kullanırlardı. Böyle bir hadise de İ- kinei Dünya Harbinin ilk yıllarında olmuştu Bir muhabir kendi-gazete- sine" mühim bir haberi ulaştırdıktan sonra telefonla karşı tarafa İncilden parçalar okumak suretiyle tak tele- fon hattını saatlerce işgal etmiş ve rakiplerini bu suretle atlatmıştı. Telefon derdi Bütün medeni vasıtalar gibi tele- fon da Tıırkıyeye İstanbuldan gir- miş ve yayı yüzden en eski şebeke de Istanbuldaydı Şehrin nü- fusu defalarca arttığı halde şebeke- ye pak cüz'i ilâveler yapılmıştı. Hat- lar adamakıllı eskimişti. Şebeke, kal- dıramıyacağı kadar ağır bir yük al- tında çalışmak zorundaydı Bu yüz- den telefon konuşmaları biribirine karışıyor, insan karşısındakine bir ürlü meram anlatamıyordu. Meselâ Heybelıada ile konuşmak İstanbullu- için bir mesele oluyordu. Tele- Fonla Heybelıyı bulmak için sarfedi- zarfında oraya gidilebi- iri!. Bu vazıyet senelerden beri böy- e devam edip' gidiyor, Istanbul halkı bu telefon derdinden bir ü kurtu- lamıyordu. Fakat asıl- derdın büyüğü telefona ihtiyacı olanların telefon bu- lamamasıydı. Bunlar her telefon al- mak ısteyen vatandaş gibi telefon müdürlüğüne — müracaat ediyorlar, kendilerine bir sıra numarası verili- yor ve böylece telefonlarım bekleme- ğe başlıyorlardı. Bu beklemenin ne kadar devam edeceği hakkında ilgi- Iiler hiç bir şey soylıyemıyorlardı ünkü bu bekleme telefonun yerine başka bir âletin icad edileceği güne kadar da sürebilirdi. Sabırla dört beş sene bekliyenlerin sayısı çoktu. Bun ların en dayanıklısı Üsküdarda otu- an ve 14 seneden beri telefon bek- liyen Nail .Kırâli'ydi. İlk . müracaat edşinde sırada 470 inciydi. Kendisin- den sonra müracaat ederek telefon 'alanların sayısı 80 den fazlaydı Fa—, kat o sabırla beklıyordu Bir g na da sıra gelece Bu sıkıntı Istanbulda belki dün- yanın başka yerlerinde esi bulunma- yan bir alışverişin ortaya çıkmasına sebep oldu. Telefonlar yüksek hava paraları ile devredilmeğe başlandı. Meselâ İstanbulda yeni muayeneha- ne açan bir doktorun telefona ne ka- dar ihtiyacı olduğunu tekinin etmek zer Böyle müşkül durum da kalan ve mesleği icabı muhakkak telefon almak zorunda olanlar, enin- de sonunda kesenin ağzım açmağa mecbur oluyorlardı. İlk zamanlar bir devir işi 700-800 liraya halledılıyor- u. Sonra fiatlar yavaş yavaş seldi. Son zamanlarda Istanbulda semt durumuna göre, 2500-3000 lira hava parası ödeyenlere bile rastlan- Bu sıkıntı Ankaranın da bazı semtlerinde görülüyordu. Meselâ Ye- İş us me, ahçe- Hevlerde telefon almağa imkan yok- tu. Telefon almak zorunda olanlar İstanbuldaki gibi bir miktar hava parası ödemekten başka çare bula- mıyorlardı. Fakat bu "hava parası" Istanbuldakı kadar yüksek değ en Ankaranın telefon şebekesi muntazam ve genişlemeğe müsaitti. Şehir büyüdükçe ve nüfus arttıkça şebekeye ilâveler yapılabiliyordu. A- sıl mesele İstanbulun telefonlarım düzeltmek meselesiydi. İstanbul için bazı tedbirler düşünülüyordu. manlara, iş hanlarına otomatik sant- ral konacak ve bunlara bir numara verilecekti. Bu suretle bu gibi yerler- den alınacak diğer numaralar da ih- Graham Bell'in faydalı icadı Bazan eğlenceli de oluyor AKİS, 16 HAZİRAN 1956 ULAŞTIRMA tiyas sahiplerine tahsis. olunacaktı. u karar tatbik mevkiine konursa şehırde 30 binden fazla telefon nu- marasının açılacağı ileri sürülüyor- du. Halbuki telefon için sıra bekli- yenlerin sayısı. 80.000 civarındaydı. Bu suretle hiç değilse bekleyenler- den üçte birinden fazlasının ihtiyacı karşılanmış olacakt! İstanbul için düşüniilen tedbirler, telefon şebekesini halkın ihtiyacı nis- betinde genişletmek gibi normal ted- birler değil, telefon tesislerinin kul- lanılış şeklinde değişiklik yapılması esasına dayanan tedbirlerdi, Haki- katte bu tedbirler geçici olmaktan i- leri gidemezdi. Meselenin şehrin ge- lecekteki genişleme imkânları da göz Önünde tutularak bir plân çerçe- vesınde ele alınması ler batı memleketlerinde öteden beri r yıllık, onar yıllık inkişaf plân- lan ile halledilirdi. Bu meselenin bir de yedek parça tarafı vardı. Davanın toptan halledilebilmesi için memle- kette telefon şebekelerinin yedek parça ve malzeme ihtiyacım karşıla— yacak sanayiin kurulması İstanbulda tatbiki düşünülen uçten çok dairesi olan apartman ve hanla- ra tek numara verilmesi usulü, Fran- sada malzeme ve kredi sıkıntısı çe- kildiği senelerde tatbik edilmişti. Bu abone usulü ile yüzde seksen bir ta- sarruf sağlayabiliyordu. Fakat çok konuşma yapan aboneler bu usulden memnun kalmamışlardı. Çünkü sıra beklemeleri icap ediyordu. Abone retlerinde bir değışıklık yapılmamış, hat masrafı beş abone arasında tak- sim edilerek alınmıştı. Bell'in torunu Geçen ay ortalarında İstanbul'a ge- len bir turist "İstanbulluların te- lefonla konuşmasını bilmediklerini' iddia ediyordu. Bu turist, telefonun idi 'in torunu Lihan Coville'di. Graham Bell'in damadı 0- lan babası tanınmış coğrafya âlimi Dr. Gilbert Grosvenor seksen yıl ön- e İstanbulda Rum arında' doğ- muştu. Onbeş onaltı yaşlarında Tür- kiyeden ayrılan Gilbert 64 yıl sonra Idoğduğu şehri görmeğe geliyordu. , karısını da yanına almıştı ZI Lılıan büyük babasını gayet iyi ha- -ırlıyordu. Büyükannesi sağırdı. Gra- ham Bell karısının kulaklarının duy- masını sağlıyacak bir âlet icad et- meğe çalışıyordu. Nihayet bir âlet bulmuştu Bu yalnız sağırların de- ğil bütün insanların isine yarayan, zamandan büyük tasarruf sağlayan telefondu. Yeni bir buluş Son zamanlarda, Paris telefon şe- , bekesinde arızanın yerini ve ne- şebekesinin binlerce teferruatı ara- sında bir arızanın nerede olduğunu ilgili memuruna bir fiş üzerinde gös- teriyor ve arızanın süratle giderilme- sini temin ediyordu. 5