31 Ağustos 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

31 Ağustos 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Makyaj yapan kadın Pudraya boykot!.. ile boyanmış, pek az rimel kullanıl- mıştı. Dudaklar birkaç renk birbiri- ne karıştırılarak fırça ile boyanmış, fakat hudut, daha evvel, kalemle çi- zilmişti. Pudra yalnız burunda ya- kilde, gözlerle dudakların parlaklı- ğına zarar vermiyecek Şşekilde kul- lanılmıştı. Yirmidört saat — zarfında ıslansa bile, çıkmıyan Bü allık sıcak günlerde yüze serinlik te veriyordu. Feriha Muller gencç kızın haşını çözdü; çenesinden hafifce tutarak kaldırdı. Esin bir an merakla kendi kendisine baktı ve sonra aynada, hayata gülümsedi. Makyaj düşmanmı Vendnme Güzellik enstitlisünün sa- hibi olan Feriha Muller aslen Ma- cardı. Fakat çok seneler evvel Tür- kiyeye gelerek yerlesmisti. Tak:.m- de bir kültür mllessesesi olan M C.'de genç kızlara makyaj ve moda dersleri veriyordu. Fakat bu makyaj mütehassısı icin âdeta “makyaj diüş- manı” sıfatını kullanmak miümkün- dü. Feriha Muller icin güzelliğin e- sası hersevden evvel cilt güzelliği idi. Cdt güzellifği ise herşeyden — evvel “temizlik”ti. Makvaj ancak mevcut olan bir güzelliği meydana cçıkarmak içıin yapılmalıydı. Yoksa — gizlemek, çirkin ve pis olanı örtmek gayesi ile yapılan makyaj tamamiyle faydasız ve hatta zararlıydı. Cünkü mesamatı tıkıyarak, cildin günden giüne daha se değil, s zelliğe dayanıyordu. Güzel kadın, ay- 26 B uginkü Türk kadınını nasıl ta- nırsınız? Hoş, Türk kadını de- yince köylüsü ayrı aklımıza yelir, kasabalısı ayrı, şehirlisi ayrı.. Hat- ta kücük şehir, büyük şehir diye de ayırmak 1İlâzımdır. Ama ben. ne- rede oturursa — otursun bügünkü medeni hayat görüşünlü — henimsi- yen Türk kadınından. iİnkılâpları- mizin yurattığı Türk — kadınından setmek istiyorum. Bu kadını Nasıl tanırsınız? — Hürriyetine ve medeni — haklarına — kavuştuktan sonra yani Cumhuriyetten bu ya- na bu kadın ne yapmıştır? Tahsil kapılnrıııı açık bulunca — okumuş sahalarda en yüksek mevkilere ulaşmış. en az erkekler kadar kabiliyetli olduğunu İspat etmiştir ama buna rtağmen bugiün- kil Türk kadınının dımk'lnden da- e * iddia edemez. Enstitülere drvıım ederek ev kadınlığını ince bir sea- nat haline getiren kadınlarımızı bırakın bugün okumuş okuüumamış V adınının ev kadınlığını gellşl güzel değil bilgiye, ilme da arak vapmaya calıştığı bir ha- klka"lr Bugün sıhhi yemek, vita- min hesabı mutfağımıza; tıp. psi- koloji, müzik ve spor çocuk yetiş- tirdiğimiz odulara kadar girmlş- tir. Netice gittikçe güzelleşen bir nesile sahip oluşumuzdur. Bunu kim lııkâr edebilir? “Haşhaş” ile çocuk susturma devri çoktan geç- miştir. Bugünkü Türk kadınının varzifesi yalnızca çocuk biğjyütmek değil. ivi Çocuk yetiştirmektir. FBunun bir neticesi ise diinya ça- pında alâka uyandıran harika co- cuklarımızdır. Bugünkü Türk ka- ni dışarda ve İicerde