16 Haziran 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 27

16 Haziran 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 27
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

dür. Bu parçayı büzerek lâstiğe ge- çirmek ve lastiğin iki ucunu belde kavuşturmak kafidir. Etekliğin u- mumi görünüşü dardır ve üzerine gi- yilen bol ceketler ve bluzlarla hami- lelik şişmanlığını en güzel şekilde gizler. Bluzlar Ucuz basmalardan, kareli zefirler- den açık yakalı, kolsuz robalı çok şirin bol bluzlar yapıp, bunları değiş- tırerek çeşıt çeşit giyinmek müstak- bel ye daima şık ve güzel, iti- nalı gorunmek imkânını verecektir. Sokak için Eteklıgın kumaşından yapılacak bol ve hafif bir ceket, müstakbel anneye son aylarına kadar rahatça her yere gidebilmek imkânım vere- cektir. Bu takıma uygun bir "şapka, eldiven de kullanılırsa, hamile ka- dın aynı zamanda şık da olabilecek- tir. Bir. manto şarttır Ogle_den sonra veya gece giymek Önden aşağı kadar düğmeli olup ka- tın kısmım tamamiyle gizlemesi lâ- zımdır. Bu düğmeler, meselâ kenarı plilii bir pat Üüzerine dikilebilir. "Trois-guarto" kolları da aynı şe- kilde sıkı bir band ve plili bir kenar- la bitebilir.. Süslü bir teferruat, ha- milelik mantosuna şık bir manto manzarası verecektir. Zaten bu man- nu yıkanabilen beyaz pikeden, kalın poplinden veya fay ve grogren ku- maşlardan yapmak mümkündür. Ay- nı kumaştan yapılmış küçük bir ka- notye şapka ve yaka kısmına takı- lacak küçük bir zarif eşarp, müstak- bel anneye, herzamanki kadar şık o- labileceğini her an hatırlatacaktır. Anne namzedinin kıyafeti Daima zarif kalınabilir AKİS, 16 HAZİRAN 1956 İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Ticaret Bir basın toplantısı Geçen haftanın sonunda, Ekonomi ve Ticaret Bakam Ankara Gaze- teciler Cemiyetinde bir basın toplan- tısı yaptı. Yeni bakanın iktisadi me- selelerimiz hakkındaki düşüncelerini açıklaması hiç şüphe yok ki, faydalı oldu. Esasen bazı memleket mesele- lerinin - ne kadar dikenli olurlarsa olsunlar - selâhiyetliler tarafından i- fade edilmesi, ötedenberi duyulan bir Iktısad" hayatın mesuliyet çık bir hakikatse, bu güçlüklerin a- gırlığını gündelik hayatımızda hepi- mizin taşım akta olduğu da o kadar aşikârdır. Bu bakımdan bu çeşit ko- nuşma ve açıklamaların faydaları daha da artmaktadır. Ekmek fiyatları Ekonomi ve Ticaret Bakam ekmek meselesini bütün açıklığiyle an- lattı. Fırıncılar, maliyetin artması karşısında bugünkü fiatlarla imalâ- ta devam edemiyeceklerini bi iş- lerdi. Fırıncıları bu taleplerinde hak- sız görmek imkânsızdı. Bu sebeple Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı bir tedbir alıyordu: Ekmek fiatları de- ğiştirilmiyecek, fakat bir ekmegın a- gırlığı 900 gramdan 800 grama indi- rilece Bu suretle fiat sabıt tu- tulmakla beraber, ekmeğe © 11 nıs- betinde - 3,37 kuru: luk - bir yapılmış olacaktı Fırıncılar ıçın lu- zumlu zam, gramajın indirilmesi su- retiyle tahakkuk ettiriliyordu. Fiat artırma zarureti kendini gösterdik- ten sonra bunun herhangi bir şekil- de ifade edilmesi gayet tabiiydi. Şaşı- lacak olan nokta "zam" kelimesinin kullanılmasından kaçınılmasıydı. Zam, ekmek meselesinde olduğu gi- bi bir zaruret olarak karşımıza çı- kabilirdi. Ekmeğin vezni azaltılarak fillen tahakkuk