24 Mayıs 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

24 Mayıs 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

konuldu. Mümtaz Tarhan kimselere yar olamamıştı. İstanbullu olup da Tarhandan şikâyet etmeyen yoktu. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi Tar- han, Vatan Caddesi civarındaki "i- mar gölü" nde boğulan Üç çocuk için tutmuş müfettişlere İstanbul belediyesi içinde idari bir tahkikat açtırmıştı. Halbuki boyle bir tahki— kat» adına resmen "imar" denilen yıkım faaliyetlerine karşı esasen so- ğumuş olan İstanbulluların hissiya- tını infiale çevirebilirdi. Tarhan, bu yoldaki bütün ikazlara rağmen tah— kikat, durdutmamıştı- Tarhanın diğer icraatı da o ka- dar gayri ciddidir ki, İstanbulun en büyük Mülkiye amırınden en olma- ak, en münasebetsiz taleplerde bulunabilmek cesaretine sahip va- tandaşlar türemiştir. Tarhan — üste- lik> İstanbulu da kendi bildiği gibi idareye kalkışmış» hükümetçe ya- pılan bazı tavsiyelere kulak as- mamıştır. Bir turistik şehir — olan Istanbulun gece hayatını katletmiş- tir. Halbuki İktidar, turizm yoluyla imarın kendi kendını finanse edeceği gibi son derece şık bir slogan keşfet— miştir. Buna rağmen Tarhanın tu- tup da içkili lokanta, bar, saz, ga- zino, kokteyl salonları ile uğraşma- Sı, mahut slogan ile bir — tenakuz teşkıl etmektedir. Tarhanın — müfrit teşebbüsleri esasen sinirleri — gergin olan İstanbulluların asaplarım tah- rik etmekten başka bir işe yarama- maktadır. İçecek bir yudum kahve, cebindeki paraya rağmen evdeki yav- rusuna iki kalem pirzola bulamayan bir İstanbulluya yok yere izmarit atma» yok yolda sarhoş gezme» yok tükürme.. demek. Böyle şey ola- maz. Laos'tan Dominik Cumhuriye- tine kadar dünyanın hiç bir yerinde bu derece müziç yasaklar yoktur. Üstelik ana caddelere ihtimam edilir- ken» yan sokaklar bir çöp ve pislik deryası halindedir. Hele yanar kib- rit ve izmaritlerin etraftakileri de tutuşturması ile»> adetleri gayet mah- dut olan çöp sepetlerinin vapur baca- ları gibi dumana gömülmesi çok ko- miktir- Yetişkinler dururken, bütün gayret çocuklara sarf edilmiş. İstan- bullu bir mektep talebesi haline so- kulmuştur. Tarhan bütün bu tenkit- tariz ve hücumları — cevaplandırmaya ça- lışmış, fakat bir türlü netice elde e- dememiştir. Kendisinden — vazifesine devam etmeği arzuluyorsa politika- sını değiştirmesi istenmiştir. Bunun üzerinedir ki Tarhan- Başbakana "İstifamın — kabulünü rica ederim" demiş ve bitkin bir halde Park Otelden ayrılmıştır. Mendere- sin Park Oteldeki hususi dairesinden çıkarken» Tarhanın taşıdığı yegâne sıfat emekli Divanı Muhasebat Umum Müdürlüğüydü Reddedilen goruşme talebi arhan ertesi sabah Vilâyete geldi- ği zaman. Devlet Bakam Emin Kalafatla 90 dakika kadar devam eden bir görüşme yapmıştır. Öğle- AKİS, 24 MAYIS 1958 yin de, İstiklâl Caddesınde Abdullah Efendıde Dışişler Bakan Fatin Rüştü Zorlu Tıcaret ve Ekonomı Ba- kam Abdullah Aker