını bu tip mimarlığın başlıca hususiyeti olarak kabul etmek lâzımdır. Çünkü son üç sene zarfında Stone'un bürosun- dan çıkan binalar fikir bakımından değişik olmakla beraber hepsınde harici kafes duvarlar mevcuttur.' Bu mozaık tul perdeler binalara bir diyet mu bir cid ve vakar sağlamakta, bunların gerisinde zen- Bir dış duvar Havası var gin malzemelerle bezenmiş birsu ve gölge dünyası bulunmaktadır- İ ekseriya mazinin şahe- ili avlu, kap bahçe ve — atrium prensıplerıyle ugraşmaktadır Nite- rinde havuzlu, ferah merkezi mekanlar tertıpledıgı kori- dorları ya büsbütün ortada an kaldır- dığı, ya da asgari hadd dırdıgı görülüyor- Meselâ Teksas devletini Dallas şehrinde inşa ettiği lüks ev— de bir kapalı bahçeden diğerine u- zanan yaşama — sahasının içerisine iki büyük havuz koymuş oturma misafir ve yemek kısımlarını bu ha- Karaşi Otelinin mozaik kafesli bahçesi Mimaride ihtilâl! AKİS, 24 MAYIS 1958