ettirilen zamdan ce- saretle bahsetmemek için ortada bir sebep yoktu. e fırıncılar mesele- sini halletmekteydı Fakat hububat rının yüksekliği ve — Toprak İ zararlarıyla il- Ticaret Bakam toplantıda bu ikinci kategori tedbirlere de temas etti: filerde ekmek fiatları serbest bı- rakılacaktı. Bu suretle ekmeğin fia- tı Ofisin maliyet altındaki satış fiat- İirlilere, bu artışın neticelerini bir de- receye kadar hafifletmek maksadiy- le nakden yardım edilecekti. oprak Mahsulleri Ofisinin ek- mek fiatlarını bugünkü seviyede tut- mak için katlandığı zararlar, bu ted- bire başvurulmasını zaruri kılmış ol- malıydı, Ofis, maliyet fiatları altın- da satış yapma yüzünden 1954 de 29 milyon lira zarar etmişti. Bu mik- tarın 1955 de biraz daha artmış ol- ması da mümkündü. Buğday alım fi- atlarının 35 kuruşa çıkanlması halin- de, bugunk üç şehir sisteminin da- büyük zararlara katlanmadan yü- rııtulmesı mümkün olmıyacaktı Fi- atları serbest akip edi- len ekmek politikasında külli bir de- ğişikliği ifade ediyordu. Toprak Mah- sulleri Ofisi, kurulduğu günden beri, “müstehliki ko a" fonksiyonunu bilhassa bu _sahada tahakkuk ettir- mişti. Emi , Memurların ve iş- çilerin tekasüf ettıgı üç büyük şehir- de - Ankara, İstanbul, İzmir - ve ha- yat şartlarının çetin oldugıı ade- niz şehir ve kasabalarında ve diğer başlıca şehirlerde Ofis, buğdayı de- rece derece maliyetin aşağısındaki fiyatlarla satarak, ekmeğin mümkün mertebe ucuz olmasını sağlıyordu. Bu, mali zararları tereddütsüzce ka- bul edilen bir ekmek politikasıydı. Gittikçe kabaran fiat seviyesine za- ruri olarak buğdayın da uyması, bu politikanın — terkedilmesi lüzumunu ortaya çıkarmıştı. Şimdiye kadar buğdayı koruma politikası Ofis kanaliyle, devlet büt- çesinden finanse ediliyordu. Ekmek fiatlarının serbest bırakılması bil- hassa bu noktada ehemmiyetli bir değişikliğin ıfadesıydı Fiatları ser- best b una gıdıldıgı takdir-, de 30 veya 40 unış himaye poli- tikasının finansmanı doğrudan doğ- ruya müstehlike terettup edecekti. Ekmek fiatları serbest bırakılın- 28-30 kuruşa satılan Ofis buğdayı- nın ekmeği 30 kuruş olduguna göre, İstanbul Borsasının 39-4 buğdayının ekmeği 40-45 kuruşa sa- tılacaktır. Eğer buğday himaye fiatı 40 kuruşa yükseltilirse, ekmek fiat larının daha da yükselmesi beklene- e Ofis zararları me- selesi halledılırken geriye bazı ikti- sadi ve içtimai meseleler kalacaktır. Bakan bunların içtimai olanları hak- kındaki düşüncesini ifade etmiştir: Ofis zararlarından yapılacak tasar- rufa mukabil, dar gelirli vatandaş- lara nakden yardım edilecektir. Dar gelirliler tabiri, belediye anlayışıyla yardıma muhtaç sayılan mahdut bir kategoriyi ifade etmektedir. Değiş- mez gelirliler tabakası, serbest fiat- h ekmek müşterileri arasında bırakı- lacaktır. Ucuz ekmek politikasının, şümulü içinde bulunan memur, emek- li ve isçilerin de nakdi yardımlardan faydalanmalarına pratik İmkân yok- tur. Bu sebeple serbest ekmek İîat- ları karşısında değişmez gelirlilerin durumu bir mesele olarak ortaya çı- kacaktır. Umumi fiat artışlarını bır nokta- da durdurmak mümkün imadıkça ekmek fiatlarında olduğu gıbı, fiat- arın birbirini kovalamasının nasıl ö- nüne geçılecegını kestirmek mümkün değildir. Bu sebeple "1950 den beri 21

Bu sayıdan diğer sayfalar: