BASIN biyle bahsedılırken müdahil Dr. Mükerrem Sarolun itibarını kıracak şohretıne zarar verecek imalarda bulunulduğu ve imaların hedefi Dr. Mükerrem Sarol olup, yazının gaye- Oguz Akalın hususı durumunu baret olma- dığı nazara alınmadan muvazaa iddi- ----n bır ısnad teşkıl etmediği son-- ---n İ mukavele acatından anlaşıldıgından bahısle bir takım mütalealar serdile bu dan dolayı da beraat kararı ve- rilmesinde isabet görülmemiştir. Akis Mecmuasının 20/11/955 ta- rihli nüshasında çıkan "Kendi Ara- a" başlıklı yazıya gelince. Bu yazıda Akıs Mecmuası aleyhine şid- detlı ve toplu bir kampanyaya giri- ıgınden bir adamın bir kaç gaze- ttığından adamın menfaatlerinin tehlıkeye girdiğini görünce nasıl heyecana gel- .M.M. Başkan Vekili Agâh E- rozanm muvafakatı uzerıne, “Roma'nın — Yandığ Görmüyor musunuz 2 başlıklı yandan dolayı acılan dâvaya, bilindiği gibi, Anka- ra Toplu Basın Mahkemesmde ba- mış ve dâva, AKİS Mecmuası i Sahıbı Metin Toker in ve Yazı İş- eri Müdürü Yusuf Ziya Ademhan'- ım mahkümiyetleriyle neticelenmiş- Metin Toker ve Yusuf Ziya A- demhan'ın Vekili Avukat Sahir Ku- rutluoğlu. Ankara Toplu Basın ararını temyiz etmış bulunm ktadır Temyiz Mah- kemesi 3. Ceza Dairesi Başkanlığı- na sunulmak üzere, Ankara Toplu Basın Mahkemesi Başkanlığına tev- di edılen temyiz lâyihasının metni şudur Müdahil Agâh Erozan'ın nesir yolu ile şeref ve haysiyetine teca- vüzden , Yusuf Ziya Adem- han ve yazmın neşredildiği muanın sahibi Metin Toker hakla- rında kara Toplu Basın Mah- kemesince ikame olunan dâva so- nunda, fiil sabit ve yazının şeref ve haysiyeti kırıcı mahıyette oldu- gu kabul edilerek 5680 savdı kanu- cı maddesi delaletıyle 6334 sayılı kanunun 1 inci maddesinin 1 ve 2 ıncı fıkralarına tevlîkan, Yu- suf Ziya Ademhan'ın sekiz ay müd- detle hapsıne 1333 1lira 30 kuruş ağır para cezasıyle mahkümiyetine ve mevkutenin o gunku sahıbı Me- tin Toker'den aynı un 5 in maddesi ile 6666 lira 30 kuruş agır para cezasının tahsiline karar veril- miş bulunmaktadır. Kararın mucip sebeplerınde, ya- znın şeref ve haysiyete — tecavüz- âr mahiyette olduğu kabul edil- miş ve bu kabule sadece yazının metninin tahrir edilmesi kafi gö- rulmşt undan sonra mudafaa arımızın reddı cıhetıne gidilerek, "çok partili diğinden ve kendısını hangı yollardan müdafaaya teşebbüs ettiğ ı nden bah- sedılmekte v arada 'aman ya- rabbi kuyruklarına basılanlar nasıl da havaya fırlıyorlar ne de anh çığlıklar atıyorlar" denilm teakiben de bazı gazete muharrirle- rinin şahısları hakkında mütalealar beyan olunmaktadır Yazıda "bir a- m", "0 adam riyle hang şahsın kasdedildiği açıklanma ıştır Kastın tayını bakımından nın dâv, vzuu olan neşrıyatı kul halinde nazara alınmak ve evvelki yazılard müdahilin gazetelere ilân dağıtan bir vekâletin başında oldu- gundan bahsıle tenkıdlerde bulunul- duğu mua aleyhine açıldığı bıldu'ılen kampanyayı tahrık edebi- lecek durumda gösterildiği teemmul olunmak ıktıza edecegıne göre adam" ve adam" tabirleriyle mü- dahil Dr. Mukerrem Sarol'un kasde- dildiği ve ima yoluyla mumaileyhin eref ve itibarını kıracak neşriyatta. eticesine varılmış bu- Yukarıda tefsıl ve izah olunan se- beplerden dolayı hükmün "Madem ki ıstıfa etmıyo r', "Kâğıt üzerinde de- "Kendi — Aramızda" başlıklı yazılard cürüm unsuru mevcut ol- madığından bahsile beraate taallük eden kısmı aleyhine vaki temyiz iti- razları varit ve yukarıda gosterılen se- bepler bozmayı müstelzim görüldü- gunden tebliğnamedeki tasdik talebi- nin