31 Ağustos 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

31 Ağustos 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

recileri bir ara yanlış bir zehaba ka- P. lilere D.P. karşısında ikinci bü- yÜk parti olma kaprisini aşılamıştı. Halbuki bu düşünce daha hareket noktası bakımından yanlıştı. Hür. P., DEP. den sonra gelen ikinci parti de- Kil, biz: D.P. nin yerini almakla hayat bulabılırdı Eğer Hür. P. hem D.P. hem C.H.P. hem de C.M.P. den memnun olmayanları toplayarak bü- yümek hülyasında devam etseydi, doğrusu netice bu güne kadar ola'ı- ların da gösterdiği gı hiç de bu par- tinin lehine cereyan etmiyecekti. Hür. P. için tek yol vardı, o da D.P. vi yıpratmak, D.P_ lılerı 1946 prensip- i sıl D.P. nin kendileri o0:- duğuna lnandırıp onlan kendine çek- mek. Nedense Hür, P. liler bir hayli zamandır. bu yolu unutmuşa benzi- yorlardı. Bu bakımdan Hür. P. idare- cilerine Orhan Köprülüt tarafından telkin edilmişe benzeyen bu yeni -as- lında eski- fikir bir hayli calibi dik- katti. Muhakkak ki bu fıkrın sami- miyetle benimsenmesi H içi şimdiye kadar ka ybedılmiş olan Za- manı kazandırabilecek tek çare idi. Orhan Köprülünün Hür. P. ye k3- tılması pek de siirpriz tesiri uyan- dırmamıştı. Nitekim toplantı sırasın- bu fikri tasdik etti. Orhan Köprülii- nün Hür., P. ye intisapı ile beraber ortaya yeni bir mesele daha çıkıyor- du. Köpriülüler ailesinin siyaset saha- d lan dört ferdi de Hiülr. ârı umumiye asıl bunu merak e- diyordu. Nitekim gene Sultanahmet- teki aynı toplantıda bir gazeteci bu suıh dolambaı.lı bir şekilde de olsa mıştı. Acaba Orhan Koprülünün Hür, P. ye gingınden ba- at Köprülünün haberi var mıydı? Varsa bu kararı nasıl karşı- Jamıştı? D.P. İstanbul İl Başkanlı- Kını yaptığı sırada, politika hayntm- da hayli pişmiş olan Orhan Köprülü, bu sual karqısmdn hic renk vermemiş soğukkanlıhkla “Ben < © ği — gi > gede bırakan bir âlâyı vâlâ ile D.P. den ıynlacak ve pek muhtemel kt ye katılacaktı. Ama Fuat Köprülüye gbro dâaha bunun için biraz akıt vardı. A4RBİS, 31 Aavsros 1957 Yeni iltihaklar Orhan Köprülünün Hür. P. ye ka- tılışından bir kaç gün sanra bu haftanın başında Hür. P. ye hiye- ti itibariyle hayli enteresan bir ilti- hak daha oluyordu. Demokrat Parti- nin İstanbulda ilk kurulmasında mu- him roller oynamış olan ve o zaman- ki Vilâyet Müteşebbis İdare Heyeti Başkanlığını yapmış olan Prof. Dr. Sa. ni Yaver de D.P. nin totaliter bir reji- me doğru kaydıfı iddiasıyla bu parti- yi terk edip Hür kaydoluyor- du. Vaziyete bakılırsa seçimler ari- fesinde D.P. İstanbul teşkı!atı suyu çekilmiş bir çeşmeye dönecek Zara bu parti içindeki bütün ıdoalı—ıtlu ve . eski elemanlar teker teker çekilme- ye başlamışlardı. Bunda elbette kı “Hakiki urası, Hür. dir formülünün rolü büyüktü. Üstelık İşbirliği ile Hür. P. bir şansa malik oluyordu. Başa geç gelen akıl İ stanbulda işbirliği - toplantılarının yapıldığı günlerde liderleri en çok Üzen şeylerden birizi hiç şilphe yok ki Kral Hüseyin Celâl Bayar YURTTA OLUP BİTENLER Dış Politika Umulmayan misafir Ge çen haftanın sonunda bir askeri uçak İstanbula 60 yaşlannda, saçsız, şışm&nca bir adam getiri: du. Misafir hiç te Uh bir ı.hsı— yete benzemiyordu. Yeşilköy hava a- lanında büyük misafirlere mahsus, mutad kalabalıktan eser yoktu. Mü- tevazi görünüşlü adam, kendisini kar- şsılayan Amerikan konsolosu ile bera- ber doğru Hilton Oteline gitti. Ora- da iri cüsseli Büyük Elçi Warren ile uzun bir konuşmaya daldı. Bu ehemmiyetsiz görünüşlü ada- mın ani ziyaretiyle İstanbulun siya- si manzarası birden bire değışıverdı li haberler işgal ediyordu. Tarihi şehre bir Waz,hıngton ha- vası veren bu gö â şan ada Amerikan Dişişleri Bı- kan Yardımcısı ve Orta Doğu İşleri Miüdürü Loy Henderson idi Kral Faysal Suriyede neler oluyor ? Burdurdan çıkan çatlak bir sesg ol- muştu. Eğer Butdurdan gelen bu ses, şöyle böyle birisinin sesi olsaydı mu- hakkak ki pek aldırılmazdı. Ama ne yazık ki bu ses Hülr. P. kadrosunun bi. rinci sınıf elemanlarından birisinden çıkıyordu ve işbirliğinin şiddetle aley- hinde bulunuyordu. Gazetelere aks2- den rivayete göre Hür. P. Meclig Gru- bu Başkanvekillerinden olan Fethi Çe- likbaş Türkiyenin her yerinde yapılsa bile Burdurda işbirliğinin yapılmıya- cağı yolunda bir iddiayva girmişti. İşte, işbirliği toplantılarmın yapıldığı gitn- lerde - bilhassa P. liderlerini müşkül durumda bıraknn bu haber Fethi Çelikbaşın bu hafta — başında Hü liye gönderdiği bir mektupla tevile çalışılıyordu. Fethi Çelikbaş mektu- bunda, Burdurdaki sözlerinin yanlış anlaşıldığını yazıyor ve işbirliğinin tahakkukundan dolayı duyduğu memnuniyeti belirtiyordu. Mesut bir tesadijf, kralların en küçüğü Hüseyin de birkaç gün evvel İstanbula gelmişti. Kralların ortanca- sı Faysal, amcegsı Veliaht Prens Ab- dülilah ile birlikte yaz haşından be- ri Bebek açıklarına demir atmıştı. Henderson'un gelişiyle — heraber gazetelerimizin “sosyete” haberlerini renklendiren iki delikanlı kralın ismi de “siyasi” sültunlarla hicret etti. Şâle köşkünde yapılan toplantılarda onlar da hazırdılar. Konuşmalar son derece gizli tutu- luyordu. Yıldız parkı etrafında gıkı niy tesi gülinli öğleden sonra meyşhur park- ta mutad gezintilerini yapmaya ge- len sevdalılar demir kapıların kapa- h olmasına bir türlü mâna vereme- diler. Sâle Köşkil toplantıları âle Köşkünde neler cereyan edi- yordu? İstanbula “dinlenme” ye

Bu sayıdan diğer sayfalar: