1064 seçimlerinde taraflardan — biri fena sille yediği halde hiç bir itiraz sesi yükseltiilmemişti. Halbuki 1957 se çimleri, iki taraftan bir itiraz fırtı- nasının esmesine yol açmıştı. Bu- nun bir sebebi olmak gere ekirdi. dem ki İçtüzük Meclisin "bilgi almak maksadıyla" bir tahkikat açmasına cevaz veriyordu, o halde bu yapıl- malıydı. Ama C. P. bunun yanında bir ikinci takrir Vermıştı 1957 seçim- lerinde Uç -Gedik, Göktürk, Zorlu, mesuliyeti mucip hareketler- de bulunmuşlardı. Onların yaptıkla- rı sistemin — bozukluğu değildi. Sis- tem bir yandan etüd edilirken, öte yandan üç mesul hakkında ayrı bir Meclis tahkikatı açılmalıydı. C. H. P. nin istediği buydu. Teşkilâtın gönderdiği Fakat seçimlerden bu yana geçen zaman zarfında C. P. de boş durmamıştı. O da kendı teşkilâtın- dan .malümat ve vesika — istemişti. Bunların hemen tamamı, bu hafta içinde Genel Merkeze gelmiş ve tas- nif olunmuştu. tezini kürsü- de savunacak dört silâhşore verile- cekti. Alexandıe Dumas'nın kahra- manlarına — benzetilecek — olurlarsa Athos Barutçu, Porthos Yetkin, A- ramis Bekata, d'Artagnan da Fey— zioğluydu Önümüzdeki günlerde, tetkiklerini . tamamladıklarında İnö- nünün — başkanlığında — toplanarak stratejilerini tesbit edeceklerdi. Universite Hayırdır inşallah! Bu — haftanın ortasında Çarşamba gazetelerini ellerine -alan- sabahı, lar hayretle durakladılar: Ekrem Şe- rif Egeli istifa etmişti. O Ekrem Şe- rif Egeli ki, "alelade" biri olmayıp Beyfendının "yakın,,larındandı ve İs- tanbul — Üniversitesi Tıp — Fakültesi Dekanlığını yapmaktaydı. — Doğrusu bu günlerde Universiteden hiç bir istifa — beklenmiyordu. - böyle "alelade" olmıyan birinin ıstıfası A— ma haberde doğruya benziyordu. Hemen bütün gazetelerde yer almış- tı, Gazete okuyucuları gözlerine ina- namıyorlardı. Nasıl olurdu? Ekrem Şerif Egeli ne diye — istifa ederdi? Başlığı hayretle okuyup da hayretle durakhyanlar, merakla haberin alt tarafını Pokumaya başladılar. Bazı gazeteler bu istifayı sıhhi sebeplere atfedıyorlardı Ancak Egelinin sap- sağlam olduğu da su götürmez bir hakikatti. Egeli, haberi tahkik eden gazetecileri teyit etmiş ve bundan bir yıl Öönce geçirdiği bir hastalığı ep diye göstermişti. Doğrusu bir yıl Önce atlatılan bir hastalığı baha- ne edip de, bir yıl sonra istifa etmek aklın kolay kolay alacağı şeylerden değildi. Ancak ne var ki, istifa habe- ri doğruydu. Bunu bizzat Ekrem Şe- rif teyit etmişti. İstifasını bir gün önce Rektör Tanoğluna vermişti Ar- tık pek yorucu bir iş olan Tıp Fakül- tesi Dekanlığı ile hiç bir alakası kal- mamıştı. Bundan böyle -daha az yo- rucu bir iş olarak- Cagaloglundakı AKİS, 16 MART 1958 ELİN HAMURU A KİS geçen hafta, C.H.P. den bahsederken, bir çok kıymetli elemana sahip bu partının ileri gelenlerinin niçin birbirleriyle çekiştikle- rini anlamadıgını söylüyor ve neden herkesin kendi ihtisası dahilinde- ki işlerle uğraşmayıp başka sahalarda at oynatmaya soruyordu. Bu haftaki hâdiseler gösterdi ması yaparlarsa, kin izmite yaptığı seyahat. hakikaten muvaffak oluyorlar. İktidar, günlerden beri bu seyahate karşı ateş püskürmektedir. kalkıştığını ki C. H. P. İller ekip çalış- İşte, Kasım Güle- inanılmaz bir taktik hatasıyla, adece bile Genel Sekreterin başardı bir teşebbüs yaptığımın delilidir. C.H.P. içinde bu başarıyı Kasını Ödlekten başkasının kazanamayacağı da bir açık hakikatti Şimdi, Cumhurbaşkanı gitmiştir. Gitmeleri lâzımdı. İktidarla beraber Muhalefet de kendilerini alkışlamıştır, ha- Hiç bir gazetede ziyaretçilerin "bir milli fa- mişlerdir. reketlerini beğenmiştir. ciayı