tında yırtık bir gömlek ve ayağında eski bir çarıkla dönmüştü. Fransız- lar Gazıantebı Ingılızlerden devir al- dıkları zaman. Müdafaai Hukuk ce- miyetini kuranların başına geçmişti. Birçokları için servet kazanma yolu olan siyaset, Görüşler için aksine, Varlıklarım kaybetme vasıtası ol- Böylece, Ali İhsan samimi po- lıtıkacıhgı ve hürriyetseverliği. ata- larından tevarüs ediyordu Ali İhsan ilk ve orta tahsilini Ga- ziantepte yapmıştı. Daha sonra İstan- bula, Kabataş Erkek Lisesine gelmiş ve muteakıben Edebiyat Fakültesin- den mezun olmuştu: Üniversitede i- ken ilk bağımsız gençlik teşekkülü olan Milli Türk Talebe Birliğinin ku- tucuları arasında yer almıştı. Dört sene bu cemiyette iyi bir idareci ola- rak vazife görmüştü. Talebeliği sıra- sında sporla alâkası, iyi bir seyirci ve koyu bir Fenerbahçeli olmaktan öteye gitmemişti. O. kendisini daha ziyade okumağa veriyordu. Daha son- ra Ali İhsanı, İstanbul Gazeteciler Sendikası kurucuları arasında da gö- rüyoruz Gazeteci Ali İhsan Ali İhsan, basın hayatına 1947 de Gazıantepte "Güney Postası" ga- zetesinde atıldı, İlk mücadele ve po- lemik yazıları orada neşredildi. 1949 d aci Karacanın Tan gazete- sine muhabir olarak girdi. Karaca- nın teşvikiyle kısa bir zamanda mu- habirlikten yazı işleri müdürlüğüne atladı. Mesleğine delicesine tutkun- du. Hazırladığı gazetenin ilk makina provalarını tashih etmeden onu e- vine, yatmağa gittiğini gören olma- mıştır. Ali İhsan 1950 seçimleri sıra- sında Karakösede yedek subaylığını yaptı, askerden dönüşte- de sırasıy- la Milliyette, Türk Haberler Ajan- sında, nihayet Dünyada yazı işleri müdürü olarak çalıştı. 1951 de Tür- kiyenin tanınmış zenginlerinden Ve- li Alemdarın daha Edebiyat Fakülte- sinde talebe iken tanıştığı kızı Ne- zahat Alemdarla evlendi. Kayınpede- rinin bütün ısrarlarına rağmen, pek meşakkatli ve nankör bir meslek o- lan gazeteciliği bırakmağa yanaşma- yıp yolunda devam etti. İstanbuldaki 310 daireli maruf Veli Alemdar Ha- nı zeytınyagı ve sabun fabrikaları ile uğraşmayı, başının üzerinde her an Demoklesin kılıcı gibi asılı duran gazetecilik mesleğiyle değişmedi. Hem de. Dünya gibi -tabii o zaman- lar- sert bir muhalefet yapan ğaz'ete- 4g her türlü mücadele içindeyken... Rahatı ve huzuru seçip köşesine, çekıl— medi. Dünyaya 1952 de girmişti. 1953 de kızı Zeynep doğdu Pek âlâ iddia edilebilirdi ki Ali İhsan, kızı ile Dün- yayı aynı derecede severdi. Her iki- sine'de son derece düşkündü. Zey- nebin dogum günü. kendisine telefon etmişler "Karın sezeryan ameliyatı olacak muhakkak gel" — demişlerdi. t Ali İhsan o gece nöbetçi oldu- ğu için Dünyayı bırâkamamıştı Ga- zeteci Ali İhsan o derecede itimâda lâyık ve o nisbette mesuliyet duygu- su, olan bir insandı. Ona sırtım daya- AKİS, 29 MART 1958 YURTTA OLUP BİTENLER Tahliye edilen Göğüş tebrik ediliyor Ya hürriyetlerimize yan gazete patronu, endişe denen duy gudan azade kalırdı. Dünyanın yazı işleri müdürü olarak aleyhine açıl- mış bulunan davaların sayısını ken- disi bile şaşırmıştı. Ona her çarşam- ba günü, basın davalarına bakan İs- tanbul Onuncu Aslıye Ceza Mahke- mesinde rastlamak mümkündü. Dan- söz Özcan Tekgül ile Ali İhsan bu mahkemenin gediklileri — olmuşlardı ve her çarşamba muha orada buluşurlardı. Birinin suçu müsteh- cen resim çektirmek ve dans etmek, diğerininki ise — hakikatleri aydın- lığa çıkartmaktı. 1950 den önce üç ava mahküm olmuş, fakat umumi Nezahat - Zeynep Göğüş Acı günlerin sonu mu? indirilen — darbeler? aftan istifade etmişti. Ethem Men- deresin İçişleri Bakanlığı sırasında d akanın rızası ile açılan neşren hakaret davasında bir seneye mah- küm olmuşsa da sonradan bu kararı temyiz bozmuş ve Ali İhsan beraat etmişti. Günün birinde Ali İhsan Dünya gazetesinden, hani şu en azından kızı Zeynep- kadar sevdiği, tam beş se- nesini verdiği ve tirajını o tarihler- de 50 binin üstüne çıkardığı Dünya gazetesinden ayrılıverdi. Patronları ile arasında derin bir fikir ve görüş ihtilâfı doğmuştu. Ama Ali İhsan gi- bi bir gazeteci için Babıâlide iş bul- mak gayet kolaydı. Nitekim aradan on gün geçmeden, 1957 nisanında, daha mühim bir vazifeye, Cumhuri- yetin yazı işleri müdürlüğüne ge- tırıldı Ali İhsan Cumhuriyet gibi o- ve muhafazakâr bir gazetede dahı şahsıyetını gösterdi. Siyaset yollarında C umhuriyet gazetesinde çalışırken, günün birinde bir ziyaretçi ken- disini aradı. Bu, Gaziantepli avu- katlardan Orhan Barlastı. Orhan Bar- lıs partili değildi ama, Gaziantepte genç C. H. P. lilerin iş başına geç mesine ön ayak olmuştu. Seçimlerde Ali İhsanın adaylığını koymasını is- tiyordu. Gaziantepteki — gençlerden müteşekkil idealistler grubu Ali Ih sanı aralarına' alacaklar İlham Sançar, Turhan Feyzıoglu Gazıante bin kuvvetli adamı 'Cemil Sait Bar- las, İl Başkanı Osman Blen de, Ali. İhsanın adaylığını destekleyecekler di. Ali İhsan düşündü. Kazanmak kaybetmek de vardı. Ama ma- dem ki böyle bir teveccühe lâyık gö- rülmüştü, iki sık da kendisi için aynı derecede şerefti. Esasen Ali İhsan 13