16 Haziran 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 20

16 Haziran 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 20
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER Saar Conrad Adenauer Usta politikacı Ortadan kaldırılan diken Geçen hafta içinde Luxemburg'da buluşan Fransız ve Alman. Başba- , Avrupanın dikenli meselele- rinden birisi daha hallettiler. Saar meselesınde Fransa ve Almanyanın r anlaşma zemini bulmaları ve Guy Mollet ile Adenauer'in dünya mesele- leri hakkında fikir teati etmeleri, görüş birliğine varmaları şüphe yok ki, dunya sulhu için ferahlatıcı bir i- şare Saar meselesinin bugüne kadar çözülmemesi, Avrupada hakiki ma- nada bir birlik kurulmasına mani ol- maktaydı. Almanya ile Fransa arası- na sıkışmış, zengin yeraltı kaynakla- rına sahip bu küçük endüstri bölge- sinde yaşayan ahalinin yüzde 90 1 Al- man aslındandır. Bölgenin sahip ol- duğu, zenginlikler öteden beri Fran- sanın iştahım uyandırmakta ve bu bölgeyi Fransaya bağlamak arzusu- nu kuvvetlendirmektedir. Saar'ın Al- man ahalisi böyle bir yakınlaşmayı arzu etmemektedir. Bunu, yapılan i- ki plebisitte de açıkça ifade etmiş- tir. Birinci Dünya Harbinin muzaffer İdevletlerinden biri olan Fransa, har- bin sonunda hem Saar'ı işgal etmış, hem de Almanların harp borçlarına karşılık bu bölgedeki madenlerin iş- letme imtiyazım almıştı Fransanın Alsace ve. Lorraine'de kurulmuş bu- lunan endüstri bölgesinin en hayati ihtiyacı olan kömürün Saar'da bol miktarda mevcudiyeti Fransız ları bu harekete sevketmişti. Sulh anlaşma- sına, Saar halkının 15 yıl sonra ya- pılacak bir plebisitle Saarın müstak- bel statüsünü tayine hakkı olacağı hükmü de konmuştu. Bu hükme gö- re 1935 de yapılan plebisitte halk, Almanya ile birleşme arzusunu izhar etmiş ve Saar, Fransız hakimiyetin- den çıkmıştı. İkinci Dünya Harbinden sonra da Fransızlar ayni saiklerle Saar'ı ele geçirmeye teşebbüs etmişlerdi. Harbi müteakip kurulan, Fransızlara mü- temayil, kukla Hoffman hükümeti, her fırsattan istifade ederek Saar'ı Fransaya bağlamaya çalışıyordu Fransa ile Saar arasındaki gümrü anlaşmaları kaldırılıyor, Saar parası Fransız frangına bağlanıyor, Fran- sızlara her turlu kolaylık sağlanıyor- du. Harpten yeni çıkmış, mağlüp ve zayıf Almanya bu duruma itiraz e- demiyordu. Fakat Almanlar yavaş yavaş kuvvetlenip Avrupa meselele- rinde söz sahibi olmaya başlar baş- lamaz seslerini yükselttiler. Saar'ın hali hazır statüsünün hiç de kabule şayan olmadığını ileri sürdüler. Al- manlara göre, Fransa ve Almanya- nın bu mesele hakkında bir anlaşma- ya varmaları kaçınılmaz bir zaruret- ti. Aslen Alman olan Saar halkı da bu gelişen duruma ayak uydurarak Fransız makamlarım tazyike başla- mıştı. Almanyanın NATO'ya girme- sinin mevzuubahis edilmesi Saar me- selesinin hallini daha süratlendirdi. Geçen yıl Pariste karşılaşan Alman ve Fransız başbakanları bir uyuşma zemini hazırladılar: Saar Avrupalı- laştırılacaktı.. Kurulacak Saar hükü- meti savunma ye dış münasebetler- den gayrı bütün meselelerde serbest- çe söz sahibi olabilecek, bu iki mev- zu ile de Avrupa Bırlıgı Bakanlar Konseyi tarafından seçilmiş bir ko- miser ilgilenecekti. Fakat her şey- den evvel Saar halkının reyirıi almak icabediyordu. Tapılan referandumla Saar'lılar bu projeyi tasvip etmedik- lerini bildirdiler. Bu durum karşısın- da Fransaya mütemayil Hoffman is- tifa etti. Alman taraftarı Dr. Ney hükümeti- iş başına geçti. Dr. Ney hükümeti Saar'ı Almanyaya bağla- mak istiyordu. Bu arazi Alman çev- relerinde de vardı. Fakat Fransanın buna muhalefet edeceği biliniyordu. Zira Fransa, ihtiyaç duyduğu kömür ve demiri bu bölgeden ucuzca elde e- diyordu. Saar Almanyaya geçtiği takdirde kömür hususunda çekeceği müşkülât Fransanın meçhulü değil- di. Bunun için Fransızlar ağzı kendi topraklarında olan, fakat Saar ara- zisinin altına tesadüf eden Warmdt ocaklarından 1980 yılına kadar 90 milyon ton kömür çıkarmak selahi- yetinin kendilerine tanınmasını 1s- rarla istiyorlardı. Bundan başka Lor- raine bölgesinde istihsal' edilen mal- ların ucuza naklini temin için de Mo- selle nehrine bir kanal açmak isti- yorlar ve bu işe Almanların da para yatırmasını arzu ediyorlardı. Fransa ancak bu şartlar tahakkuk ettikten sonra Saar'ın Almanya ile birleşme- sine göz yumacaktı manya — şansölyesi — Adenauer, Fransızların bu arzularım makul bu- luyordu. Fakat işe bazı tazyik grup- larının karışması anlaşmayı güçleşti- riyordu, Saar'lılar kendi toprakların- da bulunan bir madenin Fransızlar tarafından işletilmesini hoş karşıla- mıyorlardı. Demiryolu şirketleri de bu bölgedeki nakliyat inhisarcılığının kanal projesiyle ellerınden çıkacağım düşünerek buna yanaşmaması için Başbakana tazyıklerde bulunuyorlar— dı, İnce ve akıllı bir diplomat olan A- denauer, Fransa ile iyi münasebetler idame ettirmekteki menfaatini hiçbir zaman göz önünden uzaklaştırmıyor- du. Bu sebeple demiryolcuları ikna etmiş ve Wrandt madeni meselesinde de bir hal çaresi bulmuştu. Luxemburg'da 1mza1anan son an- laşmaya göre Fransızlar, andt madeninden 1980 yılına kadar 60 mil- yon ton ömür çıkarabilecektir. Fransanın ihtiyacı olan diğer 24 mil- yon ton Almanya tarafından temin edilecektir. Bu suretle Saar halkı da madenden istifade imkânına kavuş- muş olacaktır. Moselle kanalının a- çılmasım Almanya kabul etmekte ve 300 milyon markla masraflara katıl- maktadır. Buna mukabil 1 Ocak 1957 de Saar Almanyaya ilhak olunacak ve Saar ile Fransa arasındaki güm- rük ve para anlaşmaları 1960 da yü- rürlükten kaldırılacaktır. Şimdiye kadar Fransız - Alman münasebetlerini daima çıkm rükleyen Saar problemi halledıldık— ten sonra bu iki memleket müşterek tehlike karşısında birbirlerine daha Saar referanduma Fransa'ya "Hayır !," AKİS, 16 HAZİRAN 1956

Bu sayıdan diğer sayfalar: