24 Mayıs 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

24 Mayıs 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HABER çen ve geçecek günleri saymakta- dırlar. Bu arada laf dönüp dolaşıp geçmeyen günlere ve saatlere gel- mekte, gerıde bırakılanlar hatırlan- makta ve çogu zaman da Şinasi Na- hidin "bu iş, is değil yahu, başka bir iş tutalım" sözleri ile gazetecilerin he men hepsi hüzünlü olarak ranzaları- na çekilmektedirler. Artık bundan sonra herkes kendi âlemine dalmak- tadır. Nihat Subaşı yastığının altın— dan, Erdoğan Tokatlı da çantasın- dan çocuklarının resimlerini çıkar- makta ve uzun uzun bakmaktadır- lar. haj— ğuşun diğer sakinlerinin ular — içinde Koğ fiften başlayan horult uykuya yattığı saatlerde de gaze- tecılerın tetebbu saati başlamakta- dır. Hemen hepsi ellerine birer ki- tap almakta ve yataklarının içinde büzülmektedirler. Meselâ Erdoğan Tokatlı üçüncü defadır ki — Yaşar Kemalin "İnce Memet" adlı roma- nını okumaktadır. Faruk Taşkıran şairlik günlerini düşünmekte, mıs- ralar düzmeğe çalışmaktadır. Içle— rinde en gamsız, kasavetsiz görü- nenleri Şinasi Nahit ile Fethi Gi- raydır. Zira ikisi de eski birer hapishaneci olarak bu türlü üzün— tüleri açığa vurmamasını — öğren- mişlerdir. Her sözü, her hareketi şakaya boğmağa çalışmaktadırlar. Ama bu bir "içe atma" dır Şinasinin en çok takıldığı Fa- ruk Taşkıran ile Erdoğan Tokat- hıdır. Zira bunlardan Faruk Taş- kıran hapıshaneye ilk geldiği gü- nün ertesinde»> bağdaş kurarak 0- turduğundan dolayı paçalarınııı bu— ruşması karşısında büyü ir sa- fiyet ıçınde Şınasıye "Moıışer bu- rada kolacı var mı? Şu pantalo- numu öndereym de, bir ütülete— yım ' diye sormuştur. Şınasının Er— oğana takılmasının sebebi ise, Er- doganın ilk çeldiği gün, otuz sene- lik mahkümlardan birinin Erdoğa— nın kara kara bıyıklarına ve asık suratına bakıp "kaç kişi öldürdün?" diye sormasıdır. Hapishanede basın locam teşkil edenler sadece Ankara gazetecileri değildir. Ankaralılar kadar kalaba- lık olmamakla beraber, İstanbulda da Üsküdar Paşakapısı Cezaevini mesken seçmiş bir kaç gazeteci de- vamlı surette ikamet etmektedir. Paşakapısı Cezaevinin şimdilik en kıdemli hapıshanecısı C. H P. Mec- lisi üyesi, Halk Gazetesi sahibi, ka- rikatürist Ratip Tahir Burakdır. Geçen sene Nisan başlarında tevkif edilmiş olan Burak 16 aylık muhkü- miyetinin kısmı küllisini tamamla— mış bulunmaktadır ve şayet hak- AKİS, 24 MAYIS 1958 kında açılmış olan sayısını kendisi- EŞ nin bile doğru dürüst bilmediği di- ğer dâvalardan yeni bir mahkümi- | yet almazsa Ağustos başlarında tahlıye edilecektir. Paşakapısı Ceza- | mahkümları | diye çağırı- | lan 55 yaşındaki Ratip Tahir, Ceza- bütün evinin hemen "beybaba" tarafından evindeki günlerini ya mahkümlar- la dertleşerek, ya kendisinden tam bir yıl s e Nisan başlarında tevkif edılen karıkaturıst Halim Büyükbulutu teselli ederek, ya da resimler çizerek geçirmektedir. Pa- şakapısı Cezaevinin ikinci gazeteci- karikatürist sakini ise Ulus Gazete- sinin eski karikatüristi Halim Bü- yükbuluttur. Hayret edilecek bir— şeydir ama, Büyükbulut ömründe Şinasi Nahit Berfker İlk defa girdiği cezaevini hemen he- n hiç yadırgamamış ve hele ora- da Ur de meslektaşım bulduktan sonra adeta, evinde gibi hareket et- meğe başlamıştır. Büyiikhulııtıın Zİ- yaretçılerıne söylediğine göre» ken- disi için dışardaki hayatı ile içerde- ki arasında pek de büyük bir fark yoktur. Olsa olsa tek fark, şarap şi- şelerınden uzak' kalmasıdır. Hali- min tevkif edıldıgınden beri bur— nunda tüten tek şey kuvvetle arzu- ladığı' şaraptır. Bunun — haricinde hemen hiç bir şeye aldırmana akta, hiç bir şeye ehemmiyet — verme— mektedir. Maamafih, bu hal Ha- | limin zahiri görü- — nüşüdür- — Yoksa — tipki Ratip Tabi- — Tİn yuvasını Öz- # Jemeği, ona kavu- Ç şacağı günü dört beklemesi Halim Bü- EL KA Z yükbulut da yaş- h anasım ve babasını yıllar- dan beri uzak kaldığı — ailesi ef- radını özlemiştir). Paşakapısının basın suçundan mahküm olan 2 numaralı sakini Büyükbulut bir yıl sonra, 1959 nisam başında çı- kacağı güne yetiştirmek İçin ça- lıştığı, lejandsız bır karikatür al- bümü üzerinde kada bıraktığı eşi ve yoksa -ana baba ve sevgili reti, bir yana- mahkümiyet nisbeten kolay gelmektedir. Paşakapısı Cezaevinin misafiri olan iki karikatürist de — tıpkı Ankaradakiler gibi günlerini bü- yük bir yeknesaklık içinde geçir- mekte ve geride kalan — günlerle geçecek olan günleri — saymakta- dırlar. Basın suçlularından Faruk Taş- kıran, Fethi Giray, Erdoğan To- katlı bu günlerde onbeş veya on yedişer günlük mahkümiyetleri- ni tamamlıyarak tahliye edilecek: lerdir. ihat Subaşı ila Şi- nasi Nahıdın sekizer ay, Halim Bü- yükbulut ile —Ratip Tahirin birin- cisinin bir yıl, ikincisinin onaltı ay olan cezalarım tamamlamalarına da- ha bir hayli zaman vardır Bu arada vasiyet öyle göstermektedir ki. Ankara ve İstanbul hapıshanelerı gazetecilerden yana hiç boş k; mayacaktır- Zira çıkacakların he- men peşinden temyizde kararlan göz den geçirilmekte olan içeri girme- ye namzet daha bir hayli gazete ci vardır ve bun- lara her geçen ün de — yenileri eklenmektedır 15

Bu sayıdan diğer sayfalar: