14 Aralık 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

14 Aralık 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

A S K E R L | Yedek Subaylar Zaman olur ki... Geçen haftanın sonunda, Anka- ranın yalnız caddelerini değil, o- tellerini, lokantalarım ve kahvelerini memleketin dört bir köşesinden ge- len binlerce genç istilâ etmişti. Bu istilâ,, hareketi, daha ziyade ilkba- rda ve sonbaharda Vuku buluyor- du. Caddelerde gruplar halinde do- laşan bu gençler, senelerdir göreme- dikleri arkadaşlarına rastlıyorlar, birbirleriyle kucaklaşıyor, öpüşüyor- lardı. Bu gençler hayatlarında başlı- yacak olan yeni bir devrenin eşiğin- de bulunuyorlardı. Hepsi de heyecan- lı ve ateşliydiler. Bunlar, Ankaraya Yedek Subay Okullarına kaydolmak ıçın gelen gençlerdi. Henüz bundan bir a kadar önce 44. dönem yedek subayları hayatlarının en güzel ha- tıralarını yaşadıkları bir devreyi ka- pamışlar, 46. dönem yedek subay- ları ordu saflarına katılmış, bunların yerine 47. dönem Yedek Subay aday- ları memleketin emniyet ve selâme- tini omuzlarına yüklenmişlerdi.' Bu gençler, günlerce kayıt ve test imtihanları için Piyade Yedek Subay Okuluna taşınmışlardı. Piyade Yedek Subay Okulu, kayıt için gelen bu bin- lerce genci gruplara ayırıyor, kayıt işlerini azami bir titizlik ve süratle yerine getiriyordu. Piyade Yedek Su- bay Okulu, Ankarada evi, kalabile- cek yakın bir akraba ve dostu ol- mıyan gençlere, okulda yatacak yer ve yiyecek temin etmeye çalışıyordu ama, sayıları 5 binin üzerinde olan bu gençleri bir araya toplıyamıyor, binlerce genç yedek subay adayı, o- tel ve lokanta köşelerinde barınmak zorunda kalıyordu. Ama ne vardı ki, K bu gençler Askerlik — Şubelerinden Yedek Subay Okuluna sevkedildikleri gün "asker" sıfatına hak kazanıyor- lardı. , Testler Y edek subay adayları, okula kay- dedildikten sonra test imtihanla- rına tabi tutuluyorlardı. Test usulü ile sınıflama, 1949 yılından bu yana tatbik edılmeye başlanmıştı. Bu im- tihan sürati intikal, mekanik, elekt- rik ve şekil gibi son derece iyi hazır- lanmış mevzularda yapılıyordu. Test imtihanlarından sonra adaylar, mü- tehassıs sınıflama subaylarıyla ayrı ayrı mülakata tabi tutuluyorlardı. Bu test ve mülakat imtihanlarından geçen adaylar kültür, kabiliyet — ve fiziki durumlarına göre sınıflara ay- rılıyordu. Ama bu test imtihanların- da bir hakkaniyetin esas olduğunu iddia etmek hakikaten zordu. Zira birçok yedek subay adayı, — istediği sınıfa ayrılmanın yolunu buluyor ve bulmasına müsaade ediliyordu. Böy- lelikle Amerikan Ordusundan adap- te edilen bu âdil sınıflama usulü, biz- de çok zaman istenildiği gibi tatbik olunamıyordu Okullar S ınıflamadan sonra adaylar sınıf Okullarına sevkediliyorlardı. Sınıf okullarında yedek subay adayları altı ayı doldurmayan bir eğitim ve öÖğ- renime tabi tutuluyorlardı. Bu be ay içinde adaylara askerliğin esası olan talim ve terbiye öğretiliyor ve m de mensup oldukları srnıfın ders- lerı gösteriliyordu. Bu müddetin ki- fayetsizliği artık her geçen gun ken— dini gosterıyordu Askerlik herşey— den önce bir "talim ve terbiye" idi. Bunun ye meslek derslerinin bu ka- dar kısa bir zaman içine sığdırıl- masına imkân yoktu. Bugün için bu usul tatbik ediliyordu ama, bunun en büyük yükünü ve acısını kıtalarda muvazzaf subaylar çekiyordu. Aynı zamanda, ordumuzda muvazzaf su- bay adedinin her geçen gün azaldığı ve eskiden olduğu gibi Harp Okulla- rına rağbet olmadığı bir hakikatti. Bu bakımdan Yedek Subayların bu- günkü durumdan kurtarılması ve çok daha iyi yetiştirilmesinin zamanı çok- tan gelmiş ve geçmişti bile.. Eskiyle mukayese E[ skiden yedek subay adayları ön- ce Hazırlık Kıtalarına sevkedilir- lerdi. Burada üç ay askerliğin esası olan talim ve terbiye öğretilirdi. Bu- eğitimi müteakip yedek subay aday- ları sınıf okullarına sevkedilirlerdi. rada da meslek dersleri öğretilir, aynı zamanda talim ve terbiye usulle- rine devam edilirdi. Bu usulün bugün- kü sistemden çok daha başarılı ol- duğu muhakkaktı ve buna bugün çin şiddetle ihtiyaç vardı. Boylelıkle yedek subayların hem da tişmeleri sağlanmış olacak de muvazzaf subayların yükü hakı— katen biraz da olsa — hafiflemiş ola- caktı. Ordumuzda vazife, — binlerce yedek subaydan ziyade muvazzaf su- bayları omuzlarında idi. — Yedek subaylar birliklerde, —aşağı yukarı kıta çavuşlarının gordugu işleri gö- rüyorlardı. Bu bakımdan en büyük ük muvazzaf subayların — omuzla- rında idi. Muvazzaf subayların — bu kadar ağır ve yorucu — vazifelerine rağmen maddi bakımdan tatmin e- dildikleri de iddia edilemezdi. Kendi- lerini tatmin eden yegâne husus ma- neviydi. Mamafih Milli Savunma ca- miası kendisinden çok şeyler bekledi- ği Şem'i Ergıne sahipti. Bütün Milli Savunma camiası Şem'i Erginden bir çok meselenin yanında yedek subay meselesinin de hal edilmesini bek yordu. Ordu saflarına katılan yedek subaylar 18 "Geriye dön, ileri marş!" AKİS, 14 ARALIK 1957

Bu sayıdan diğer sayfalar: