ton zihniyetin varid bulunmaması . Bilâkis, "esasen bir darlık ol- kabul edilmeli ve ona çare aranmalıydı Piyasanın beklediği şuydu: Fi- atlar daha ileri atılmak için hız a- lırcasına mı durmuşlardı -Milli Ko- runma Kanunu zamanında olduğu gibi-, yoksa hakikaten yeni bir ikti- sadi politika mı tezgâha konuluyor- du? Mesele daha ziyade Menderes V. kabinesi bir programla Meclisin kar- şısına geldiğinde anlaşılacak 1958 butçesıyle de katiyyet kazanacak- O tarihe kadar piyasada bir faa- lıyet beklememek lâzımdı. Mu halefet Sönmiyen ışık Evlerine geç dönmek itiyadında o- lan bazı Bayındır sokak sakinleri büyük bir merak içindeydiler. Bu so- , binaların birinde hemen her gece geç vakitlere kadar ışıklar ya- nıyor, içerde bir takım insanların ça- lıştığı goruluyordu Halbuki daha bundan üç ay evvel bu bina güneşin battığı saatlerde karanlığa gömülür, kapıları kilitlenir ve bomboş kalırdı. Şu son aylarda ne olmuştu ki bu bi- yordu? Sonra Bayındır lerinin bir şey daha dikkatlerini çek- mişti. Gece geç vakitlere kadar çalı- şanların içinde en son çıkanlar üç genç adam oluyordu. Bunlardan biri usun boylu gözlüklü, biri topluca sportmen yürüyüşlü, uçuncusu ise u- fak tefek ve pek genç bir insandı. Bayındır sokak sakinlerini merak- landıran bu bina C.H.P. Genel Merke- zi idi. Genel Merkezden daima en geç çıkmayı itiyat edinmiş olan üç kişi ise Kızılaya kadar beraberce yürü- yorlar ve orada bunlardan topluca ye sportmen tavırlısı ayrılıyordu. Geri kalan iki kişi, Bahçelievlere doğru yollarına devam ediyordu. u haftanın başında Salı gecesi Bayındır sokaktaki sarı binanın üst kattaki odalarından birinde karşılıklı iki masaya oturmuş olan adamlardan biri hemen hemen yarım saattir üstü- ne eğildiği ve dikkatle okuyup not- lar aldığı dosyayı kapattı ve yanı başındaki etajerin üstüne koydu. Ö- nündeki notları da toplayıp bir başka dosyanın içine yerleştirdikten sonra gülümsiyerek — arkadaşının — yüzüne baktı : "— Nihayet bitti" dedi. Gözlüklerinin kalın camlan altın- da gözleri pırıl pırıldı. -Arkadaşının da işi biraz evvel bıtmıştı Karşılıklı gülüştüler. Saat 21'e geliyordu. Daha yemek yememişlerdi. Gidip Restoran Bekirde rahatça bir yemek yiyebilir- lerdi. .En azından onbeş yirmi gün- lük bir mesai sona ermiş ve C. H. P. nin seçimler sırasında uğradığı hak- sızlıklar, r yer yapılan baskılar, kütüklerdeki aksaklıklar, bazı san- dıklardaki — yolsuzluklar, teşkilâttan gelen raporlar teker teker incelene- AKİS, 23 KASIM 1957 İsmet İnönü Muhalefet adına Kasım Gülek Seçim — neticeleri Faik Ahmet Barutçu Sözcü İsmail Rüştü Aksal Hele sıra bir bütçeye gelsin YURTTA OLUP BİTENLER rek tesbit edılmıştı. Artık bundan böyle Meclisti seçim netice- leri üzerine te den unsurları or- taya delilleri ile koyabılır dertlerini şıkayetleı'ını sayıp dokebıl rdi. lektrik düğmesini çeviren iki arkadaş sokak kapısını çekip Kızıla- Akis Gazetesi Yazı İşleri Müdürlüğüne ANKARA Mecmuanızın 16/Kasım/ 1957 tarih ve 184 sayın nüsha- sının 9 uncu sahifesinde (Men- deres V. i Beklerken Mende- res I. i hatırlayış) başlığı al- tında fotoğrafımın yanında in- tişar eden yazı tamamen haki- kate aykırıdır. Tekzip ediyoru 1950-1951 de Vekıllıkden istifaın lüzumu bana hiç kim- se tarafından bildirilmiş de— ğildir. Tarafımdan ise, ma tarzında olsa "Adnan Bey be— nim ıstıfa etmemi mi istiyor? ' Yağm Beraber geldık beraber gideriz". Veya — bun. benzer veya bu manayı ıfade e— den hiç bir ç bir kımseye tarafımdan soylenme— miştir Çakırbeylı çiftliği ile — hu- susi surette meşgul oldugum da hakikatle alâkası yokt İstihbaratının kuvvetlı duğunu daima iddia eden mec- muanız, Soyadımı dahi yanlış yazmış bulunmaktadır. Saygılarla. Aydın Mebusu Eski Zıraat Vekili Nihat İyriboz ya dogru hızlı /hızlı yürüdüler- Kısa boylu ki çalışmalara katılmamıştı. Kendile rini lokantada bekliyordu. Orada mek yedikten sonra Yenımahallede ki bir toplantıya gideceklerdi. Bunla rın birincisi Prof. Turhan Feyzioğlu öteki Bülent Ecevit, üçüncüsü de Mu ammer Akpınardı. 'Partinin daha bu yük çaptaki sozculerıne malzem Ankaranın bu genç mılletvekılle hazırlıyordu -Feyzioğlu, C. H..P ara seçimi mücadelesini Ankara yermek nıyetınde olduğu için Sivas tercih etmişti y: Masanın başında C Genel Merkezinden çık iki arkadaşın Restoran Bekir gardrobuna paltolarını bıraktıkları sırada, Çankayadaki pembe renkli bir evde uzunca bir istirahat devresi ge çirmiş olan C.H.P.Genel Başkan İnönü, yemek masasından kalkıyor ve çalışma masasının başına oturu yordu. Son günlerde rahatsızlığı yü zünden yatağından bile çıkamamış ama, bir an dahi hâdiselerle alâka