teşebbüsten bu yana geçen on aylık Zaman zarfında Beşinci Tiyatro tam — Üç inşaat — plânında değişiklik yapmış, iki kere koltukla- rını değiştirmiş. idarl ve icra kadro- sunu tam sekiz kere bozup yeniden yapmak zorunda kalmış ve dört de- sadece inşaatta yapılan değişiklik, sa- lona bir balkon ilâvesi veya “Tisin” şirketinin binayı hem tiyatro, hem sinema, hem de film stüdyosu olarak kullanma yolundaki geniş teşebbüz- leri değildi. Beşinci Tiyatronun bir türlü açılamayışının sebebi ilk bakış- ta idareciler arasındaki anlaşmazlık- aldıkları olarak temsil edilecek eser hakkında ise bir türll karar verilememiş, he- le bu ilk eseri kimın sahneye koya- cağı, kimlerin başroll — oynayacağı mevzuu büsbütün içinden — çıkılmaz bir havanın “Beşinci Tıyatro” nun yıkık duvarları arasında dolaşmasına sebebiyet vermisti. Tıyatromuz adına yepyeni hareketler bekleyen her ti- yatrosever hâlâ Beşinci Tiyatro'nun açılmasını temeni etmekte, bunu Ü- mitle beklemekte fakat artık bu ti- yatro kurucularından birinin veya di- ğerinin mecmualarda çıkan beyanları- na da fazla bir güven beslememekte- Tiyatro larla girişebilir ve açılışını bekleyen yüzlerce tiyatroseveri de boş umutlar- la şimdiye kadar bukadar yormamış olabilirdi. Görülüyor ki duvarlara ne zamansız koskoca afişler asmak, ne de dükkân vitrinlerini sigara duman- larına boğulmuş fotoğraflarla slisle- mek, sonra da gecip bır gazetecinıin karşısında “kadromuzda ben varım, sonra da şu, şu ve şu var” diye isim- ler sıralamak bir teşebbüsü hızlandır- mağa yetmiyor. ÂAmerika O'Neili yılı merikalıların en fazla tiyatro eseri kaleme almış bulunan piyes yazarı EBEugöne O'Neill — şökretini dünvaya yaydıktan sonra 65 yaşında olduğu halde 1953 yılında hayata gözlerini yummuş fakat geride daha sahneye çıkarılmamış pekçok sayıda tiyatro eseri bırakmıştı. Bunlardan biri “Long Day's Journey İnto Night” idi ve bu yıl Paris'teki “Milletler Ti- yatrosu” nda Amerikalı san'atçılar tarafından temsil edilmişti. 1957 yılı yazarın ölümünden tam dört se- temsil edildiği bir yıl ilân ediliyordu. İş bukadarla da kal- mıyor, bilhassa Amerikada O'Neill'in eserleri çoğu zaman rövüleştirilmiş, müzikal bir çehre altında da sahne- İ yaşadığı arada ve çeşitli yerlerde, çeşitli ver- siyonlarla temsil edildiğâni görmemiş- ti. Bu yıl New York Jular O'Nelll'in “Anna Christie” sini N Girl'in Town” namı a]tında müzıkal bir ver- begotten” nin ilk icrası yapılmış, yi- ne şimdiye kadar oynanmamış eser- lerinden "“A Touch of the Poet” ın ilk temsil şerefini ise Stapkholm kazan- mıştı. Gene herhalde yazarın ölümün- den sonra ortaya çıkan eserleri için- de en mükemmieli sayılabilecek olan “The İceman Cometh” bundan iki yıl önce New York tiyatrolarınca an- gaje edilmiş ve bu kadar da aralıksız temsil edilmişti. 1957 yılının bilha Amerikalılarca bir O'Nelill yılı olarak vasıflandırılmasında bu e- serinin New York'ta hâlâ iki sene önceki alâkayla seyredilmesinin de payı büyük olmuştur. Fredrie Marc “Long Day's Journey”de O'Neill ailesi AKİS, 41 AĞUSTORN 1957 Ü Feriha Muller Makyaj düşmanı Bir güzellik enstitüsünde L enç kızın derin bakışlı iri yeşil- jgu sleri, ince hatları vardı. Adı Esin idi. O gün evlenecekti Feriha Muller onu sına oturttu, dikkatle tti . Menıinun, giülümser bugün için söz ve tiniz, bana makyaj yapmf—akmnı dedi Fenha Muller: - EVet, b 1 için & bir makyaj yapacağız. A cok az pudra kuılanarak kadar muntazam ve düzgün olmuş ki artık pudraya ihtıyacınız kalma- mış” diye cevap verdi. Feriha Muller'in asistanı genç kızın saclarını topl ve bağladı, ö- rütne beyaz bir örtü koydu. Bu sıra- Y kı;'a ta*bx'—* e aske uldı :,ımıwa- lekmeıınî alacak a Muller, temizledikten sonra kaşları düzeltmiş, onları ka- lemle değil sulu bir madde ile koyu- laştırmıstı. Gözler valdızlı yeşil boya ile, mübalayasız şekilde, fakat 1 25