HİTABET Totaliter — devletlerde Yalan — haberlerin cezalandırılmasın- da suiniyet veya bilerek neşir un- surunu aramıyan memleketler Nika- ragua. İspanya ve Yugoslavyadır. Yugoslav Basın Kanununun 11 in- ci maddesinde şöyle diyor: "Milli ve mumi menfaatlere zararlı ve halkı tehyiç edici yalan haberlerin yayıl- ması suçtur. Ispanyada Devletin Emniyeti hak- kındaki kanun: "Milli sınırlar içinde veya dışında devletin emniyetine za- rarlı, yalan veya tarafgirane veya tahrif edilmiş haberleri" cezalandır- maktadır Yalan haberler mevzuunda bun ların bilerek neşrinden katiyen bah— setmiyen tasarı, Yugoslavya ve İs- panya gibi herhalde demokratik sa- yılmayan devletlerin kanunlarındaki hudutları da aşarak hemen hemen gazetecinin neşredecegı her yanlış haberi suç saymaktadır. Bu madde- nin ihtiva ettiği suçlar hakkında da maddelerin müzakeresinde teferrua- tiyle durulacaktır. Burada şu kadarına işaret eda- lim ki Menderes yalan haberi mücer- ret cezalandıran memleketler siste- mine, bugün takip ettiği yolun zaruri bir neticesi olarak girmektedir. Me- deni memleketler mevzuatından dem vurduktan sonra Hükümetin, totali- ter memleketlerdeki hükümleri daha da genişleterek ye ağırlaştırarak hu- zurunuza getirmesi hazin bir keyfi- yettir. Tenkit Her * hürriyeti türlü vuzuhtan mahrum; ve - bütün hukukçular tarafından şid- detle tenkid edilen 6334 sayılı kânu- nun toplantılara da teşmil edilmesi- nin manasım anlıyoruz. Hükümet matbuat kanaliyle Vatandaşların ha— 'kikatleri duymasına mani olmak is- tediği kadar, söz hürriyetini de tama- men kaldırmak kasdındadır. Muka- yeseli hukuktan dem vuran Hüküme- tin burada meselâ Norveç Anayasa- sının, "Hükümeti tenkid etmek ser- besttir" diyen 100 üncü maddesinden yahut Amerikan Anayasasırıın ngre, vatandaşların hüküm tenkıd edilen hususların duzeltılmesı için istidalar vermesi gayesıyle Ssü- künetle toplanmasına mani olamaz" diyen hükmünden bahsetmemesi, de- mokratik düzende tenkid hürriyeti- nin, Vatandaş ve muhalefet hakları- nın en tabii ve en zaruri derecelerine, hatta alfabesine dahi itibar etmek ni- yetinden çok uzaklarda bulunduğu- nun delilidir. Haberleşme hürriyeti Tasarıda bununla da iktifa edilme- mekte, Türkiyenin medeni dün- yada ışgal etmekte' bulundugu mev- kii sarsacak hükümler dahi getiril- mekten çekinilmemektedir. — Vuzuh- tan ve hukuktan uzak bu hükümler, yabancı memleketlerde neşredilecek haberlere de teşmil edilmek isten- mektedir Birleşmiş Milletlerin ha- berleşme hürriyeti hakkında topladı 16 g1 konferansta kabul edilmiş bulunan konvansiyon projesi 2 nci maddesin- de hangi haberlerin müeyyideye ta- bi tutulacağını göstermiştir. Getiri- len kanun tasarısındaki hül kumlere orada rastlamak kabil değildir. hükümler bizi medeni aleniden tecrıt edecektir. Bir rapor 6336 sayılı kanun hakkında müte- hassıs üç profesör, üç doçent ve bir çok ihtisas adamımızın verdiği hüküm meydandadır. Bu mütehassıs heyetin verdiği rapordan — yüksek müsaadenizle bir pasajı okumak is- teriz Komısyonumuz 6334 sayılı kanu- nu matbuat hürriyeti balonundan uygun gormemekte ve esasen umu- mi mevzuat sistemimizle de ahenk- siz telakki etmektedir. Bu kanunun ihdas eylemiş bulunduğu — devletin malf ve siyasi itibarını bozacak ya- pis cezalarına mahküm edilmelerine sebebiyet verdiği için Türkiyenin mü- nevver muhitlerinde ve dünyada na- müsait tesirlerin husule gelmesine sebebiyet vermiştir.' Tasarının manası Mütehassısların — ve efkârı umumi- yenin verdiği hüküm bu iken dünyada eşi, menendi bulunmayan tabir ve mefhumların mevzuatımız a- rasına sokulması, yirminci asrın ya- rısında, edenı insanların diyarı Turkıyeyı şahsi ihtiraslara, keyfi i- dareye ve suiistimallere teslim et- mekten başka bir mâna taşıyamaz. Siyasi mücadele imkânı u lâyiha, iktidar ve muhalefet o- larak, halk efkârı karşısında de- mokrasi kaidelerine riayet edilerek müsavi şartlarla siyasi mücadele im- kânını ortadan kaldıran çok vahim bir adımdır.Bu hareket hürriyet. re- Hurrıyet Partısı Genel Merkezı İlimle siyaset bağdaşıyor lan haber neşri suçları müphem ve tenkid serbestisini —zedeleyen, fikir ve tenkid etrafında tehlikeli sahalar yaratan suçlardır. Dünyanın diğer memleketlerinde — tesadüf edilmeyen bu suçlan Türkiyede ihdası gerekti- recek memleketimize ait hususi »ir durum yoktur Kanunun ihtiva ettiği suçlardan dolayı mevkute sahibinin mesuliye- tini tesis eden hükmü matbuat hür- riyeti konusunda modern temayülle- re taban tabana zıttır ve mevzuat sistemimize aykırıdır. Bu kanunun ihdas eylemiş bulunduğu ve diğer dünya. memleketlerinde emsaline te- sadüf edilmeyen takibatta — muvafa- kat müessesesi içtimai huzur hala- mından sadece zararlı olmaktadır. Tatbikatta bu suretle girişilen ceza tezyıdı hiçbir fiih önleme tesiri yap- mamış. bilâkis birer fikir adamı olan gazetecilerin bazen pek basit haka- ret suçlarından dolayı senelerce na- jimine indirilen pek ağır bir darbe- dir. Çünkü sözle, ikna yoluyla bu memlekette iktidar için siyasi müca- delede galebe temin etmek imkânsız hale geldiğinin bir ifadesidir. Demokrasinin tabii ne zaruri kai- delerine riayet halinde iktidarda ka- lamıyacaklarını hissedenlerin, zor ve şiddet yoluna sapması, iç polıtıka— mızda karanlık bir devrin başlangı- cında okluğumuzu gösterir. Bunun mesuliyetinin muhasebesini herke- sin vicdanında yapması zamanı ar- tık gelmiştir. "Biz ekseriyetteyiz bunu böyle is- tedik binaenaleyh attığımız her a— dım meşrudur, haklıdır" - dem mümkün olamaz. Çünkü ekserıyetın yapamıyacağı şey kanun değildir. Ancak kanun yapmak usullerını mu- rakabe eden, siyasi mücadele sahne- sinde ekserıyet ve ekalliyete kendini kabul ettiren, kamımın da üstünde ah lak. hukuk ve insan haklan ve kal- AKİS, 16 HAZİRAN 1956