İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Ticaret Fuar nutku I zmir senede iki defa —müstesna gün yaşar: Bunlardan biri 9 Ey- lüldür. 'Türk vatanına karşı giri- şılmış bir istilâ hareketinin topye- kün iflâsı v müÜstevlilerin denize döküldüğü gündür; ikincisi ise 20 A- ğuatos olup iktisadi karakterli Türk devletinin iktisadi gücünün milletler- arası muvakkat fakat mütekâmil bir pazarda temsil edildiği gündür. İz- mir Fuarı her sene 20 Ağustosta lktı— darın ticaret bakanının nutku ile çılır. rir. Dış ticaret rejimi her sene tica- ret bakanının ağzından burada açık- lanır, ihracat, ithalâtla ilgili husus- lar iş adanılarının kafasında burada diğer senelerde olduğu gibi Bakanının nutkuna büyük bir öneimn i sanayi sayım zam rakkamlarıyla doluydu. hissediliyordu. İstanbul husu yükselmişti. Şimdiye kadar nın, qmıcl imalâtın dört de hus 1958 deıı beri hız yı kolaylaştırmıştı. liyordu. 1955 için bu yon lır(ııııı yüüseliyordu. Bir buçuk ar yvükselirse yükselsi mek lâzımdı. muüktedir değildi. Ağaıııılıımm 1949 bnıım(iurmudı(ıı icin şair havyli gariptiı. (Nazari kapası yarısı kadardı. Eleman azlığı, kt izaha kâfi gelmezdi. lık bunun en bııuıık sebebiydi. u kara tava dokumıımaııdı zar!arımızı doldnraıı mal ı yi ai, voklarla nıuzılarıp uılmıd şündürmüştü. Şu geri kalan yüzde Hammadide, yoklar demekki şu ufacık yüzde 10 kalkındığımıza görc. şu yüzde fi gelecekti, 51,5 milvonluk ithalât den bütün ihtiyaç maddelerini Beçimler dönecektir. Bir Sanayi Sayımı ? ktidarın başt tahminlerinde yanılmadı. Daha bir kaç hafta evvel, miınin ortaya koyacağı başdöndürücü hakikatlerden bah- etmekten çekinmemişti. Edip Banayi Bakanı Ağdoğlu, —Başbakanın ümitlerini boşa çıkarmadı. Hakikaten geçen haffa Sumerbank alım satım müessesesinde yaptığı basın toplantısı muazzam — kalkınmanın Rakkamları konuştururken edip Bakanın, şair mizacına kapıldığı 8$ sektör sanayiinin imalatı 8700 milyona yapılan müşahedele; örtte birine tekabül ettiğini göstermiştir. O hal- st sektörün umıınıl istihsali 14800 milyona yükseliyordu. n fiatlar astronomik rakkamlarla konuşma- Fakat ne de olsa bunun da bir hududu vardı. men avnı gün İstatistik Umum Müdürlüğü, 1955 yılında 10 işçi ve 10 beygirden fazla kuvvei muharrike kullanan Devlet Sektörü dahil müü- esseselerin imalüat kıymetini neşrediyordu. miştâ ki vekün imalatın aşağı yukarı dörtte üçü bu müesreselerden ge- rakkam rYesmi sektör dahil 2981 milyon liraydı. Ufak imalâthaneleri de dahil edersek, umum! tmalât kıymeti 4000 mil- sin 15 milyara ancak nutuklarda Bundıııı b(l-ŞklI, unutmamak lâzımdı gı hakikt kıymete tekabül etmiyordu. 1955 yılı hakiki imalât kıymeti 1800 milyon olvarındaydı. Sanayiin millt gelirdeki pam hakkında da şair mizaclı Sanam Ba- kanının verdiği rakkamları, İstatistik Umum Müdürlüğünün bültenle- vi tekzip edecek mahiyettevdi, 1949 yılında sanayi sektörünün -maden- Ağaoğlunun * için verdı'ğ'i 8460 mil- En büııı'ı'k 7rıuc-izcler bile r büu- 1 dek, , bi sene içinde bu rakkamı $ ınwluw yakın bir “sıçrama” yaptırmağa rakkamlarıyla yeni sayım neticelerini mukayese r hayli aevimliydi. Mukayesesinde fiat artışlarını göz önünde Bakan mazur görülebilirdi. k 1950 sanayi sayımının neticeleri ite ile firlâ istihsâl araaında görülen aşırı fark ta bir havli düşündürücü idi. Frili istihsâl kapasıtenin aşağı yukarı tecrübe Belki kammaddesizlik, daha doğrusu p Sanın Bakan parlak basın toplantısiın- daha iyi ederdi.) üzde90o ntn dahilde imal ilâç ve ılılıış iğnesinden tutun da at mihtna kadar bütün maniası dahilde arifesinde vapılan bu sa neşredilmemiştir. Neticeyi öğrenir öğrenmez AKİS ir. r İstanbul — imalaâtı- Vakta He- Yine müşahedeler — göster- yi sonra bu rTakkam, fiyatlar ne varabilirdi. sanayvitn Yyarattı- mahrukatı düş- milyon lirayı buluııordu 1948 fi- Fakat mukayese- ni kullanmuma—vn bir devresi gibi. — sebepler ele carşı ve pa- ıdıldığiııi 8öy- arı ve sanayicileri dü 10. ne baş ağrıtırı. şe ı/dı Vın'(ıhhı' lara rnrıunrdıı Mnuazzam bir hızla nt aşmak için de bir kaç ay kâ- malları ılııluı m)mrı'ıkb-re gelme- imdl edebilecekti mayi sayımının nthrı!rrı henüz tekrar bu mevzua Abdullah Aker Kalkınma edebiyatında yeni bir sea veriliyor, Milli Korunma Kanununun kaldırılıp kaldırılmıyacağı a- Bakanın nutku beklenen Ümitleri su- ya düşürdü; zira bakan “tatbik edil- mekte bulunan ithalât ve ihracat ile bilcümle esasları nefsinde toplayan aşmalarının hüsnü rette cereyanına matuf unsurları esa- sen ihtiva ettiğinden mevzuatta reji- min ana hatlarında bir değişiklik va- pılmasına lüzum görmmemıştır" dı- yordu. Bu sâzlerin hakiki manası nümüzdeki yılda da dış tlcaret rejı— minin günlük kararlarla idare edile- ceği, ihracat ve ithalatın pek cok ba- kımlardan kararsızlıklarla karşılaşa- cağıydı, Abdullah Aker muhtelıf iktisadi sektörlere na7ar atfetmekten de geri kalmamıştı. kan zirai sektorü ele alıyor. ekilip biçilen sahalar hakkın- da istatıstikler veriyor. virmi milyon köylü vatandaşın kalkınmasından bahsediyordu. Demokrat — İktidarın 1950 den bu yana ilkin ziral sahada kalkınmayı gerçekleştirmek istediği bir hakikatti. Fakat 1953 istihsal re- duğumuz halde o limanlardan buğ- day ihraç etmeksizin, Amerikan yar- dımından buğday ithal ettiğimiz de AKİS,81 AĞUSTOS 1957 B Ha el UU e G C" e N Z Hd G H Gi (