Evet, Genel Kurul üyeleri bu işleri evlerinden ayırdıkları zaman zarfında yapıyorlardı. Bu bakımdan onları taktir etmek mümkündü ama. yapılan iş kifayetsizdi. Bu hakikat giz-lenmemeliydi. Koskoca bir Kadınlar Birliği merkezinin iki sene zarfında yaptığı iş. bir kreş açmaktan, 'birkaç rapor hazırlamaktan, çok çocuklu bir anneye bir ikiş makınesı he- en, nneler dagıtmaktan üç ev ekonomısı kulubu açıp, nuşmaları yapmaktan ibaret kalmamalıdır Türk Kadınlar Bırlıgının tüzüğünü iyi bilen Genel rul Üyeleri bunun kifayetli bir çalışma olmadığını pek âlâ takdir etmektedir. zaman tehlikeye sürükleyen bir gerileme, bir bocalama vardır. Bunun için ne düşünülmektedir ? Memleketimiz zaman zaman tabit felâketlere uğramakta, bir sel gelip yuvaları sökmekte, yer sarsıntıları köyleri yok etmektedir. Türk Kadınlar Birliğinin bu yaraları, manevi bir kuvvet sarfe-derek sarması mümkün değil midir? İzmit faciasında yavrularım kaybetmiş anneler anneler nünü, nası geçirmişlerdir, hiç duşunulmuş mudur“? Bir mış - olan et- tırılmernıştır" şartı onu okur yazar yapmak değil midir? Ama onü ocuklu bir anneye dikiş makinesi — verilmesin ? Elbe verilmelidir.. Ev Ekonomisi kulüpleri açılmasın mı? Elbette ki açılmalıdır, tte -reçel abakaları e pasta-reç: m yapılmalıdır. Yapılmalıdır, ama bunların yanında başka şeyler, daha esaslı şeyler de aramak delegelerın hem hakkı- hem de vazifesidir. Zaten bir delege, Müfide İlhan, bu derdin çaresini de göster- İ HERKES OKUYOR —) Üç gün devam eden Türk Ka-dınlar çok daha basit, fakat bize çok daha fazla Bir Kongrenin Öğrettikleri Birliği VINI nci kongresi nihayet bitti. Birçokları bunu — güzel muvaffakıyetlı kongre saymaktadır. Zira birçokları için muvaffakiyetli kongre kongre, i Türk Birliği kongresin-de — delegelerin — tenkitleri mutedil kalmış, ekseri de mesuliyet mevkiini işgal edenler tarafından değil bazı gayretkeş delegeler tarafından bastırılmıştır- Böylece iki gün Kongreye a azyik havası hâkini olmuş fazla konuşan genç delegeler ablaları tarafından, usulü . dairesinde, temkinli maya davet edilmişlerdir. Tapılan işleri baltalamamak lâzımdır, en ufak bir aj damgasını yiyebilir, muhalefetin, şu herşeyde her işi baltalayan muhalefetın Turk Kadınlar Birliğine de burn sokmadığı ne malum" Yapılan ışlerı daima takdir etmek, — kardeş — kardeş — kusurları bağışlıyarak, büyüklerin izinde ve dizinde yuruyerek çalışmak lâzımdır. te bu hava içinde ha- n muvaff kiyetle devam et- ir. Alkışlar bol olmuş, biraz yüksek çıkan sesler susturulmuştur. Ama biraz düşü-i nelım Kongre demek bu demek midir? İşlerini güçlerini bırakıp Ana-dolunun dört bir köşesinden gelmiş olan Turk kadınının r hiçbir & altın-da bırakılmadan bildikleri ve dile- dikleri gibi konuşsalardı ne olurdu ? Belki hayali bir köy kurmaktan vazgeçilir, ancak devletin yapabileceği muazzam — işler yerine miştir: Genel Kurul ile Ankara idare heyeti bir olmamalı derhal ayrılmalıdır. Türk Kadınlar Birliğim idare edecek olan Genel Kurul, elbette ki Ankarada fazla Müfide n. samimiyette ve büyük bir açık kalplılıkle "beni seçerseniz çalışırım" demiştir. Müfide kulis faalıyetlerıne girmemiştir, girmeğe lüzum görmemiştir. Zira o, çalışmak isteyenin seçileceğine emindir. Türk Kadınlar Birliği VI nci kongresi münasebetiyle Türkiyeye davet edilen Tunus Kadınlar Birliğine mensup üç hanım da kongrede hazır - bulundular. Habib Burgibanın Jale CANDAN hitab eden bir işe el atılırdı, doğuran rakkamların cazıbesıne kapı an hatipler aha alkı ama senelerden beri Türk Kadınlar Birliğinin Ti kadınının derdine neden cevap veremediği teşhis edilirdi. Belki bir de- lege Genel Kurula yeni çalışmasında yeni bir yol çızer bır ışık tutardı. İşiğin ve ilhamın dai ukardan, daima buyuklerden geldıgı doğru değildir. vaları gösterecek olanlar asıl ©o davaların içinde yoğurulanlardır. VITI nci Türk Kadınlar Birliği işte böyle sessiz, hâdisesiz bol alkışlarla geçmiş, seçımler aşağı yukarı kulis faaliyetlerine uygun ekilde — neticelenmiştir çıkmamış mıdır ? Hâdise çıkmıştır. Hem de seçimlerden sonra Kardeş kardeş» her şeyi hoş görerek, tenkitsiz çalışmak yolu tutulduğu halde, en sonunda imlerin tasnıf'ıne beklenilmeyen tesirler karıştırılmış ve işte o zaman kuzu kuzu er şeyi alkışlıyacağı tasavvur edilen delegeler aslan esılmış, haklarını istemesini, - güzel şekılde haklarını ıstemesını bılmışlerdır hak esizlik - içinde kendılerıne tanınmış, — tasnif — tekrar edilerek oyların miktarında hatırı sayılır farklar bulunmuş, mesuller haysiyet divanına verilmiştir. Ama öyle zannediyoruz ki, a- çıklanan ve tashihi hâdise kongreye, vehim havasından çok daha fazla şeref vermiştir. ünkü bize lâzı olan şahıslar, semboller ve isimler degıldır Bıze lâzım olan sağlam müesseseler, prensipler ve nizamlardır. yeğeni olan Saida Sassi güzel bir konuşma yaparak Tunus Cumhuriyetinden, medeni haklarına kavuşan Tunus kadınından Uzun u-zun alkışlandı. Türk Birliğinin Tunus — Kadınlar Bırlıgıne gösterdiği hu yakınlık bütün delegeleri çok memnun etti. Atatürkün izinden yuruyen Burgiba iki memleket ara- sında müşterek bir bağ kurmuştu-ve Türk kadını Tunustaki kadın inkılâplarını büyük bir alâka ve zevkle takip ediyordu. Tunus Kadınlar Birliği, mensuplarının şerefine l Anlaşılan — Tunuslu konuşmasını bilen dele gelerı sevıyorlardı ve Türkçe bılmedıkle halde. A Tavbekin yerinde ve iyi anlamışlardı. konuştugunu AKİS, 24 MAYIS 1956