YURTTA OLUP BİTENLER D. P. Turizm hareketleri u haftanın içinde başkentte, "es hab-ı mesalih" diye anılan züm- renin başı fena halde dertteydi. Her hafta olduğu gibi gene, ekserisi İs- tanbuldan, kalabalık bir iş takipçisi grubu Ankaraya gelmiş ve — klâsma göre otellere yerleşmişti. Ama bun- lar bakanlıklara gıttıklerınde "Bey- fendi seyahatte" cevabını aldılar. ; Her zaman seyahatte olduğu bildiri- len "Beyfendi", Başbakandı. Onun başkentten uzaklaşmasına kısmen alışılmıştı. Ama bu defa "Beyfendi"- er çoğalmıştı. Devlet Bakam iki "Beyfendi" yoktu. Maliye Bakanı. "Beyfendi" yoktu. İmar Bakanı "Beyfendi" yoktu. —Adalet. Bakam "Beyfendi" yoktu. İçişleri Bakam "Beyfendi" yoktu.' Çalışma — Bakanı "Beyfendi" yoktu. Bayındırlık Baka- nı "Beyfendi" yoktu. Sağlık Bakanı "Beyfendi" yoktu. Haftanın sonla- rında "yok"lar daha da artacaktı. Milli Eğitim Bakanı "Beyfendi" yok Olacaktı. Üstelik "Beyfendi"lerle be- Ictvek İleri bakanlara refakat edi- yarlardı. Halbuki kendi milletvekil- leri bu şereften mahrum edilmişler- di. ÜUsiellk bakanlardan bazıları hü- kümet âzasından ziyade D. P. Genel İdare Kurulu âzası gibi konuşmak- tan kendini alamadı. Hepsi lâfa, Başbakanın selâmlarım getirmiş ol- duklarını bildirerek - başlıyorlardı. Sonra, ekseriya D. P. nin propa- gandasını yaparak devam ediyorlar- dı. D. P. nin propagandasının yapıl- ması elbette ki yasak değildi. Nite- kim iç turizm hareketi sadece Irler tarafından beslenmıyordu C. H. liler rakiplerinden önce yurdun muhtelif , köşelerine — dağılmışlardı. Muhalif milletvekilleri ellerinden geldiği kadar temasda bulunuyorlar, halkın arasına kanlıyor, hattâ bir kısmı yalnız C. H. P. değil, aynı za- manda D. P merkezlerini de ziya- retederek C. H. P. lilerin değil, mille- tin temsilcileri olduklarını hissettua-, yorlardı. Bu hareketin bizzat Demok- ratlar üzerinde nasıl müsbet bir tesir yarattığını İktidar ileri gelenleri gör. selerdi şüphesiz, partizan hareketle- rini bir tarafa bırakırlar ve kendile- raber Urnum Müdürler. . Umum Ku- Adnan Menderes rinin de, D P. lilerin değil milletin mandanlar, yüksek memurlar da sır- Yolcu temsilcüeri oldukları fikrini telkine ra kadem basmışlardı. Esbab-ı mesa- çalışırlardı. Fakat bu haftanın sonu- lih hangi kapının ipini çekse aynı na kadar D. P. de böyle bir temayül cevabı alıyordu: Yok! Memlekette hangi sebeplerin neticesidir. gorulmedı Tek taraflı — temaslarla geniş çapta bir iç turizm hareketi —Menfi tesirler neyi Ööğrenmenin kabil olacağını an- başlamıştı. Fakat İktidar ileri' gelenlerinin lflîâ'îîk doğrusu istenilirse kolay de- Hakikaten bu haftanın başında, gittikleri yerlerdeki bir hareket- — &”C D. P Genel İdare Kurulu tarafın- Jeri muhitte, derhal menfi tesir ya- — Teşkilâtın dertleri dan alınan bir karar bütün şumulüy- rattı. Bakanlık arabalarıyla, har Fakat hemen her yerde görülen le tatbik mevkiine kondu. İktida- cırah alarak seyahat eden bakanlar D P. teşkilâtının bir takım hi- rın ileri gelenleri yurdun dört bir vatandaşlarla vilâyetlerde, hattâ be- ziplerden — müteşekkil — olduğuydu. tarafına — dağıldılar. — Vatandaşlar- lediyelerde değil, D. P. binalarında Bu, zaten biliniyordu. Hizipleşme o la temas edeceklerdi Dertleri dinli- goruşuyorlardı Bilhassa seçimleri kadar kuvvetli olmuştu ki karşı hi- yeceklerdi. "Halkın nalbzım yoklıya- — C. P. nin kazandığı vılayetlerde zlbi desteklemeye, karşı partiyi des- caklardı. Bakacaklardı, D P. nin bu hal daha da fazla üzüntü yarat- — teklemeyi tercih edenler eksik olma- 1957 seçimlerindeki üzücü durumu tı. D P. nin kazandığı vilâyetler mil- — mıştı. Bu, inşirah verici bir manzara MENDERES "BİZ GİDİCİ DEĞİLİZ" DEDİ ( Gazetelerden ) YERİNDE SAAAYI!... AKİS, 15 MART 1958