BaşbakanSegnı ve seçmenlerı "Cumhuriyetçi kümete girecek partilerin başında Nenni'nin liderliğindeki Radikal Sos- yalist partisi bulunmaktadır. Nenni taraftarları Belediye — seçimlerinden kuvvetli çıkmışlardır. Sovyet Rus- yadaki son değişiklikler Staline bağ- l1 İtalyan komünistlerinin reylerini kendi partileri yerine Nenni'nin par- tisine vermelerine yol açmıştır. Seçimlerde kuvvetini ortaya koyan Nenni, hemen taarruza geçerek bazı şehirlerde Hristiyan Demokratlarla beraber çalışacaklarım bildirmiş ve müşterek çalışmaların müstakbel bir "Cumhuriyetçi Cephe" için zemin hazırhyacagını soylemıştir Bu be- yanına rağmen komünistlerle olan ittifakını da bozmamıştır Nen- ni bu suretle kabineye giremiyen ko- münistlerin müstakbel bir Hristiyan Demokrat - Sosyalist koalisyonu des- teklemesini temin gayesi gütmekte- dir. Bu tahakkuk ettiği takdirde be- lediye seçimlerinden pek başarısız çıkan aşın sağcılar Ve monarşistler ağır bir darbe daha yiyeceklerdir. Hadiselerin gelişmesi, yakında İ- talyada bir "Cumhuriyetçi Cephe" koalisyonunu iş başında görmenin sürpriz sayılmaması lazım geldiğini ortaya koymaktadı Kitap ve Kırtasiyenizi BİLGİ' den alınız SAKARYA CAD. No. 4/A YENİŞEHİR * ANKARA AKİS, 16 HAZİRAN 1956 Cephe'ye — doğru Kore Tek taraflı kontrole paydos hafta,- Kore'deki Birleşmiş r Kumandanlığı, Güney Korede anlaşmanın tatbikini kontrol eden Bitaraf Komisyonun vazifesine bilâ müddet son verildiğini açıkla- mıştır. Amerikan generali Guard, bu- nun sebebini şöyle izah etmiştir: "Güney Korede komisyona her türlü kolaylık ve hareket serbestisi sağlandığı halde, Korede azami sui- niyetle hareket edilmektedir. Bunu Çin hükümeti de 9 Nisanda İngiltere- nin Pekindeki maslahatgüzarına ver- diği bir notada teyid etmiş ve vazife lerinin ifasında bir çok güçlüklerle karşı karşıya kalan İsveç ve İsviçre temsilcilerinin şikayet etmekte hak- 1 olduklarım bildirmiştir." u kötü niyetli hareketler ekse- riya komisyonun içinden gelmektey- di. Kontrollar esnasında Çekoslovak- ya ve Polonya delegeleri bitarafane hareket edecekleri yerde, davranışla— rını daima men- faatlerine göre tâyin etmişlerdi. U- zun tecrübeler sonunda komünistler için bitaraflık kelimesinin bir mâna ifade etmediği anlaşılmıştı. — Kuzey Korede Çekoslovakya ve Polonya temsilcileri İsveç ve İsviçrelilerin, iş- lerini zorlaştırmaktan bir an bile ge- ri kalmamışlar ve daima mahalli i- darecilerin tarafım tutmuşlardı. Me- selâ Mançuryadan gelen trenlerin kontrolune mani olmuşlar, Yalu neh- ri boyunca yapılan silâh kaçakçılığı- na ete çıkarmamışlar ve silâhların tayin edilen limanlardan başka li- manlardan Kuzey Koreye girmesine göz yummuşlardı. Bu şerait altında kontrolün deva- mı fayda yerine zarar verecek hale geliyordu. Zira kontrol yalnız bir ta- rafta - Güney Korede - tam mâna- DÜNYADA OLUP BİTENLER siyle ifa ediliyordu. Bu yüzden Ame- rikalılar aylarca evvel vazifesini ya- pamıyan bu müessesinin ilgasını is- temişlerdi. Bu görüşe Kore harbine katılan diğer 15 devlet de iştirak e- dince komisyonun vazifesine son ve- rildi. Maamafih bu komisyon esas vazi- fesini lâyıkiyle başaramamış olma- sına rağmen, mevcudiyeti ile Kore harbini takip eden tehlikeli aylarda bazı hizmetler görmekten de geri kalmamıştı. itki bitaraf, iki komünist devletin temsilcilerinden teşekkül eden bu ko- misyon, sanki harbin bittiğinin ve tarafların buna razı olduğunun bir sembolü idi. Şimdi ismi var cismi yok olan bu kontrolün da kalkma- siyle — statükonun — bozulabileceğini beklemek yersiz olur. Her ne kadar Güney Kore Cumhurbaşkanı Syg- man-Ree ara sıra harp tehditlerinde bulunuyorsa da bunu tatbik mevkii- ne geçirecek kudrette değildir. Zira üney Kore ordusu Amerikan vesa- yeti altındadır ve Amerikalılar harbi istemedikleri için mütareke şartları- na riayet edeceklerdir. Ruslar ise As- yada bugün için silâhlı bir çatışma- ya taraftar değillerdir. Ekonomik a- ınma hareketlerine giriş- miş Kızıl Çin de böyle bir arzu bes- lememektedir. Şimdilik durumda bir değişiklik olması beklenemez. Kore halkı tek bir devlet halinde yaşamayı ne kadar isterse istesin, gene de tıpkı Alman- ya gibi ikiye bölünmüş bir halde ya- şamaya devam edecektir. Zira Doğu ve Batının bu meselede bir anlaşma- ya varmaları bugün için imkânsız- dır. Syngman - Ree Keskin sirke 23