31 Ağustos 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 16

Dulles Kraldan çok kralcı!. la tasarıyı nasıl torpilliyeceklerinl . Gazeteciler merak i sual EFâsenhower cevaplarıyla tasarının akıbetinden bihaber olduğunu göstermişti. Bır müddet — sonra i bir senatör, dınlatıyordu, wer, Parlâmentonun yaptığı ta aldırış etmez görün nın sadece adının kaldığını goren, zen- cilerin rey hakkının tanınmasına ta- raftar senatörler telaş içinde Ike'a koşuyorlar, durumu anlatıyorlardı. I- ke Üdahale ediyor, ama çok geç kalınmıştır. Senato tasarıyı çoktan kuşa benzetmişti. Ike, zamanında va- ziyet alsaydı, 6 ay farkla kuşa dön- dürülen tasarı, bugün herhalde zen- cilerin oy hakkını sahiden garanti altına alabilecekti, Okul inşaatı da aynı tereddutlere kurban gitti. Programın kabulü için 5 temsilcinin fikrini değışurmesı ka- fi idi. Ike'ın en ufak müdahelesi bu işi halledebilirdi. Ne yazık ki Ike, bu işi de oluruna bıraktı, n Cumhurbaskanma taraf- bılım hazır!lamakla meşguld İyi niyetli olduğundan Krutçef'in bile şüphe etmediği Amerika Birleşik Devletlerinin başkanı yı tek ba- şına bırakılmıştır, 16 yorgun, Suriye Endişeli günler Geçen hafta sonu Şam hav nıydı. Kahıroden zmmxwmiu lmvn eydan n derece sinirli oldukları hallerinden belh yüksek rütbeli su- baylarla doluydu. uriye - Rus silâh anlaşmağı, tasfiyeler, Suriyeliler kadar ütün dünyayı temşlnndırnmı. Suriyenin bir Rus peyki olma 1 n korkulu- yordu. Rusya Suriyey ıak- ları ve dcdıkodu!m " de den lar veriyordu. Yir 1 Rus teknisyenleri S larının” tadgıim b Amerika ile siyasi milnasecbetler son derece gerginleşimnisti. Minneapolis senfoni orkestrasının Şamda vereceği konser bile tehir edilmişt?. Amerika Sefaretinin onhnde Suriyeli polisler dolaşıyordu lolaş ol- Rusya ı]eı fa7la sSarmaş ( mayı pek hoş larında Genel Kıırm*ıy Ra meddin olduğu halde or laqtırılnnrdu Doğ mMmet darbeleri hazırlam: Bt k:ınman Rus İ—,tıhhaxm lı Ge .—r;ıl er avir ola l amelıyeîıne iştirâk ettığz %nyıemyor- du. Suriyede hava çok gergindi. Süve Talihsiz ş se len sonr. Moskova yolunu ilk defa tutan Cum- hurbaşkanı Kuvve müşe benziyordu, zıyaıet edxyorıl.ı ti durumdan Ürll- Nâasır'ı bu sebepte Arap bitaraflığının Albay Se- lecex iek a- k s'yaselinden damdı. Suriye bitaraf ayrıhynrmuş intibaını xenııomelı)ılı. Vakıa, komşu mı Rux peyki haline geldiği ittihamıl&rını asla ka- bul etmiyordu. Moskova mı!uşmast- nın kahramanı Savunma Rakanı Ha- hd El Azm Amerika gazetelerine “bi. taraflığın kıyısına kadar geldik, bı- zi bu hududu geçmeye mecbur etime- iniz” diyordu. Bu, hem inkar, tehdiddi. Komlinizme karşı en ufak bir sempatisi olmayan Üunhurbüs- kanı Kuvvetli daha ince t ir savunma tarzı bulmuştu: “Türk I - dan iktisadi yardım alacaş ; ortalıkta dolaşıyor, bu araîw kiyeyi komlinist saymak itin k bir sebeb midir? Sonra ne diye Türkiye- yc bir şey denmiyor da. karşı ateş püskürlülüyor?” — Surlvo Ruslarla sadece bir alış veriş yaptı- Kını, istiklâline tamamı ile iduğunu ildia ediyo münıst değildi. nin komlünist olmarlığı ka- bul edılebılırdı Mosk el uzadan kimseler aşırı mıllıyetçılerdı Savun- hem 1 Ti"* SU:z wyı—y DÜNYADA OLUP BİTENLER ma Bakanı Halid El Azm son dereca in bir toprak ağası ve düne ka- dar hararetli Batı taraftarı idi. Baş- kan Sab 1 Assali iş muhitleriniş çok iyi tanıd ğı zengin bir avukattı. Cumhurbaşkanı Kuvvetlinin komü- nizme aleyhtar olduğunu hiç kimse mkar etmıynrdu muhakkak varsa, Batılılardan kur- tulnıak korkusu ile, Suriyenin öbür tarafa çok kaydığı idi. Genç subay- lar ve siyaset adamları tehlikeli bir maceraya atılmısları ı. Son ye varacaktı? Bunu kendileri bile artık bilecek durumda değıllerdı, hâ- dıqelerm esiriydiler, İşte bunun için n derece sinirli görünüyorlardı Amerika ne yapacak? Surıyedekl hâdiseler, komşu mem- leketleri ve Batılıları telâşa vi mişti. Ruslar Orta - da yerleşi- yorlardı. Eisenhower Doktrininin ga- yesi Rusları bu bölgeye sokmamak değil miydi? O halde Amerikan si- yaseti muvaffak olmamıştı, rumda Amerika ne yapacak- tı? Müdahale edecek miydi ? Geçen hafta Amerikalı gazeteciler Cumhurbaşkam EKisenhower'e bu sua: li soruyorlardı. Cumhurbaşkanı, Ame- rika Suriyeye bilmem ki nasıl müda- hele edebilir diyordu. Vakıa Amerika Ürdüne mildahele etmişti, fakat davet Kral Hüseyinden gelmişti. Lübnan soc'm!en sırasında da Amerika bu SŞükrü El Kuvvetli Ürktül.. AKİS,81 AĞUSTOS 1957