S İN E MA Prodüktörler Fevkalâde tedbirler çak hava meydanının — üzerinde bir kaç kere döndü. Sonra süzüle süzüle piste doğru alçaldı. Hava mey- danını dolduran binlerce insan sabır- sızlıkla dalgalandı. Uçak homurda- narak durdu. Meydan o güne kadar görülmemiş bir polis kordonuyla çev- rılmıştı Belleri tabancalı — polisler giriş ve çıkış kapılarım tutmuşlar, kuş uçurtmuyorlardı. Uçaktan yüzü solmuş, ağlamaktan gözleri şişmiş, her halinden asabi olduğu anlaşılan Ufak tefek, genç bir kadın indi. Ar- dında hususi hastabakıcısı ve sile dos- tu bir kaç kişi daha vardı. Yakasına siyah bir matem kurdelâsı takmış yaşlı bir adam, genç kadının koluna girmişti. Meydanı dolduran insan ka- labalığından hiç bir ses çıkmadı. Ses sizce açılıp yol verdiler., Genç kadınla yaşlı adam ve hususi hastabakıcı hızlı adımlarla kalabalığın arasından geç- tiler. Kendilerini bekleyen siyah ve muhteşem bir arabaya binip gittiler. Vaka, bu haftanın başında Chica- go şehrinin hava meydanında geçiyor- du ve yüzü solgun, gözleri ağlamak- tan şişmiş genç kadının adı da Eli- zabeth Taylordu. Cumartesi günü fe- ölen kocası Todd'un aynı ci bir uçak kazasında film prodüktörü Mike gün Santa Feeden gelmesi beklenen cenazesinin kaldırılışında bulunmak üzere Hollywooddan geliyordu. Ecel geliyorum demez... Meşhur prodüktörün cumartesi gü- nü bütün dünyaya yayılan ölüm haberi her yerde bir bomba tesiri ya— ratmıştı. Haberi ilk duyan New Mexico civarındaki mahallı bır telsiz istasyonuydu. —Akşama doğru, Mike Toddun karısının adına izafeten "The Liz" adım verdiği uçaktan bir telsiz gelmişti. Pilot uçağın arıza yap- tığını ve mecburi inişe geçeceğini bil- dirmişti. Bütün alınan haber bundan ibaretti Mahalli telsiz istasyonundan başka, öbür telsiz 1stasyonlar1 da ha- rekete geçmişler, fakat e Liz"den başkaca bir haber almak imkânını bulamamışlardı. Uçağın gövde ve — kanatları buz tutmuştu. Normal olarak varması ge- reken yoldan 10-12 mil geri kalması da, uçağın kanatlarının buz tutmasına ve hızının azalmasına sebep olmaktan başka birşeye yaramamıştı. — Yol- cular arasında birinci pilot Bill Ver- ner,. ikinci pilot Tom — Barckley ve Mike Toddan başka senaryocu Art Cohn da vardı. Todd, şerefine verile- cek bir ziyafette hazır bulunmak ü- e New York'a gidiyordu. Önce ka- rısı Elizabeth Tayloru da yanına al- mak istemişti. — Ziyafette — karısıyla Mike "Todd 'Seksen Günde devrialem'in rejisörüyle Hayatı kumardı AKİS, 29 MART 1958 birlikte olmak istiyordu. Ama Eliza- bir virüs nezlesine tutulmuştu. Kendisini son derecede yorgun ve hasta hissediyordu. Todd israr et- edi. Yalnız gitmesi — gerekecekti. Bu da canını sıkan bir şeydi. Yalnız başına seyahatlardan hiç hoşlanmı- yordu, kendisine yol arkadaşlığı ede- bilecek birini aradı. Aklına ilk gelen rejisör Joseph Mankiewicz oldu. Te- lefonla aranan Mankiewicz, işlerinin çokluğu yüzünden bu seyahate katı- lamayacağını bildirerek — özür diledi. Todd, yolda rastladığı bir başka ar- kadaşına, senaryocu Art Cohn'a aynı teklifi yaptı. Art Cohn, Toddla bir- likte bulunuyor ve "Mike Toddun ilk Dokuz Yılı" adlı bir kitap hasırlıyor- du. New York'ta görülecek bazı işleri de olduğundan Toddun bu teklifini kabul etti. Mike Todd yalnız seya- hatten kurtulmuştu. kocasının kurtulama- aldığı sırada ağın düştüğünü ve da içindekilerle birlikte yıp öldüğü aberini Elizabeth — Taylor inanmak istemedi. Radyo doğru haberler vermiyebilirdi. fonla New Yorku aradı. Uçağın bek- lendiği halde gelmediğini — söylediler. ew Mexico ise haberi teyid ediyor- du. "The Liz" yakınlardaki Zuni dağlarına çarparak düşmüştü. Kur- tulan olmamıştı. Cesedlerin hemen hepsı teşhis edilmişti. Fakat biri, u- çağın düşer düşmez infilâk etmesi sebebiyle yanmış kavrulmuştu. Fitz- gerald morguna kaldırmışlardı. Çift motorlu Lockheed modeli uçaktan da geride bir enkaz yığınından başka birşey kalmamıştı. Elizabeth Taylor sinir buhranları içinde telefonu elin- den bıraktı Mike Todd ölmüştü. Bir büyük kumarbaz , sinemasının kalburüstü prodüktörlerinden — sayılan Mike Todd, Hollywooddâ büyük bir ku- marbaz olarak tanınıyordu. Bütün ha- yatı boyunca her işi bir kumar olarak kabul etmişti. Birçok — işlere girmiş çıkmış, kiminden kazanmış, kimin- den de batmıştı. Fakat yılmayan bir iradeye sahipti. Bir kaç defa milyo- ner olmuştu, İlk servetini 17 yaşla- rında iken Atlantik Ucuz Evler İn- şaat Şirketiyle yapmıştı. Fakirlere ucuz evler yapıp satıyordu. Bir dül- ger okulu da açmıştı. Bu okulda dül- gerlere, ucuz inşaatlarda az çimen- to kullanarak nasıl çürük binalar in- şa edileceğini — öğrettiği öğrenilince, okul da tabiatiyle kapandı. İşsiz kal- mıştı. Düşünürken Hollywooda gidip bir kere de orada şansını denemeyi kafasına koydu. Yolda giderken ses- li filmler üzerine yazılmış bir kitap satın almıştı. Trenden iner inmez, önüne ilk çıkan stüdyoya kendisini sesli film mütehassısı olarak tanıttı. Bir müddet bu ünvanla stüdyolarda çalıştı. Sonunda umduğunu- bulama- mışlara has, Chicagoya döndü geldi. Fuar zamanı , yaklaşıyordu. Bulduğu bir yeni numarasını bu ' sefer fuarda teşhir etmeye başladı. Todd, çıplak kadın — vücudunun erkekleri nasıl cezbedeceğini biliyordu. Bu yoldan giderek bir dans numarasıyla çıplak 29 Amerikan