m bu mevsimde çıkan yeni moda bınbır buluşu, cazibesi ve güzellikle- ri ile kadına bir yenilik arzusu, bir nerji ve cesaret vermekte, ümit ve prOJelerın dolayısile saadetin kapı- sını açmaktır. Fakat erkeklerin de bu modaya lakayt kaldıklarını dü- şünmek hatalı olur. nlar sevgilile- rinin, karılarının, — genç kızlarının katta sokaktaki kadının bu neş'eye dahil olmasını, değişik ve yeni görün- melerini 1ster1er Daha muhafazakar oldukları için kadının moda sahasın- da gösterdiği bazan taktire veya tenkide götürür. Fakat hiçbir zaman kayıtsız bıraka- maz. Moda olmasa ve moda sık sık de- ğişmese hayat zevkinden ve güzel- lıgınden çok şey kaybeder. Fakat bu "sık sı eğişme" kelimelerinin üze- rinde biraz durmak lâzımdır. Moda- nın en belirli vasfı değişiklik ve ye- niliktlir. Fakat bu vasıf, en şık kadı- nın bile dört, hatta beş senelik elbi- selerini giymesine mani olmamalıdır. Zira modadaki- yenilikler ve değişik- likler aklı başında makul ve hatta uslu bir seyir takip ederler. Hürriyet hattı ariste — büyük terziler — defileler tertipliyerek modellerini teşhir e- derler, nihayet bu modellerin fotoğ- rafları basına verilir ve böylece bü- tün dünya yem modanın hatlarını öğrenir. Moda muharrırlerı ise re- simlere iyice bakar, — tefsirleri okur ve kendi goruşlerıne göre yeni hat- lara bir isim takarlar. Bazıları için bu senenin hattı "zeytin" hattıdır. Çünkü bu hat kadına bir zeytin yu- varlaklığı ve oval bir manzara ver- mektedir. Üstelik zeytinin çeşitli ye- Dior'un siyah elbisesi B 100 Parisli AKİS, 22 EYLÜL 1956 cesaret bazan şaşırtır, şilinden siyaha kadar bütün renkleri gayet modadır. Bazılarının görüşüne göre de1956 - 57 modasını "tabiilik" hatlı olarak vasıflandırmak daha yı rindedir. Fakat en güzeli, bir Fransız moda yazarının dediği gibi aklık ve hürriyet" hattıdır. Bu hür- riyet kelimesinden her kadın iste- diği gibi giyinsin, bildiğini yapsın manası çıkarılmamalıdır. Modanın gene değişmez temel prensipleri var- dır. Fakat bunlar kadının her hare- ketini gayet serbest bırakacak, onu olduğu gibi gösterecek, suni süsten uzaklaştıracak şekilde tertiplenmiş- tir. 1956 - 57 modası kadının kendi atlarına sadıktır. Omuzlar yuvar- lak, beller rahat, kalçalar tabiidir. Kolları dolduran kaplar, geniş tutu- lan sırt bedenleri, etek ucuna doğru darlaşan şişirilmiş eteklikler bu yeni hattın en büyük hususiyetlerini teş- kil etmektedir. Fakat üzerinde duru- lacak en mühim nokta şudur: Hangi biçimi seçmiş olursa olsun, kadının u kış dikkat edeceği ilk şey giydi- ği elbisede rahat etmek ve rahat et- tiğini hareketleri ile ifade etmektir. İşte" "hurrıyet hattı" denilen hat bu hattı Tayyörler muzlar yuvarlak, munistir. Ceket boyu çok kısadır. Beden yuvar- aklığım temin eden "pens"ler ve ufak büzgüler ekseri bir kemer veya yarım kemer içine girerek belde kay- bolmaktadır. Tayyörlerin sırt kısım- ları tamamile serbesttir ve her türlü harekete kolaylıkla imkân vermekte- dir. Böylece tayyör ceketlerinin be- den kısımları sırtta, ya adamakıllı bol bırakılmıştır ve kemerle belde toplanmaktadır, veya artengal" enilen arka kemerleri ile nazarı dik- kati celbetmektedir. Tayyör etekleri gayet yumuşak bir şekilde vücudu sarmakta Mantolar 956 - 57 modasının umumi görünü- şüne uymak istiyen mantolar, ba- zan çok büyük değişikliklerle karşı— mıza çıkmaktadır. Bu kış yeni manto yaptıracak olan bir kadının evvelâ Şayet yumuşak, sıcak ve dökük bir kumaş seçmesi serttir. Çünkü 1956 - 5U kış mantolarının ilk Vasıfları 0 ncı" olmalarıdır. mektir ki, mantolar kadınların Vucut hatlarına hareketlerine uyacak, onlarla bir bü- tün teşkil edecektir. Kol evleri ekse- riya geniş ve aşağıdandır. Kollar o- muzlardan itibaren tamamile yuvar- ak bir hat takib etmektedir. Yaka- ar muazzam ve ekseriya drapelidir. Kumaş daima “düz iplik" olarak a- ınmış ve bolluklar büzgüler veya pli- er şeklinde elde edilerek, bunlar ço- Su Zaman arkadan, ense kökünden bırakılmıştır. Bırçok mantolar takım halindedir. Yani aynı kumaştan tay- yörler veya — elbiseler üzerine giyil mektedir. Bu şekilde takım olarak kullanılan mantolardan birçoklarının boyu elbiseden veya tayyör etekliğin- den bir karış veya birkaç parmak kı- sadır. Pelerin mantolar veya pelerin KADIN Pelerin modası Yelken devrinden uçak devrine yakalı bele oturmuş mantolar 1956 - 57 modasının en büyük hususiyetini teşkil etmektedir. Kap ve pelerinin testtin ettiği yuvarlak hat, yaka ve kol takılısı ile bazan suni şekilde de temin edilmekte ve çok sade manto- lar böylece en yeni bir "stil"le karşı- mıza çıkmaktadır Um orunuş mübalâğasız düz hat ile temin edilmiş, goödesiz bir bol- luk ve yuvarlak kollarla, zengin ya- kalardır. Nazarı dikkati celbeden bir başka şey de kürklerin tıpkı eski za- manlardaki gibi kumaşların i gizlenmesi ve en şahane kürklerin sadece astar olarak kullanılmasıdır. Elbiseler Elbıseler sabah için düz hatlı, dar e sadedirler. Spor kumaşlar ve n kalın yünlüler bu biçimler için bıçılmış kaftandır Öğleden sonra elbiselerine gelince bunlarda en çok nazarı dikkati çe- AKİS okumadan yapamıyorsanız, mecmuanızı bayilere gelir gelmez derhal alınız. 25