ve Kalafatla yemeğe çıkmıştır. Eski mesai arka- daşları, Tarhanı teselli etmişler ve kararından caydırmağa çalışmışlar- dır Bu yemek meclisine — sonradan Istanbulun yeni Emniyet — Müdürü Cemal Tarlan da katılmıştır. Fakat Tarhan azmini kaybetmemiş, vaz- geçmemiştir. Tarhan öğleden sonra saat 15 sularında Vilâyete gedmiş maka- mına girmiş» Hususi Kalemine kim- se tarafından rahatsız edilmek is- temediğini tenbih etmiştir. Biraz sonra da, yakın dostu olan Hususi Kalem Müdürü Celâl Arazı yanına çağırmıştır. Araz ile birlikte kapa- l1 kapılar arkasında ve gizlice isti- fanamesini kaleme almıştır. Tarhan dikte etmiş, Araz yazmıştır. Metnin başkaları tarafından görül- mesine mani olmak maksadıyla is- tifaname, Muhaberat kısmında değil de» Valilik Makamında tape edilmiş- tir. Araz, bir ara Valilik makamın- dan dışarı çıkmış» Muhaberatı kıs- mından aldığı bir daktilo ile geri dönmüştür. Hazır olan metni, gene Tarhan okumuş ve Araz da tape etmiştir. Tarhan müteakiben, saat 19 da Batı Almanyadan —dönecek olan Cumhur Başkanı Celâl Bayarın kar- şılanma töreninde hazır bulunmak üzere Hava Alanına ne — Menderes, yanma laşmıştır. Selâmlaşmamıştır Menderesin bulunduğu Şeref unun civarına sokulmamıştır. Bir fırsatım bulup, hiç kimse görmeden» YURTTA OLUP BİTENLER cebindeki istifanamesini Gedikin eli- ne sıkıştırıvermiştir. Karşılama töreninden sonra Ni- şantaşındaki Vali Konağına dönmüş, yatmış olduğunu söyleterek telefon- lara çıkmamıştır. Halbuki bazı gaze- teciler, istifa ettiğini o gün duymuş- lar, harıl harıl Tarhanı aramaktay- dılar- Tarhanı telefonla arıyanlar arasında Muzaffer Ersü de var- dı. Ersü —Beyefendinin Tarhan ile görüşmeği arzuladığım bildirmiştir. Fakat Tarhan, konuşulacak herhan- gi bir meselenin kalmadığım söylet— miş ve bu talebi kabul etmemiştir. a günü Tarhan, Istanbulda, hatta butun Türkiyede günün adamı haline gelmiştir. İstifa ettiğine dair gazetelerde çıkan haber, heyecan ya- ratmıştır. O sabah Tarhan, ilk iş o- larak Umurbeye gitmek Uzere Gem- liğe hareket eden Bayarı uğurlamış- tır. Umur yatının aborda — olduğu Galata rıhtiımında Menderes ve Ge- dik ile karşılaşmış, fakat gene se- lâmlaşmamış ve konuşmamıştır- Uğurlama merasiminin hitamın- dan sonra Menderes ve Gedik Şale Köşkünün hususi bahçesınde bir sa- bah gezintisi yapmağa — Tarhan da Vilâyete gitmiştir. İşte o muhteşem tabii dekor içerisindedir ki, Mende- res ile Gedik, Ethem Yetkinerin, İs- tanbul Vali Vekilliğine tayinini ka- rarlaştırmışlardır. İki saat kadar sü- ren sabah gezintisini müteakip, Men- deres ile Gedik, Vilâyete gelmişlerdir. Bir taraftan Vali ve Belediye Baş- kanlığında herhangi bir — değişiklik bahis mevzu olduğu zaman Başba- kanla görüşmeyi itiyad edinen Ord- Prof. Kâzım İsmail Gürkan ve D. İl İkinci Başkanı Servet Sürenkök Menderes tarafından kabul edilirler- ken, diğer yandan da Emniyet Mü- Dikenli Ethem Yetkiner y koltuk!

Bu sayıdan diğer sayfalar: