AKİS'in Yazı Müsabakası * Demokratik Rejim içinde Yaşamağa Azimli Milletler Ne Şekilde Hareket Etmelidirler? erçek demokrasi, yalnız bir hü- kümet şekli değil, gittikçe geli- şen renkli bir hayat klidir. Bu mükemmel şekil, kolay erişilen bir gaye değildir. Fakat her şeyden de- ğerlidir. Çünkü, tekemmül' için sa- vaşan şahsın bütünlüğünü korur. Fiillerin saiki ideallerdir, inancına dayanarak, demokratik rejimle ya- şamak için ilkin demokrasinin ide- allerini iyice kavramak, sonra bu tarz yaşama için hayatımıza yön verecek prensipleri aramalıyız Bil- meliyiz ki, demokrasi idealini ka- bul etmek nefsi daimi bir disiplin altında tutmak demektir Demokrasinin en kolay anlaşı- lan şekli, siyasi olanıdır. Çoğunluk iradesinin hakim olduğu bir hükü- met şeklidir. Bu tarz hem kolay, hem de sağlamdır. Çünkü hükümet- siz toplum olmaz. Çünkü bir hükü- metin, herkesin tarafını tutamıya- cağına göre ekseriyetin — tarafını tutması tercih edilir. Demokrasi i- çin çoğunluğu gerekli bulmamak belki daha mükemmel olurdu. Ger- çekten kelimenin kökü de (Demos), yani (halk) tan geliyor. Fakat de- mokrasi sadece çoğunluğa dayanan değil, onun isteklerini de yerıne getiren icrai bir kuvvettir. Bu sis- temde idare etmek hakkının çoğun- luğa ait olduğuna hem çoğunluğun, hem de azınlığın inanması 1lâzım- dır. Çoğunluk bu ödevi üzerine alır- ken, samimi bir dikkat ve tedbirle hareket etmelidir. Demokrasinin ve- rimli olabilmesi, başta olanların, 1s- tıraplarına katlanmayı göze alma- larıyla mümkündür. Gerçek demokrasi kurabilmek i- çın çoğunluğun düşünüşüne ve ço- ğunluğa karsı düşünüşe şunları ek- lemek gerekir; Çoğunluk iktidarı üstüne alınca, azınlığın hukukunu korumak Öödevini de yüklendiğini bilmeli. Korku yüzünden boyun e- ğer azınlık grupları çoğunluk için bir tehlikedir Şimdi, Fransız ihtilâlinden beri demokrasinin de benimsediği 3 vasfı ele alacağız ve nları; kar- deşlık hürriyet, eşitlik dıye sıralı— yacağız. Bunların en ı kar- deşliktir. Eski çağlardan berı in- sanlara, dileklerini gerçekleştire- cek ve kaderlerini düzeltecek ilâhi bir vaad gibi görünmüştür. ice tatbik edilirse, kardeşlik — aslında sevgıye çok benzer. Hiç ölmeyen "Savaşsız bir dünya" umudu, kar- AKİS, 14 ARALIK 1957 XXIV deşlik idealine örnektir. Demokraside, dinin kardeşlik idealiyle ilgili faaliyet sahaları iyi- ce bilinmeli. Demokraside dinin bi- rinci ödevi: Öksüzlerle, suçluların ıslâhiyle meşgul olmak, bedbahtlara itibarlarını iade etmek, insanların fikir ve görüşlerini genişletip ruh- larını aydınlatmaktır. Dini ancak bu meselelerde hakiki bir yardımcı kabul edebilir Birbirinin yardımı olmayınca insanın acze düşüşü, kardeşlik ko- nusunun önemini anlatır. Fakat an- lattığımız hayat şekli bir idealdir. Aynı zamanda, bu ideale erişmek için insanları demokratik bir rejim kurmağa zorlayan esaslı sebepler- den biridir. Kardeşlik, demokratik yaşama tarzının en büyük mânevi amacıdır. Kardeşliğin esas anlamını hem kendi, hem de bize muhalif o- lanların menfaati adına hatırlama- lıyız Kardeşlık hürriyet vasfı ile bir- leşmeyince verimli — olamaz. eal bir kardeşliğin gerçekleşmesi için, fertlerin hür olması şarttır. Hürri- yeti vaadetmiyen bir kardeşlik in- sanlar için tehlikelidir. Hürriyet te, fazla serbestliğe yol — açabileceğin- den tehlikeli bir fazilettir. Fa- kat yolu, istiklâl ve cesaret yolu- dur. Fransa ve Amerikada demok- rasi zorla tatbike başlandıgı zaman, hedefi yalnızca istiklâ İçten gelen hislere gem vurul- mamalıdır. Manen isyan hakkı her toplumun hayat kaynağıdır. De- mokratik rejimle yaşamak için bu fikri kabul ve aşılamak gerekir. Cidden hür olmak için, hür olan insanlarla kardeşçe - münasebette bulunmalı. İnsanlar hurrıyetlerını paylaşarak koruyabilirler. et hürriyetini mülkiyet hürriyeti temin eder. Buna vicdan hürriyeti de eklenince, sonuç olarak her alanda bir işbirliği ve düşünce hürriyeti ortaya çıkar. Hürriyetin bölünemiyeceği bilinmelidir. Düşün- ce ve şahsi mülkiyet hürriyeti he- men hemen aynı şeydir. Konuşma ve yazma hürriyeti olmayınca, dü- şünce hürriyeti de olamaz. Hürri- et, yalnız aynı seviyede olanlar arasında — değil, sınıf, ırk, hatta mıntakalar arasında bile ayırdedile- mez. Hürriyet yalnız kardeşlik ha- tırı için kısılabilir; Eger et yemek kardeşlıgıme zarar veriyorsa, öm- rümce ağzına et koymıyacagını . C. Yaşar AKSÜMER Değerli bir kardeşlik kurmakta hürriyet ne kadar gerekliyse, onu garanti için eşitlik te o kadar el- zemdir. Beşeri münasebetler alanın- da kardeşlikle kastolunan, esaslı bir eşitliktir. Eşitlik, kardeşliğin yakını ve tamamlayıcısıdır. Bizim eşitlikten anladığımız, herkese eşit itibar göstermektir. umullü bir kardeşlik için hürri- yet gereklidir. Eşitlik ise, hürriye- tin birkaç kişi için değil, herkes i- çin iyi olduğunu Aanlatır. Böylece kardeşlik, hürriyet sayesinde yük- selir. Hürriyet te eşitlik sayesinde umumileşir. Demokratik hayata uymağa lışan bir toplum, kendisini çeşitli fikirlerin yaratın imkânlarından meydana gelen bir birlik disiplinine alıştırmalı. Bu toplum, büyük ölçü- de ve kuvvetli bir muhalefet hazır- layıp onu korumalı. Oysa muhalefet sıhhat belirtisidir. İçinde çeşitli düşüncelerin çarpıştığı nesak olanından uzun ömürlü olur. Fikir birliği disiplin olarak kabul edilen yerde, hürriyet tam olmaz. Değişik düşünmek, hürriyetin ana şartıdır. Demokrasi kuvvetini de- ğişiklikten, diktatörlükse bir ör- neklikten alır Seçilen çoğunluk; — ödevini, her an kritik eden canlı bir muhalefe- tim kontrolü altında yapmalı. Ver- diği kararları tatbikte kollandığı vasıta ve metotları durmaksızın tenkid eden muhalefetin kıymet ve itibarını kabul edip tahammül gös- termeli. Demokrat vatandaşlar, meselele- ri serbestçe müzakere imkân ve ka- bılıyetını elde edebilmelidirler. Bu, geniş bir serbestlik ve demokratik şartları — gerçekleştirecek prensip ve hayat şartlarının, eğitim siste- mine sokulmasıyla mümkündür. Pe- riklesin dediği gibi, "Münakaşa, fi- il sahasında insanın ayağına bir taş gibi değil de, akıllıca bir hare- ketin başlangıcı olmalı" Çeşitli bir ekonomik sisteme gi- dilmelidir.. Daimi bir mücadele halinde olan karışık veya tek çeşit- li sistemi anlatmıyoruz. Faydalı ola- bilen, bir birliğe giden, hareketleri kolaylaştıran yola inanıyoruz. Bu arada, demokrasinin hatalara dai- ma bir yer ayırdığını hatırlamalıyız. 17