çalışır, didinir. evdeki hesabı çarşıya uv- durmaya bakar, tatil günlerini *patronla dikiş dikmeye, çocukla- rını ders cal ştirimava — hasreder. Cönkü Türk kadını hayat arkada- şı icin hakiki bir arkadas olmak, onunla hayatın bütün zevklerini ve bütüdn mesuüliyetlerini pavlas- mak nivetindedir. Bu kadın kafe- sin arkasından. günesşli hür dhn- yaya çıkarken. çarşafını yırtıp a meden, dislerini göstererek glilebilen kadındı. Güzel bır cilde sahıp olabıl- mek yalnızca Allah vergisi değil- di, kullar da bu hususta bazı şeylere muüktedirdiler. Bir genc kız veyahut bir kadın, herşeyden evvel kendi cil- dini tanımakla işe başlamalıydı. Ciün- kit yüz üzerinde yapılan herşey bile- rek yapılmalıydı. Bilgisiz cilt bakımı Ve bilgisiz makyaj. neticede bır kadı- nı çirkinleştirirdi. Dört tip cilt mev- cuttu: Normal cılt yağlı cilt, kuru cüt PROTESTO Jale CANDAN tarken bir “arzu hiblosu" olmak- ahlâk kaidesine sahiptir. Ben bu- | günkü Türk kadınını böyle tanıyo- * rum. Ona şehirlerimizde her adım başı rastlıyorum. Onu Anadolunun W en kuytu köşelerinde de buldum. | Türk kadınlığı deyince aklıma ge- | len odür 1 l * Aına içimizde böyle düşünme- nler de var. Bir müddet evvel Vllllhet gazetesinde “Zavallı Türk Kudııılığı" başlığı ile çıkan yazı Türk kadını tarafından prote—ıto edilmelldlr Sayın Ulu- 1 bu yazısını “Zavallı Türk Ka- dınlığı Ne hale zeldln"' cümlesi Ne bitirmiş. Hüâdise sudur: İzmir- | de beş kız, yüzerek, bir Amerikan | gemisini gezmeğe gitmişler ve tayfaların münasebetsiz hareket- lerine maruz kalarak imdat iste- mişler!. Yazar bunu, Adeta buğ kü Türk Kadınım lekeliyecek bir neticeye bağlamış.. Sanki bu bes kadın Türk kadınlığını temsil hak- kına sahiptir! İşte bence protesto edilercrek nokta buduüur. Yarzarla a- ramızdak| ikinci anlaşınazlık, zan- nedersem, daha ziymdle bir dilşiin- ce farkından ileri gelmektedir. Ya- zar. medeniyetin cinsi #arzuyu ter- biye edebilesveğine inanmıyor gibi aksin; söylemiş ve ispat etmiştir. Kadın vücuduna istediği gibi ve istediği derw-e_w- kadar tasarruf neye e hacet? Övle bir devir olmustur ki, bu memlekette carsaflı kadm- lar, “elmdik taarruzu”na mar kalmadan köprüyü zor zprehılmlı- lerdir. Halbuki bugün plâjlarda mayolu aile kadınları rahat rahat güneslenmiektedirler. Medeniystin münevver Türk kadınına ve mil- nevver Türk erkeğine #etirdiği en | güzel hediyelerden birisi de işte | budur.. j ve kısmen yağlı, kismen kürü olarn cilt. İşte her kadın önce kendi cildinin hangi gruba girdiğim — bilmeli ona göre hareket etmeliydi. Esas. akşam- ları yatarken, cildin iyice temizlen-. mesi ve gece mesamatın rahat rahat nefes almasıydı. Runun icin bir defa mütehassısa danışmak ve onun tav- siyelerini yerine getirmek kaâafiydi. Çünkü her c'ıldin kendi hususıyetle'ı' ne gore bulunduğu memleketin ıkl. mine göre temizlenmesi ve bekıl ı AKİS, 81 AĞUSTOS 1957

Bu sayıdan diğer sayfalar: