KİTAPLAR CEZA HÜKÜMLERİNİ HAVİ TAM METİNLİ HUSUSİ KANUNLAR (Hazırlayanlar Kemal Bora, Baha Soysal, Payende Bora. ukaddı , Semiha Koksel Fahrettın Son Havadis Matbaası, Ankara 1956. 952 sayfa, 25 lira). Büyiik Millet Meclisinin kuruldu- ğu talihten bu yana çıkan kanun- ların 7 bine yaklaştığı ve kanun hük- mündeki amnamelerin — fazlalığı düşünülürse, tatbikatçıların vazifele- rini ifa sırasında mevzuatı takip ba- kımınd. karşılaştıkları guçlukler kendiliğinden ortaya çıkar. Hükümlerini Havi Tam Metinli Hu- susi Kanunlar" bu çeşit güçlüklerle karşı karşıya kalan - tatbikatçıların emniyetle faydalanabilecekleri bir e- serdir. Sabırlı bir tetkikin mahsulü olan bu eserin ikindi cildi de, satışa çıkarılmış - bulunmaktadır. İlk cilg Büyük Millet Meclisinin bazı tefsirlerini, eski devirlerden in- tıkal eden hususi kanun ve nizam- .M. nin kurulduğu tarihten 1955 yılının sonuna kadar intişar e- den ve halen yürürlükte olan ceza hükümlerini havı butun hususı ka- arı, kanun hükmün am- nameleri yargıtay tevhıd -İ ıçtıhat kararlarından seçilen örnekleri. Ada- let Bakanlıgının ehemmiyetli tamım— la veya maddelerin bırbıı'ıyle olan ilişiklerine' ait izah- ları alfabetik bir sırayla ihtiva et- mekte ve 8 sayfalık bu cilt "F” harfiyle başlıyan kanunları da içine alarak sona eı'mekteydı Şimdi eli- ikinci cilt ise "G" harfiyle başlamakta ve “L" harf in- deki Limanlar kanunuyla son bul- maktadır. Fiatı 25 lira olan bu ciltte Güm- rük Kanunu, Gayri Menkul Kiraları hakkında Kanun, Hakimler Kanunu, Harcirah Kanunu, Harçlar Kanunu, Havvanlar Vergisi Kanunu, Hıyanetı Vataniye Kanünu, İcra ve İflâs nunu. İçtimaatı Umumiye Kanunu, Kanunu, Jandarma Kanunu, Ka- çakçılığın Men ve Takibine daır ka- fik Kanunu, Öy unu, Limanlar Kanunu yer almaktadır. Yalnız bu kanunlardan bazıları ha- tırlanacagı gibi Büyük Millet Mecli- sinin son donemınde ya yeni baştan tadil ve tanzim edilmiş, ya da yeni maddeler ilâvesiyle yepyeni bir ruh ve mana kazanmışlardır. Meselâ "İç- timaatı Umumıye Kanunu" ılga edil- miş yerine kaim olmak üzere "Top- lantı ve Gosterı Yürüyüşleri Hakkın- d anun" çıkartılmıştır. "Kaçak- çılıgın Men ve Takibine Dair Ka- nun"a yeni maddeler eklenmiştir. "Gayri Menkul Kiralar Hakkındaki Kanun" ise söylentilere göre değişti- rilmek üzeredir. " a Hükümlerini Havi Tam Metinli Hususı Kanunlar" ise ana hatlarıyla 1955 sonları ile 1956 başlarında hazırlandığı için bu 22 değişikliklere yer verememektedir. Eseri hazırlıyanların son cildi çı- karmadan önce bu hususu da düşün- meleri ve elimize noksansız bir reh- ber vermeleri şüphesiz ki, mesaileri- nin değerini çok daha arttıracaktır. BONJOUR TRISTESSE ve ACI TEBESSÜM (Frvançoise Sagan'ın iki romanı. Çe- vıren Enver Esenkova Günün Ki- apları Serisi, Tür ayınevı İs- tanbul 1956. 178 sayfa, 350 kuruş). Fransada ilkin 5 bin basılan ve a- hcı bulamıyacagı sanılan "Bon jour Tristesse" üç ay içinde 100 bın baskı daha yaptı. erikada bugü ne kadar 1. 800 000 nüsha satıldı A— cı Tebessüm — Certain So- urire" ise 400 bin adet basılıp satıldı. Françoise Sagan'ın bu iki romanı Fransa ve Amerikadan başka İngil- ere, Almanya, İsveç, İtalya ve Da- nimarka'da da basıldı ve böylece bu iki. kitabın baskı yekünu 3 milyonu çti. Françoıse Sagan - hakiki adıyla Ouocirez-, 1935 yılında Fransanın Lotte eyaletınde kuçuk bir kasaba- a doğmuş ve 1939 harbinde Lyon'a götürülmüştü. 1944 de Alman işga- linin sona ermesinden sonra da Pa- ris'e dönmüştü. Tahsılını "Sör"lerin okullarında yapmı e tah- sil., Bir kaç defa cezalı olarak mek- tepten kovulmuş, 1951-52 devresinde güç halle olgunluk — imtihanlarım vermişti. 1953 de Sorbonne'a gırmış, akat birinci yılın sonunda imtihan- larını verememişti. Yaz ayları boyun- ca derslerine çalışacağına — oturup Bonjour Tristesse romanını yazma- ğa başlamış, temmuzda — başladığı romanını ağustosta bıtırmş i. Romanını ilk önce hiç bir tabi basmak istememiş, 19 yaşında tem- bel bir Sorbonne felsefe talebesinin kaprisi diye karşılamıştı. Ama Fran- çoise Sagan israr etmiş, kapı kapı dolaşmış ve nihayet kitabını bastırt- maya muvaffak olmuştu. — "Bonjour Tristesse" önce Fransa için çok dü- şük addedilebilecek bir sayıda, sa- dece 5 bin tane, basılmıştı. Fakat yayınlandıktan sonra o kadar alâka topladı ki, üç aya varmadan yeni yeni baskılar yapmak icap etti ve romanın tirajı 100 bine yükseliverdi. "Bonjour Tristesse" adeta kapışılı- yordu. Münekkitler başlangıçta "Bonjour Tristesse"i alayla karşılamışlar, "19 yaşında bir kızın deli saçmaları" diye dudak bükmüşlerdi. Fakat kitap halk tarafından baştacı edilince, —münek- kit beyler de eserin değerim kabul zorunda kalmışlardı Fakat gebe de roman için "edebiyat âleminde şöyle parlayıp geçiverecek bir kuyruklu ldız" demekten kendilerini alako- yamamışlardı. Fakat parlayıp geçecek denen “Kuyruklu yıldız" daha yayınlandığı yıl Fransanın en buyuk edebiyat mü- kâfatlarından biri olan "Münekkit- ler Mükâfatı"nı almıştı. Aradan bir yıl geçmeden de Sagan, ikinci romanı "Un Certain Sourire"i yayınlamış, Fransız edebiyatının se- malarında şöyle bir parlayıp geçen yıldız olmadığını, yeni yeni ederler verebileceğini göstermişti. Françoise Sagan, zengin bir sana- yıcının kıtaydı. Halen 21 yaşında olan Sagan'ın romanları hemen ütün dünya dillerine çevrilmiş, kitapları- nın sağladığı gelir ona lüks bir vil- la, lüks bir otomobil ve bir milyon lıraya yakın nakit para temin etmiş- S agan'ın romanlarında yaşattığı tipler biraz kendi hayatına uyar. Sa- -an, İkinci Dünya Harbi sonrası ço- cuğudur. Dunya görüşü, pek çok Fransız gencinin görüşüne benzer. Yani harp yılları içinde gelişen ve ütün Fransa aydın gençliğini saran, peşinden sürükleyen ve ün dü yaya da yayılmış olan ekzıstansıya- İizm cereyanına Sagan da yabancı kalmamıştır. Akılcı felsefe anlayışına karşı gelen bu dünya görüşü, insan varlığıni dünya ve cemiyet içinde kendi emrinde bir kendine dönüş o- larak mütalâa eder. Buna göre, insan varlığı evrensel prensiplerden uzak- laşan kendi çevresinde, yalnız kendi çevresinde ve kendisi için bir mâna i- fade etmektedir. Bu mâna ise insa- na dayanan bir mâna değildir. Zira insan daima geleneğe özenen bomboş bir varlıktır. Kendisini ancak var ol- duğu anın yaşanmasında bulur. İşte Françoise Sagan her iki ro- manında da aşkı-bu felsefenin ışığı al tında- inceler. Onun derinliklerine i- ner. Bu işte öylesine muvaffak olur ki kendisini geçen asrın klasikleşmiş aşk romanları yazarlarıyla karşılaş- tırabilirsiniz. Her iki roman da, tabif bir melan— koli iklimi içinde geçer. Her iki rı man da keder ve bedbahtlık havası içinde sona erer. 'Bonjour Tristesse"de birisi 40. di- ğeri 17 yaşında, hafifmeşrep, hayatı yalnız macera olarak anlamış bir ba- ba-kız ıle günlük hayatı cazip, 'dünya görüşü "eğlenelim" felsefesine daya- nan hafifmeşrep bir genç dul arasın- da tatlı şekilde sürüp giden bir ha- yata giren, herşeyi alt üst eden ağır başlı, temkinli bir kadının çıkagel- mesi ve bu dörtlü hayatın tatsız tuz- suz sürüşünün hikâyesi anlatılır. 17 yaşındaki genç kızın hayatına hüzün gelmiş oturmuştur. İşte roman da a- dını buradan almıştır. "Un Certain Sourire" Enver E- senkova tarafından "Acı Tebessüm" adıyla dilimize çevrilmiş olup 18 ya- şında ve Sorbonne talebesi bir genç kızla akranı olan aşığının arasına gi- ren evli bir amcanın hıkayesıdır O- sun yaştaki amca genç kızı önce ye- ğeninin elinden koparır alır, onun yeknesak hayatını aydınlatır, aşkı tanıtır ve sonra da bu hayatı alt üst eder gider. Genç kızın kalbindeki hüznün yerini bir acı ve keder almış- tır AKİS, 22 EYLÜL 1956