AKİS'in Yazı Müsabakası Demokratik Rejim içinde Yaşamağa Azimli Şekilde Hareket Etmelidirler ? Milletler Ne B ugün dünyanın birçok milletleri, muhtelif devlet sistemlerini de- nedikten sonra, demokrasi yolunu seçmişlerdir. Demokrasi, tamamen alka dayanan bir idare sistemi- dir. Zaten, demokrasi, kelime itiba- riyle, "halka ait iktidar" — demek değil midir? Demokratik — rejim, görünüşte kolay bir idare sistemi- dir. Fakat aslında, ifrat veya tef- rite kaçmaksızın, bu sistemi itidal- le tatbik etmek oldukça güç bir problemdir. Böyle bir idarenin ku- rulmasına veya kurulduktan sonra yaşamasına mani olacak insanlara "Diktatör" ismi verilir. Demokratik rejim içinde yaşamağa —azmeden her millet, bu diktatör sınıfını ber- taraf etmeğe mecburdur. Bertaraf e- dilmeyen her diktatör, bir gün, mu- hakkak bu halk idaresinin başım yi- yecek, totaliter idarenin kurulma- sında öncülük edecektir. Bu sebep- ten, totaliter Trejime ' dönmemek için, demokraside, halk, muntaza- man iktidarı kontrol etmehdır De- mokratik rejimi eden her millet, ön plânda keyfı 1dareye son vermelıdır Keyfi idarenin, demok- ratik rejimde hiç bir yeri yoktur, ve olamaz da.. Demokrasiyi rejim olarak seçen her milletin yapması gereken ilk iş, yurttaşlarının sevıyelerını yükseltmek olmalıdır. Ancak bu s retle cahilliğe veda eden halk ara- sında demokrasi gereken kıymetini ve yerini bulmakta gecikmiyecektir. Hayatında eline kitap almamış, ca- hil bir yurttaşın, her gösterilen yo- lu, aşırı bir uysallıkla kabul edece- ği, bunun neticesinde de şaşkın bir duruma düşeceği aşikârdır. Diğer yandan az çok tahsil görmüş bir yurttaş tamamen şuurunun kendi- sine göstereceği doğru yolu seçe- cektir. Cahil bir toplumun dalka- vukluğa karşı meyli bir hayli faz- ladır. Bu sebepten tamamen cahil bir toplumda, diktatörler kendilerine aşırı bir muvaffakiyet sağlarlar. Demokratik rejim içinde yaşa- mağa azimli her milletin dikkat et- mesi lâzım gelen ikinci nokta, ba- sın olmalıdır. Basın, demokratik re- jimlerin aşağı yukarı mihenk taşı durumundadır. Demokrasi ile idare olunan milletlerin basınına bir göz atmakla, o milletlerin demokrasi a lanında ne dereceye kadar muvaf- fak oldukları kolaylıkla anlaşılır. Basın hürriyetine İndirilen her AKİS, 23 KASIM 1957 - XXI - darbe, demokratik rejimlerde, ek- seriyetle menfi neticeler husule ge- tirir.. Zaten basın hürriyetinin baltalanması, o milletin demokrasi alanında nasibi kalmadığına işaret- tir. Müstebit rejimlerin hemen hep- sinde, basın hürriyeti ortadan kal- dırılmamış mıdır? mokratik rejımlerde 1ktısaden planh bir kalkınma d ruridir. İşçi tabakasından itibaren yukarı doğru refaha kavuşan her 'milletin demokrasi anlayışı da o nıspette yükselecek, yurttaş, geçim kaygu- suna düşmeden milleti hakkında düşünme imkânlarına sahip olacak- tır. Ancak bu kaygulardan uzak kalınca, iktidarı, huzuru kalble ten- kit etmeği duşunecektır Yoksa, aklı, evde yarı aç ailesinde olan bir ışçıden veya bir dar gelirliden ikti- darı tenkit etmesi, veya demokrasi hakkında fikir beyan etmesi pek ta- bii ki beklenemez.. Her ferdin, hürriyet hakkında kesin bilgilere sahıp olması gerekir demokratik rejimlerde.. Her işçi, Müsabaka Şartları İS'in bu seneki yazı mü-- — üsabakaya gönderilen yılar ka üzüne makina, yla ve orta aralıkta yasılacak, uzunluğu da X. eba- i kağıtlarla iki sayfayı te- cavüz — etmiyecektir. B yazılar önce AKİS'- azı işleri kadrosundan ku- rulacak bir küçük jüri tarafından incelenecek, uygun (örülen AKİS', te neşredılecektır azıların 1 Tem 57'de başlanacak ve 30 19 Nısan 1958 den sonra lar müsabaka dışında bırakılacak AKİS'te neşredilen yazılar akaya tılacak yazı. ları: is ecmuası, yazı müsabakası servisi P. K. 2 Ankara" adresine postalanması la— ZI ır. İsmail BİRET memur, hasılı hürriyetin de belli sınırları bu- lunduğunu hatırında tutmalı, ona göre hareketlerini ayarlamalıdır. O yurttaş, bilmelidir ki, kendi hürri- yetinin bittiği yerde başkasının hürriyeti başlamaktadır. Başkası- nın hürriyetine tecavüz etmemeği bilmek, demokratik rejimlerde te- mel teşkil eder. her yurttaş Demokrasiyi rejim olarak kabul eden milletler, siyasi partiler yö- nünden ele alınacak olursa, görülür- ki, çok partili rejimlerde, iktidar partısı muhalefet partileriyle işbir- liği yaptığı takdirde halkın tevec- cühünü kazanır. Muhalefet safla- rından yukselecek şikayetlere, pro- testolara kulak asmamak, sadece zayıf iktidar partilerinin guttuklerı siyasettir. Muhalif partilere husu- met beslemek, her fırsatta bu par- tileri ezmeğe çalışmak, demokratik rejimin kabul edemiyeceği hususlar- dandır. Demokratik rejimi idame etti- rebilmek ve korumak için, seçimle- rin serbest ve emniyetle yapılması zaruridir. Seçimlerde halkı tesir altında bırakmağa çalışmak tama- miyle antidemokratiktir. — Yurttaş, programa aykırı, böyle icraata kar- şı, korkmadan dâva açabilmek im- kânına sahip olmalıdır. Hükümet, yurttaşlarının haklarına halel ge- tirmemeğe çalışmalı, — doğru yolu, her ne pahasına olursa olsun, ter- ketmemelidir. Demokratik rejimlerde, fert ve zümre menfaatlerinden fazla, top- lun menfaatlerinin gozetılmesı ge- rekir. Yurttaş, "Bana ne?" fikrine asla temayül etmemeli, kendisini ılgılendırsın ilgilendirmesin, mem- leketinin her dâvasını yakinen ta- kip etmelidir. Sırası gelince de fik- rini çekinmeden söyliyebilme cesa- retini kendinde bulmalıdır. Bu cesa- reti kendinde bulmayanlar iktidar partisinden çekinenlerdir. şurası bilinmelidir ki, yurttaş ikti- dardan değil, iktidar yurttaştan çe- kinmelidir. O iktidar, bu yurttaşla- rın oylarıyla milletin başına geçti- ğini, yurttaşın oyuyla yine, iktidarı kaybedebileceğini asla hatırından çıkarmamalıdır. Bir iktidar, ancak, vatandaş korkusuyla millete fayda- li olabilir. Bu korku olmadıkça, o iktidarın muvaffakiyet — nisbeti as- gariye iner. 17