YURTTA OLUP BİTENLER edilen bir demokratik vazife, — pek parlak neticeler sağlamıyordu. Va- siyet ortadaydı C. H. P. ubunun miletçe ve kendi teşkilâtınca azarlanması bir hayatiyet deliliydi. Daha kendine gelmeyen Grup şin aslında C. H. P. Grubu son derece ağır bir yük altındaydı, Önümüzdeki seçimlere kadar politi- kanın mihrakı Meclisti. Gözler hep Meclise çevrik kalacaktı. İktidarın ve Muhalefetin tutumu, fikirleri ora- da cereyan edecek hâdiselerle ortaya çıkacak, seçmen kararım öyle vere- cekti. Millet ekseriyeti — Muhalefeti tuttuğuna göre ve hele D. P. nin va- zıyetı anlaşıldıgı için, C. H. P. Gru- b mid kaynağıydı. Onun, ehemmıyete lâyık bir hal alamaması -zira hâlâ derlenip toplanamamıştı-, bir insicam göstermemesi, milletvekil- lerinin devamsızlığa başlamaları ü- züntü yaratıyordu. Umumi efkâr belki . H. P. Grubundan takatinin üs- tünde şeyler bekliyordu.Ama C.H.P. Grubu da hiç olmazsa takati nisbe- tinde bir varlık göstermeliydi. Grup geçen Çarşamba ile bu Çar- şamba arasında yaptığı iki toplantı- da bu mevzuun üzerinde durdu. Grup- larının Program müzakeresindeki tutumu bizzat C.H.P. mensupların- da beğenilmemişti. Daha sa- kın kalabilirler, D. P. nin bilinen ta- raflarından gelen provokasyonlara karşı daha dikkatli davranabilirlerdi. Onlar Menderesi çıt çıkarmadan din- lemişler, Demokratlarise İnönü kürsü ye çıkar çıkmaz gürültüye başla- mışlardı. Hele Başkanların ekseri- yet sıralarından gelen müdahalelere karşı müsamahakâr gorunmelerı a- saplarını bozmuştu. Buna — rağmen pek âlâ sıra kapagı vurmayabilirler, umumi efkâr ünde daha ağırbaşlı gorunebılırlerdı Bu tenkidler bir haf- ta boyunca C.H.P. çevrelerinde tek- rarlanıp durdu. Kımıldama lüzumu İ kinci bir nokta, C.H.P. Grubu- nun hâlâ inisiyatifi ele alamamış olmasıydı. Hareketsizlik bizzat C.H.P milletvekilleri tarafından tenkid edi- liyordu. Aralarında Meclise yeni gir- miş olanlar vardı. Heyecanlıydılar Daha tecrubelılerden yardım bekle- yapılan yardımdan görünmüyorlardı Zira ciddi bir teşebbüs yapılmamış- tı. Büyük müzakerelerin arefesinde iyi bir vazife taksimi lâzım değil miydi? Bir taktik tesbit edilmemeli miydi? Halbuki Program görüşme- lerine gelişi güzel tarzda girişilmişti, Herkes, içinden geleni yapmıştı. Bu- nun neticesi ise curcunadan başka şey olmamıştı. Bugünkü şartlar için- de böyle çalışmak kifayetsizdi. U- mumi efkârın o celseye katılmayan milletvekillerine hususi bir kızgınlık duymuş olması, aslında Muhalefetin kendisini henüz tatmin etmemiş bu- lunması neticesiydi. Sonra Parti, kendisine — yapılan hücumlar karşısında niçin harekete geçmiyordu? Niçin bir ara mütema- diyen hakaretler savurmuş olan rad- yoya tekzip gönderilmemişti? Niçin D. P. organları ağızlarına — geleni söylemekte serbest bırakılıyordu ? Görülmüştü ki savcılıkların bazıları bunlara karşı resen harekete geçmi- yorlardı. O halde C. H. P. bizzat şikâyetçi olmalıydı. Ama gene taki- bat açılmazıma? Açılmasın. Ortada bir haksızlık varsa belli olurdu. Ni- tekim bu hafta, nihayet radyonun se- çimler sırasındaki hareketi resmen Yüksek Seçim Kurulu — tarafından mahküm edildiğinden o zamanki Dev- let Bakam Zorlu hakkında — Meclis tahkikatı istenmesi kararlaştı. Fakat bütün bunları yapabilmek için bir "Düşünen Komite" ye ih- tiyaç vardı. Bir komite ki her gün toplansın o günün icaplarım gözden geçirsin ve lâklâkiyattan biraz ileri gidilsin. Görüşülenler, ortaya atılan fikirler, tatbik sahası da bulsun. C. H. P. de henüz, işte bu yoktu! Meclite Muhalefe Grubu Paparayı yedi Okuyucu mektupları: Milletvekilleri hakkında adece yemin etmek, sadece ma- e sadece — millet- vekili olmak için milletvekili seçi- lenlerin yeri " Haydi eskiden "Bir avuç oldukları için" kusurlarını hoş karşılayıp af edebiliyorduk. Ya şim mallerini nasıl af ettırecekler" 200 kişiye yaklaşan Muhalefet millet- vekillerinden mücadele bekliyoruz, Meclis oturumlarında hazır bulun- mamak değil. Bıktık usandık bu u- yuşukluktan. Çalışın muhalefet mil- letvekilleri çalışın. Aldığınız mil- letvekili maaşlarını sizlere helal et- mek istiy Alı Tarhal - Denizli E n lüzumlu zamanda C.H.P. mil- letvekillerinin yüzde otuzu Mec- lis müzakerelerinde — bulunmuyor. Bu ne demek? Her halde 30 kişiyle muhalefet yapmaya alıştıktan sonra 80 kişi çok gelmiş, olacak. Bu gi- dişle bir daha sefere Tıpkı Hür. P gibi, tıpkı C. M. P. gibi dorder kişiye bile eyvallah denecek. Unut- mayın baylar k milletinin bü- yük ekseriyetinin reyleri sizdedir. Türk milletinin bu itimadına ve al- mış olduğunuz reylere lâyık olma- ya çalısınız. 6. Uyanık - İzmir ktidar - Muhalefet çatışmasının en hummalı bir safhaya girdiği şu günlerde, büyük bir limitle seç- tiğimiz, tesrii vazifeyi — biha omuzlarına aldıklarını sandığımız Muhalefet milletvekilleri nedendir bilinmez, vazifelerinden — "kaçar Kabinesinin çoğunluk güvenine en mulıtaç olduğu, itimada başvurduğu ün 46 Muhalefet mılletvekılının Meclıste olmadığını okuduk. Bu isur milletvekili fi lan yerde değil de Mecliste olsalardı netice değişir miydi? Bilmeyiz ama, bıldığımız tek şey varsa o da her ne h olursa olsun, milletin buyuk bır kısmının reyiyle Mecli- se gelmiş muhalefet milletvekilleri- nin vazife basında bulunmaları mec- buriyetidir Ahmet Doğrusöz - Ankara Seçimler — hakkında 7 Ekimde C. H. P., 1964 de kazandığı koltukların altı mis- li fazlasını elde etmiştir. Görünen köy kılavuz 1stemez derler. İşte be- nim de aklıma şöyle mütevazi bir hesap geldi: Ya C. H. P. birdahaki secimde şimdikinin üç mislini elde ederse ne olur? Soruyu çözünce gülmekten kendimi alamadım. Zira 1964 de C. H. P. ye nasip olan rak- kam D. P. ye müyesser oldu. Eh, D. bu yuruyuşle gıttıkten sonra hesap yapmakta hakkımız yok mu? . Mustafa Sabır - Masal AKİS, 14 ARALIK 1957