s P O R Güreş Kırkpınar hafta yapılan Kırkpınar gü- geçen senelere nazaran daha az alaka gördü. Bunda şüphe yok ki, geçenlerde İstanbulda yapı- lan serbest ve grekoromen stildeki dünya güreş şampiyonasının tesiri olmuştu. Kırkpınar güreşlerinin he- men Dünya Kupası karşılaşmalarını takıp etmesi cidden talihsizlikti. r hafta geceli gündüzlü devam eden Kırkpınar güreşleri, bu yıl da ananesine uygun bir şekilde geçti ve meraklılara zevkli, heyecanlı anlar yaşattı. neye, başpehlivan güreşlerine başlanırken bir anlaşmazlığın çıkarıl— ması hususunda da riayet e dil ve İrfan Atan kardeşler, ılk tur- da İbrahim Karabacakla güreşmek arzusunu gösterdiler. Hakem heyeti bu talebi uygun görmiyerek Atan kardeşleri 'başka pehlivanlarla eş tut- nca, bu iki pehlivan Kırkpınarı terkettıler Hadise üzüntü yarattı. Hakem heyeti kendisine karşı gelen bu iki pehlivanı üç sene müddetle Kırkpınar güreşlerine katılmaktan menederek cezalandırmıştır Üç gün süren başpehlivanlık karşılaşmalarında İbrahim Karaba- bütün rakiplerini yenerek bu se- nenın başpehlivanı ünvanını kazan- mıştır. Futbol Lig maçları Istanbul gecen cumartesi günü sı- aktan cayır cayır yanıyordu. Ha- raret gölgede 33 dereceye kadar yük- selmişti. Halk sıcağın tesirinden kur- tulmak için akın akın plajların, me- sire yerlerinin yolunu tutmuştu. Fa- kat gene de Mithatpaşa Stadının tri- bünleri boş kalmadı. Futbolde heye- can arayanlar, mevsim sonunda bir şeyler gorebılmek ümidiyle Galata- - Kasımpaşa karşılaşmasını kaçırmamışlardı Sahada 64 üncü da- kikaya kadar futbol oynandı. Bu da- kikadan sonrası dokunaklı bir dram- dı. Sahada bir köşeye çekilip ağla- yanlar, başım yerden yere vuranlar ve hakemin etrafım saranlar tribün- dekilere üzücü bir temsil seyrettirdi- ler. Hadise oyun 2-2 berabere devam ederken Güngörün soldan yaptığı bir ortayı Metinin bir voleyle K. Paşa aglarına yollaması üzerine çıkmıştı. Top daha ağları bulmadan önce yan hakem uzun uzun bayrak sallayarak hakemin dikkatini çekmek istemişti. Bu yüzden Kasımpaşa müdafileri Me- tinin sütuna müdahale etmemişlerdi. Hakem düdüğünü öttürüp gol kararı verince birden ortalık karıştı. Saha- da hiç de hoşa gitmiyecek el şakaları başladı. Çıkan karışıklıkta kimseye geçirmeye muvaffak olamayan ha- 34 kem, nihayet sahayı terketti. Herkes birbirine "Şimdi ne olacak?" diye soruyordu. Talimatnameye vâkıf 0- lanların söylediklerine göre, yan ha- kemin, orta hakemin kararlarına mü- dahale etmeye, ona müessir olmaya hakkı yoktu. Orta hakemin karar- ları nihai ve kat'i idi. Hele müsaba- ka talimatnamesinin 31 inci maddesi çok açıktı: Bir takıma mensup oyun- cuların hakemin kararına, toplu ola- rak beş dakikadan fazla bir müddet- le ıtırazlarda bulunmaları takımları- n mağlüp sayılmasına yol açardı. Kasımpaşalıların hareketi ta- limatnameninbu maddesine uyuyor- du. Bu görüşte olanlar, fikirlerini büsbütün kuvvetlendirmek için İn- giltereden misaller de veriyorlardı: 1036 senesinde Kral Kupası maçla- rında bir takım, avuta çıkan bir to- pun rakip oyuncu tarafından tekrar sahaya sokulması neticesinde bir gol Kırkpınar güreşleri Er meydanı yiyerek — şampiyonluktan olmuştu. Durum filmle do tesbit edildiği halde hakemin