Filmler "Bisiklet Hırsızları" Evınızde çoluk çocuğunuz varsa, işsizseniz ne yaparsınız? İş arar- sınız tabiil. Peki en basit bir iş için yuzlerce kişi aç kurtlar gibi bekleşir, iş bulmak şansınız binde bir faile degılse" O vakit ümitsizce beklemekten başka elden ne tonio Ricci de öyle yapıyordu. A- ma Tanrının Antonio'ya oynıyacağı oyunlar varmış. Oyun, İş Bulma Ku- rumunun adamı gelip Antonionun a- dını okuyunca başladı.. şahım bir şey değildi: Duvara ilân yapıştıracaksın. Fakat hiç yoktan i- yidir ya. Antonio da öyle düşündü. Gel gelelim kurumun adamı illâ bir de bisikletin olacak demetin mi? An- tonioda bisiklet alacak para olsa.. Yine karısına dua etsin; kadıncağız hemen akıl etti, evde ne kadar çar- şaf varsa toparladı, gidip — rehinciye verdiler, Antonio da bisiklet kavuş- tu Aylarca işsiz kaldıktan sonra ça- lışmaya başlamak mühim hâdisedir. Antonionun ilk çalışma günü de neşe içinde başladı. Sabahın erken saatin- de baba oğul bisikletle yola düştü- ler. Babası küçük Brunoyu çalıştıgı benzin istasyonuna bıraktı, kendis de ilâncılık dairesine gitti. Sonra bu— tün ilân yapıştırıcılar şehre dağıldı- lar. Eskilerden biri Antonioya afişi nasıl yapıştıracağım gösterip ayrıldı. Antonio artık tek başına işe devam edecekti. Merdivenini duvara daya- dı, çıktı "Gilda" nın afişini yapıştır- mağa koyuldu; lduysa o zaman oldu. Bir bısıklet hırsızı, yavaş ya- vaş yanaştı, tıpkı serçenın Üzerine atlamağa hazırlanan bir k gibi. Sonra birden bisiklete atlayıp kaçma- ğa başladı. Antonio ancak o vakit i- şin farkına vardı, kendini merdiven- den aşağı attı, 'bır yandan bağırıyor bir yandan koşu ordu. Fakat hırsı- zın arkadaşları Antonio'yu önleyip yanlış istikamete sürükledile Bir eşyanız çalınırsa polıse baş- vurursunuz deği ? Antonio da öy- le yaptı. Karakola gıttı derdini an— lattı. Antonionun bütün varı yoğ kolu kanadı bisikletti. Ama bısıkle tin lâfı mı olurdu? Antonionun bisik- letine gelinceye kadar polisin ne mü- him işleri vardı. Antonio hırsızı gö- rürse polise haber verir, polis geri kalan kısmı tamamlardı. Komiser böyle söyleyip Antonio'yu savdı. E- ve elleri boş dönen Antonio gidip çöp- çu Baioccayı buldu, ona akıl danış- O da bisiklet pazarım araştırmağı tavsiye etti. Antonio, Bruno, Baioceca, daha bir- kaç çöpçü ertesi sabah şafak söker- ken bisiklet pazarında soluğu aldılar. Döndüler dolaştılar ama, bisikletten eser yoktu. Bir de bit pazarı Vardı. Antonio ile Bruno oraya vardıkların- da bardaktan boşanırcasına yağmur Vittorio De Sica Hayatı gören gözler yağıyordu, esnaf eşyasını toplayıp savuşmaktaydı. Bisikleti — bulabilene aşkolsun. Fakat yağmur dindiği sıra- da Antonio, bisikleti çalan delikanlı- nın ihtiyar bir dilenciyle konuştugu— u gördü, hemen o tarafa segırttı hırsız yine kaçıp gitti. Baba oğul bu sefer dilenciyi aradılar, bir kopru Üs- E. Stoila ile L. Maggiorani Maceranın — kahramanları tünde adamı yakaladılar, fakat bir- şey öğrenemediler. Kiliseye kadar pe- şini bırakmadılar ama dilenciyi ora- da yine kaybettiler. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi kiliseden çıkınca küçük Bruno babasını tenkide kal- kışmasın mı? Adamın zaten yüreği yanık, tuttu Brunoya bir tokat attı. Bruno ağlamaya başladı, — babasına kızıp uzaklaştı. Antonio daha tokadı atar atmaz pişman olmuştu ama iş 1şten geçmişti bir kere. Neyse. Bru- no'nun gönlünü etmek için çocuğu lo- kantaya götürdü, yemekler, tatlılar ısmarladı. Ama parayı ödedikten son- ra bisikletin acısı tekrar içine çöktü. Üstelik ne yapacağını da şaşırmıştı. Şaşırdığı şurdan belliydi ki, bizim akıllı uslu Antonio, karısının falcıya gittiğine kızarken bu sefer — tutup kendisi falcıya başvurdu, ama ora- dan da birşey çıkmadı. Falcıdan ay- rılıp giderken bir duvar dibinde tav- sızla burun buruna gelmesin nü? İki- si de şaşırdı. Hırsız tabana kuvvet kaçıp bir eve daldı, arkasından da Antoino. Bruno da onları takibet- mek istedi ama hemen kapı dışarı edildi, zira girdikleri yer bir genel- evdi. Az sonra Antonio hırsızı zorla dışarı çıkardı, bütün mahalleli baş- larına toplanmıştı. Tam bu sırada hırsızın sarası tutmasın mı ? Etraf - takilerin hepsi, kendi mahallelisi o- lan hırsızdan yana çıkıp Antonioyu tartaklamağa başladılar. Bereket a- çıkgöz Bruno vaziyeti anladı, gidip bir polis getirdi. Antonio ile polis hırsızın odasını araştırdılar ama bi- sikletin bir parçasını bile bulamadı- lar. Şahit desen, hepsi hırsızdan ya- naydı, . Antonio, bisikleti bulacağım derken hiç yoktan başını belâya so- kabilirdi. Hırsızı bırakıp ayrıldı. Baba oğul artık ümitlerini kesmiş eve döneceklerdi, ama Antonionun içi bir türlü götürmüyordu. Eve eli boş nasıl dönerdi ? Karısına ne derdi T Orada, Stadyum Meydanındaki kal- dırıma oturdular. İşte o zaman işe şeytan da karıştı. Şeytan bu sefer di- i dizi, güneşte parlıyan bisikletler şeklındeydı Bir de bir apartman ka- pısında tek başına duranı vardı. An- tonio bir ona, bir bisiklet dizilerine baktı. Yüzünden büyük bir nefis mü- cadelesine gırdıgı anlaşılıyordu. Bru- noya para verip tramvayla dönmesi- ni söyledi. Sonra tıpkı kendi bisikle- tim çalan hırsız gibi o tek bisikletin etrafında dolanmağa başladı, birden bisiklete atlayıp dola düştü. Ama An- tonio bu işin acemisiydi. Bisikletin çalındığını gören sahibi — yaygarayı bastı, yoldan geçenler Antonioyu ya- tartaklamağa başladılar. Tramvayı kaçıran Bruno durumu gör- dü, gelip babasını kurtarmağa ça- lıştı Bisikleti çalınan adam Antonio- nun yedıgı sille tokadı tükürük yağ- mur âfi görmüş olacak ki onu polıse teslım etmekten vazgeçti. Ba- ba oğul bi kın ümitsiz bir halde tekrar yola koyuldul Bir filmin hikâyesi u, "Bisiklet Hırsızları"nın mev- zuuydu, ama filmin çevriliş hikâ- yesi de en azdan mevzuu kadar me- AKİS, 14 ARALIK 1957