KADIN Minyatür Margaret - Townsend Aşkları çocuklara masal oldu Townsend yaklaşır, prensesin e- İini öper: — Gıdıyorum prensesim, bu vazi- fedir! İkisi yavaş yavaş birbirlerinden u- zaklaşırlar ve birbirlerine mendil sal- Çocuklar tarafından temsil edilen bu aşk hikâyesi, muhakkak ki, ilerde ınsanları çok duşundurecektır ve iki mdan alâka çekicidir: bu haki- katen cereyan etmiş bir peri masalı- dır ve şarkıları, zamanımızın tanın- mış parçalarının güfteleri değiştirile- rek, meydana getirilmiştir. Oyuncaklar diyarında Parisin —en bü oyuncak dükkâ- nına, 3 yaşında sarışın bır oğlan çocugu, girmişti. Yılbaşı günü idi ve çocuk babasına bir oyuncak aldıra- caktı. Ama üç katı da, çeşit çeşit ci- cilerle süslü bu mağazada, karar ver- mek hiç de kolay bır şey değildi. Haro (çocuğun adı idi) bu sırada mağazanın sahibine tesadüf etti, saf bir eda ile "Efendim, dedi vitrine gi- rebilir mıyım" Orada çok güzel şey- ler var" Yılbaşı günü, vitrinde bir çocuk! Magaza sahibi bu fikirden hoşlanmış- tı. "Haro" vitrin gırdı Camın öbür tarafındaki seyırcıler ıçın bu cidden hoş bir sürpriz olmuştu Harikalar diyarında bir çocuk! Haro önce, vitrindeki bebekler gibi, hareketsiz kaldı Hıçbır şeye ellemi- y ordu. Fakat gözü bir şeye takılmış- . Kıpkırmızı güzel bir otomobil.. otomobil Haro'yu içine alabilecek 24 kadar büyüktü fakat içinde, koca- ü ir , Şşempanzeye uzaktan baktı ki hareket yok. Kahraman gi- bi atıldı. onu kaptı, yere oturttu ve kendisi otomobile bindi. Allahtan yürütmedi. Çünkü aynı anda kocaman bir fil, alâkasını cez- betmişti, indi onu okşadı, bir bebeğe dokundu, bir salıncaklı sandalyeye hopladı. Tam yirmi dakika o oyun- caktan Ötekine koştu durdu ve seyir- cilere dünyanın en sevimli, en canlı ve hakiki bir küçük filmini seyret- irdi. Amerika "Mamie ile Ike"in hayali Başkan Eisenhower, "Gettysburg daki çiftliğinin alt ka tında, bir salıncaklı sandalyeye oturmuş, mü- tebessim, etrafını , seyrediyordu. A- merikan hal de, mühim bir yer işgal eden u eski muharebe meydanlarında, şimdi kısacık bacak- h "öküzler" dolaşıyorlardı. "Ike" on- ları seyrederken, kendisini cidden mesut hissediyordu.. Şu atlattığı hastalık da, onun ha- yatta yendiği bırçok şeylere dahil ol- muştu. 1950 senesinde, tekautluk devresi için satın aldığı çiftlik, "ne- kahat devresi" için de biçilmiş kaf- tandı. Askerler, dünyanın her yerinde müşterek bır arzu taşırlar: bır gün bir yere yerleşebilmek.. Belki haya- tının büyük bir kısmını bavul kapa- tıp bavul açmakla geçirmiyenler, bu hasreti pek anlıyamazlar ama ile Ike bütün ömürleri boyunca, an- cak yaşlılıklarında kavuşabilecekle- ri bir devamlı yuvanın hayali ile ya- şamışlardı. Nihayet 1950 de, "Gettysburg" da- ki bu çıftlıgı satın aldılar. Ona sahip olmak için 40.000 dolar vermişlerdi. Tamiri için ise tam 300.000 dolar har- cadılar. Fakat buna "tamir" demek hataydı. Eski bir çiftlik binası, dün- yanın en konforlu, en sıhhi teçhızatla- rına malik bir güzel ev olmuştu. Bu evin 7 yatak odasında aynı renklerde 7 banyo dairesi vardı. "Mamie Eisen- hower" in zevki her şeye hakimdi. Ve bu zevk, neş'eli, genç,- dinamik bir hava taşıyord Hakikat olan bu yuva hayali de, "Ike" in zorlukları yenerek elde et- tiği şeylerden bir başkası idi: Çünki onu yazdığı kitabın getırdıgı para- larla satın almıştı ve bu kitap ona 480.000 dolar getirmişti. 100 Telefon hattı İhtiyarlığını ve tekaütlüğünü o, bu- rada, çıftçı komşuları arasında ge- Öyle komşu- Ike" diye bah- sedecekler, ona yenı bir çiçek tohu- mu hediye edecekler, veya onu bir satranç partisine davet edeceklerdi* .200 sakini bulunan "Gettysburg" cıdden sakin bir yerdi. Yalnız son günlerde çiftçileri şaşırtan ufak te- fek şeyler oluyordu. Meselâ Başkan, anat evresı için oraya geldiğin- den beri Gettysburg'a 100 telefon hattı ve 23 telgraf hattı çekilmişti. Yüzden fazla gazetecı memleketi zi- yarete gelerek, "Ike" in yakınında bir yere yerleşmişlerdi. Sakın çiftçi- ler, tarlalarının yakınlarına konan helikopterlere merakla bakıyorlardı.. Bu helikopterlerden çıkan adamlar ağır bir yukun altında ezılmış gıbı, ciddi ve düşünceli, "Ike" nin evine gidip geliyorlardı. Ellerıııde dosyalar vardı. Ekserisi bakandı. "Mamie ile Ike" hayallerine kavuşmuşlardı Fakat belliydi ki henüz "Ike" nin satranç partisine ayıracak vakti yok- tu. Ve yakı ir zamanda Mamie, bavulları yemden hazırlıyacaktı. Arjantin Cüzzamlı kadın Bir ar, Arjantinde herkesin hayranlığını toplayan bir kadın vardı. Pırlantalar takarak, tuvaletler giyinerek, halkın huzuruna çıkar, a- melelere Evita Peron'un heykeli Tıpkı bir cüzzamlı gibi AKİS, 14 OCAK 1956