verdiği karar değiştirilme- mişti. Bu vak'ayı hikâye edenler, ha- diseye sebep olan hakemin derhal is- tifa ederek hayatında bir daha maç idare etmedıgını de ilâve etmeyi u- nutmuyorları Maçın hakemi Osman Yeşeren ver- diği raporda golün nizami olduğunu, Kasımpaşalı futbolcular tarafından tartaklandığım, oyundan çıkardığı Seracettinin sahayı terketmemekte ısrar ederek kendisine itaatsizlik et- tıgını belirtiyordu. Tertip komitesi hakemin raporuna istinat ederek, Galatasarayın hükmen galıbıyetıne karar vermişti. Kasımpaşalı idareciler de hakem- den şikâyetçiydiler. Merkez hakem komitesi, Önümüzdeki günlerde fe- derasyon tarafından kendisine hava- le edilecek olan dosyayı tetkik ede- cek ve beynelmilel hakem Osman Ye- şeren hakkında bir karara varacak- tır. Diğer - karşılaşmalar Adalet, hafta içinde İstanbulspor- lulara 7-2 gibi bir neticeyle mağ- lüp olduktan sonra, pazar günü lig dördüncülüğünü tayin edecek olan Beykoz maçında daha derli toplu bir oyun çıkararak 2-2 berabere kalma- ğa muvaffak oldu. Adaletın, Beykoz maçına kadrosuna B. Erol, Cahit ve Selâhattin gibi şöhretli futbolcuları almadan çıkması bu futbolcuların i- darecilerle anlaşmazlık halinde ve yakında başka kulüplere geçmek ta- savvurunda olduklarına dair söylen- tilere kuvvet verdi. İdarecilerin bu haberlerin bir esasa istinad etmedi- ğini söylemelerine rağmen, çıkan du- mandan bir yerlerde ateş yandığı an- laşılmaktadır. Galatasaray şampiyon Muhtelif — sebeplerle tehir üzerin tehir edilen lig maçları bir turlu sona erememektedir. una rağmen, halkın liglere alâkam bir nebze olsun sönmemekte, maç günleri Mithatpa- şa Stadı ağzına kadar dolmaktadır. Yalnız çarşamba günü oynanan Ga- latasaray - İstanbulspor maçından sonra ligler cazibesinden çok şey kaybetti: Galatasaray, bir hafta ev- vel Adalet gibi kuvvetli bir takımı 7-2 mağlüp eden bu kuvvetli rakiple 2-2 berabere kalarak sahadan şam- piyonluğunu garantileyip çıktı. İs- tanbulspor karşısında bir mağlübiye- te uğramak sarı-kırmızılılara şam- piyonluk yolunun kapısını tamamen kapamıyacaktı, fakat ne de olsa li- mitleri zayıflatacaktı. Bu mühim maniyi sadece bir puvan kaybı ile atlatmak Galatasaraylılara rahat bir nefes aldırdı. Fenerbahçe Rusyada Yetmiş beş bini aşan bir meraklı kütlesi maçın başlama saatinden çok evvel Moskovadaki Dinamo sta- dının tribünlerini doldurmuştu. Yir- mi seneden beri ilk defa bir Türk ta- kımı Moskovayı ziyaret ediyordu. Son günlerde Sovyetlerin Batıya kar- şı güler yüzlü davranmaları ve şı- rin görünme gayretlerine halk gene de hayretim gızlıyemedı Biraz Moskova sokaklarına asılan "Fenerbahçe geliyor" yazılı cazip a- fişler ve biraz da tecessüs saikiyle Sarı-Lâcivertliler daima halkın alâ- kasını gördüler. Doğrusunu söylemek icap ederse saha ve seyirci avantaj- ları ile bırlıkte Dinamo takımının kuvvetini bilen nerbahçenin çok farklı bir şekılde mağlup olaca- ğını düşünüyorlardı. Fakat hadise- ler biç de umulduğu gibi olmadı. Fe- nerbahçenin başarısını gölgeliyemedi. Çarşamba günü Leningrad'da Zenith takımı karşısında kısa paslı ve bol deplasmanlı bir oyun çıkaran sarı-la- civertliler Rusyadaki ikinci maçla- rını 2-1 galip olarak bitirdiler. AKİS, 16 HAZİRAN 1956