İstismar ederek şahsi propaganlarını yapmak İstedikleri" da bir deli saçması neşredilmemiştir. duşunulsün. İzmite bakanlar gitmiştir, Başbakan gitmiştir, Vazifeleriydi. Çok İyi et- yolun- Faciaya uğrayan bölgeye Muha- lefet partisinin temsilcisi olarak Gülekin başkanlığında bir heyet de 'gitmiştir. Genel Sekreter kurbanların hatırattan taziz için denize bir çe- lenk bırakmıştır. İyi mi? Siz bir yazılanları okuyunuz: ölü soyucuları, Gülek, İktidara hakim olan bu zihniyeti bir defa daha or- ler, aktörler... de, İktidar organlarını açınız ve polıtıka nebbaşları, alçaklar, adi- taya vurdurmakla partısı hesabına mükemmel bir iş yapmıştır. Bir bu Güleki göz önüne getiriniz, teselli vazifesini ifa için hemen yola çı -facianın vukuunda, bölge halkını an, İzmitte alâka çekmesini bi- len ve biç olmazsa Dr. Namık Gedikten çok daha psikolog davranan Gülek, bir de Meclis kürsüsünde fikir dıye bir takım beylik lâflar söy- leyen, münakaşaların seviyesini hemen i enel Sekreter" dedırten Güleki.. Üstelik, bu vesileyle Gülekin güzel bir resmi koca- yaparak "bu muymuş. kadar fark vardır. ndiren, görülmemiş hafiflikler Arada dağlar man olarak başsayfaya konduğu halde herkes Ulusu sadece takdir et- miştir. Demek Ustadı, danda gosteren resimler... günü indirdiği mükemmel darbeyle , beğenilmeyen yerli, resimler değil, Patagonya elçiliği üçüncü kâtibinin ziyafetinde, dişleri Ama aynı şekilde, Bütçe müzakerelerinin son yersiz resımlerdır mey-, bütün münakaşaları C.H.P. galibiyetiyle bitiren Faik Ahmet Barutçu kendını göstermek için kalkıp zmite gitseydi komik olmaz da, ne olurd İhtisasa riayet! C. H. P. İktidardan, .hem de gayet haklı olarak bunu istiyor. Evet, ihtisasa riayet. Ama bizzat parti içinde de yapsa ve kendı sahalarında kıymet olan politikacılar hiç bir zaman ola- mayacakları "ikinci lışmağım unutmasalar. Kuv söylemişlerdi. Son misal, güze muayenehanesinde hastalarım mua- yene edecekti. Ancak, ah şu "öküz altında bu- " muhalif basın olma- muhalif gazeteler tut- muş bu istifayı, Kübalının yeniden kürsüsüne iade. edilmesiyle alâkalan- dırmalardı. Bunlar, Başbakanla An- karada ve İstanbulda yapılan görüş- melerden sonra, en geç Martın ilk haf- tasında Kulbalının vazifesine iade edi- leceği yolunda verilen teminatın ger- çekleşmemesi üzerine Egelinin üzün- tüye kapılarak istifasını verdiğini ya- zıyorlar Etti mi, etm di mi? Mu alıf basının, Egelinin tamâ- men "sıhhi" istıfasını böyle alla- yıp pullayıp, akla hayale gelmiyecek şekilde yorumlaması da doğrusu faz- Ja işgüzarlıktı. O sabah bir çok ga- zete okuyucusu ve Egeli gibi, Baş- bakan da muhalif gazetelerin bu tef- sirini okumuş olacak ki "yakın"ı adam" olmak yolunda çekişmeye dalıp, ekip ça- vetin birlikten geldıgını akıllı adamlar, bundan asırlarca evvel misaldir Egeliyi Vilâyete — çağırtmıştı. Ancak Egeli, bu davetten Uç beş dakika ön- ce -saat 11.10 sularında. Gureba has- tanane sinde çalışırken Cumhuriyet . muhabirinin gazeteler istifanızı Kübalının vazife| sine iade edilmemesine hamledıyorlar ne dersiniz ?" sualin "istifam doğ ru ama Kübalıyla alâkası yok, tama men sıhhi sebeplerden" diye cevap vermişti. Bu telefon konuşmasından bir kaç dakika sonra da Vilâyetten, Başbakanın kalem mahsusundan te- lefon edilmiş ve mümkünse ' vilâyete kadar teşrif etmesi rica edilmişti. Egelı de kalkmış, vilâyete — gelmiş "yakın"ı olduğu — Başbakan tarafın- dan kabul edilmişti. iki yakının .bir müddet devam eden 'görüşmesinden sonra Ekrem Şerif Vilâyetten çıkıp nce rektörlüğe gitmiş, oradan da Cagaloglundakı muayenehanesine dönmüştü. 9