reddiyle hükmün mezkür sebep- lerden dolayı BOZULMASINA ve de- po parasının iadesine ve 10 lira tem- yiz harcının haksız çıktığı taktırde undan alınmasına 23/6/956 t mde ekseriyetle karar verildi. Uyulmasını Isteyenler uruşmanın bir evvelki celsesinde başkan iddia makamını işgal e- EROZAN DAVASINDA demokrasinin hakim olduğu mem- leketlerde, karsı partilerin fikir- e olanların ıktıdar partısının ic- raatını tenkit etmelerinin caiz oldu- ğuna, ancak bu! tezahür eden neticelere inhisar etmesi lazım gel- diğine, yapısı olması icab edip yıkı- cı olmaması gerektiğine ışaretle, müdafaalarımızın mıştır. Sıfat ve hizmet sebebiyle cezanın teşdidi hususunda da; şıkayetçı ve müdahil davacı Agâh 'Er rozan'ın Bü- yu illet Meclısı Reis Vekilliğine “tayini sebebi ile" sıfat ve hizmet- ten mütevellit bir suç işlendiği ka- bul edilmiştir. Bozma sebepleri vvel emirde esasa taalluk eyle- yen müdafaamızda arzedilen hu- susların nazara alınmasını istirham etmekle beraber, kararın usül ve kanun zaviyesinden noksan olan ta- raflarını da izaha çalışacağız: 1 — Idd makamı fiilin suç ol- duğunu iddia ederken, dâva mev- zuu olmaktan dâvacının dilekçesin- deki kayıtlarla sıkmış bulunan ya- zılardan istiane etmesi hususuna i- şaretle, suç mevzuu ola- mıyacagını bıldırmıştık Buna rağ- arar a suçun, sureti tekev- neden dolayı suç teşkıl ettıgı tasrih edilmeksizin bu dafaamiı reddi cihetine gidil- mış, aynı zamanda da suç unsuru- nun sadece, "Rom Yandığını Görmüyı sunuz?”" başlıklı yazı- da goruldugune ışaret edilmekle ik. tifa olunmuştur. 2 — Yıne müdafaamızda, makamını y istihfaf eyle- yen cumlelen ihtiva eylemesi sebe- bi, suçun mevcudiyetine işaret eyle- yen mütalaalarına cevaben bu halin fiilin işlendiği zaman meri kanun- larla suç sayılmadıgına işaretle an- k 6732 sayılı la — yeniden tedvın olunan maddeye göre suçun iddia vücut bulabileceğini dermeyan ey- lemiştik. Kararda bu müdafaamız, yazının ihtiva eylediği — cümlelerin müdahilin şeref ve haysiyetini ren- cide edecek şekilde telakkı edilm si sebebiyle kabule şayan gorulme- miştir. Görülüyor ki, mahkemece dahi, suç mevzuu olan yazıların, şeref ve haysiyetin rencide — olmasını de- hiyette telâkki edilmesi mümkün görülememiş, — bunların "şeref ve haysiyeti rencide edecek" şekilde telakkıye musaıt oldu. guna ışaret e bu şeklide kabul edilmiştir. Kanunun mutlak metni karşısm- "Tec. ve "Rencide" keli- melerının delaletlennı göz önünde tuttugumuz zaman 6334 sayılı ka- unun 1 ıncı maddesının 1 numaralı fıkra şeref ve haysıyetın rencide olmasm de- gil buna tecavüz edilmesi halini suç saymıştır. Her ikisi de fiili mü- teaddi olan tecavüz etmek rencide etmek halleri bu suretle birbirinin müteferadi olarak kabule müsait ol- madığına göre, kararda tavsif bir tecavüz fiilinin ademi mevcudiye- tinden ileri gelmiş ve bu sebebler de fiilde suçun kanuni unsurlarının bu- lunmadığı tezahür eylemiştir. — Kararda "Çok partili ve de- mokrasinin hakim bulunduğu mem- leketlerde karşı partilerin ve bu e olan şahsiyetlerin, partisini tenkit etmesi caiz ve hat- ta memleket — menfaatine lüzumlu ulun lmakla bera- ber" dendikten sonra, şu pheli fi- kirlerin temerküz etmesin" sebebi- yet verecek sözlerle yapılmayarak yapılmış olan fiillere ve tezahür e- den neticelere inhisar ettırılmesı ve yanıcı olup yıkıcı olmaması ve bu- nun da siyasi nezaket çerçevesi da- hilinde izhar edilmesi leap edece- ğinden" — kaydiyle hem yabancı memleketlerdeki tenkıt esasları yaz- AKİS, 22 EYLÜL 1956