MUSİKİ Sanatçılar Müstakbel vatandaş ürk dostu Alman gitarcı Siegfried IBehremi dostluğunu bir adım da a ileri götürüp Türkiye Cumhuri- yeti vatandaşı olmak üzeredir. Yur- dumuza beşinci ziyaretini yapmakta olan genç virtüöz, bu ayın başından beri,, bir yandan Ankara ve İstanbul- konserlerini vermekte, öte yan- dan da tabiyet degıştırme formalite- leriyle uğraşmaktadır. "Almanyanın dövizi var; ama her şey dövizle bit- miyor; Türkiyeyi ve Türkleri sevi- yorum" diyen Behrend'in tasavvur- ları arasında, ya Antalyada, ya da Şilede arazi satın alıp deniz kenarın- da bir ev yaptırmak da vardır; Müs- takbel vatandaşımızın döviz. denen şeyin -yok unda- bir insanın ömrünü zehir eden sebeplerden biri olduğunu hiçbir .zaman öğrenmeme- sitemenni * olunur. Siegfried Behrend, musiki tahsi- line 1949 yılında Berlin'de Klind- worth Scharwenka konservatuarında başladı. Kabiliyeti, dört yıllık eğitim süresini iki yılda bitirmesine yardım- cı oldu, Konservatuarda gitar 'değil, orkestra şefliği ve musiki tarihi Öğ- rendi. Mezuniyetinden sonra gitara merak sardı; bu çalgıyı kendi ken- dine ogrendı ve on ay sonra ilk konserini — Leipzig'de verdi. Siegfried Behrend And res dan sonra ve Julian Bream, Narciso Yepes ile bırlıkte dünya- nın sayılı — gitarcıları arasındadır. İlk konsertosunu Segovia için yazan Mario Castelnuovo Tedesco, 1k1ncı ve üçüncü gitar konsertolarıyla 'Ro- mancero Gitano"sunu Behrend için bestelemiştir, İspanyol bestecisi Joa- guin Rodrigo da Behrend için bir Gitar ve Orkestra Süiti, bir de solo gitar ve koro için bir eser beste- lemiştir. Piyanist orkestra şefleri çok olduğu halde Siegfr'ied Behrend, kon- sertant parçalarda, hem gitarını ca- lip hem orkestrayı idare eden tek gi- tarcı olarak tanınır Çalgısının kutusu üstündeki otel etiketlerinin de gösterdiği gibi, Siegf ried Behrend'in Avrupadâ kons vermediği memleket kalmamış gıbı— dir. Gene Siegfried yakında Rusya turnesine çıkacak, gelecek yıl a Birleşik Amerikayı ziyaret edecek- tir. Amerikada bilhassa, başlıca üni- versitelerin musiki topluluklarıyla birlikte konserler vermeyi tasarla makta, çalışmalarının, ilim muhit le— rİ 1ç1ndek1 musiki hareketlerıyle daha iyibağdaşağın ı düşünmektedir. Gerçekten, günümüzün konser sah- nelerinde çok ihmal edilmiş bir çalgı olan gitarın repertuarını zenginleş- tirme bakımından Siegfried Behrend. bir Mmüzikolog çalışmaktadır. repertuarın, romantik — çağdan önce, gerek lavta ve gerek -lavta- ostu Virtüo: nın mütekamil bır şekli olan gitar AKİS, 29 MART 1958 için yazılmış birçok eserin aranıp bulunmasıyla zenginleşebilecegine i- nanmaktadır. Kanaatine göre Bach'- ın Solo keman için Re Minör Par- titasının aslında lavta için yazılmış olması ihtimal dahilindedir. Geçen haftalarda —Ankara ve İstanbulda verdiği resitallerin programında bu- lunan -adı geçen partitanın son kıs- mı ünlü "Chaconne"u çalarken bu tahminini adeta isbat etme gayreti- ni göstermiş, bu parçayı sanki elin- deki çalgı için yazılmış gibi tın- latmıştır. Resitallerinden başka Beh- rend, Ankarada Helikon Kuartetiy- le radyo yayını Haydn ve Bocc- herini'nin oda — musikisi — eserlerini kaydetmiş, İstanbullu musikişinaslar- la da oda musikisi çalışmaları yap- mıştır. Bach'dan başka, Villa Lobos, Fer- nando Sor, Castelnuovo Tedesco gibi bestecilerin müsikisini, kendi düzen- lemelerini ve bestelerını taşıyan prog- ramında, ürk kızının da bir eseri" -Yüksel — Koptagelin "Fosil Süiti". İspanyada — Joaguin Rodrigoyla, Fransada Lazare Levy ile çalışmış olan Koptagel, geçenler- de iste başarılı bir piyano resitali vermıştı Behrend için bestelediği kü- çük melodik "Fosil Süiti", eski tarzda bestelenmiş bir musiki olması dola- yısiyle bu adı alıyordu. Orkestralar Değiş tokuş Amerikanın orkestraların- ikisi —Fıladelfiya ve Şikago Senfoni Orkestraları— geçen hafta birkaç konser için şeflerini değiştir- Filâdelfiya'nın diler. Eugene Or- Siegfried Benrend " mandy'si Şikago Orkestrasını ıdare etti. Şikago'nun Fri Reiner'i de Ormandy'nin yerini aldı Sonuç. Pek tabit olarak — Filâdelfiya — Orkestrası, Şikago Orkestrası gibi Şikago Or- kestrası da Filâdelfiya Orkestrası gibi ses verdi. Ormandy 58 yaşındadır. Reiner, 69. İkisi de Budapestelidir. — Fakat hiçbir zaman aynı dili konuşmamış- lardır: Yani, musiki bakımından. Ormandy'nin orkestra dili zengin ve dolgundur Reiner'inki kesik ve ay- dınlık, Ormandy'nin Filâdelfiya Or- kestrası, masif tantanalı — sesiyle ta- nınır. — Reiner'in Şikago Orkestrası nin dikkat çeken tarafları, cümlele- mesindeki incelik, ataklarındaki ke- sinliktir. Bu —orkestraların yaptığı şef değiş tokuşu orkestralara ait sa- nılan bu özelliklerin aslında şeflerin şahsiyetinin bir tezahürü olduğunu, iyi bir orkestranın derhal yeni bir şefin şahsiyetini aksettireceğini — is- patladı. Ormandy, Baeh'ın Do Fuga'sını, Brahms'ın Birinci dırdı. Şikago — orkestrasının sanılan o ısırıcı kesinlik gitm rini bulanık cümleler, kesıf sesler almıştı. İcraları genel olarak çok be- genıldı ama, meselâ Bach'ı, — Şikago "Sun Times" tenkıtçısının tabiriyle, “krem şantiyili çikulota — . şşurubu" haline getirdi. Aynı sıralarda Filâ- delfiya Musiki Akademisinin konser salonunda Fritz Reıner Orman dy— nin bulanıklığı ve “"şurubu" yerıne Fıladelfıya orkestrasından lirik faf sesler, iyi biçilmiş — cümleler elde ediyordu mandy ile Reiner, daki şahsiyetlerinde do ayrılırlar. Ormandy, orkestrasının üyeleriyle teklifsizdir. Kolay beğenir. Güç kötüler.. Ziyaretçi solistlerin bir Şikago — Orkestrasına Minör Paskalya ve Beethoven'in Yadın — ve Senfonılerını musiki dışın- birbirinden icra hakkındaki fikirlerini kabul et- tiği çok olmuştur. Oysa Reiner, or- kestrası üyelerine olsun, solistlere olsun, aman vermez. Arthur Rubins- tein gıbı bir piyanistle bile — çatış- mıştır. Nadiren bir yanlışlığı afîeder Sinirlendiği zaman, zaten çok kı olan tempo 1şaretler1n1 daha da Ku— çültür. Bu yüzden bir çellist birgün provaya bir teleskop getırmış, izahat istendiği zaman "Ne ayım ? Tempoları gormek istiyorum" demiş- tir. Orkestranın üyelerinden biri Re- iner'den şöyle bahseder: "Onca bir orkestra, piyano gıbıdır Tuşlardan biri çalışmazsa tekmeler Misafirlik sona erdikten sonra ge- rek Ormandy, gerek Reiner, — geçici idare. ettikleri orkestraları parlak sözlerle övdüler. Reiner Filâ- delfiya Orkestrası hakkında şoyle dedi: "Bu orkestranın yapamıyacağı " Ormandy ise Şikago or- "Memleketin gerçekten diye sey yoktur. kestrasından buyuk orkestralarından biri" bahse 23