İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Halen iktisadi hayatımıza hakim bulunan enflasyon tazyiki ve bunun neticeleri filerinde durmak ve fikir yürütmek lüzumunu her nasılsa du- yan bir muvafık milletvekili enflâs- yonla mücadele için memur ikramiye- leri üzerinde durmuştur. Sayın mil- letvekilinin kanaatine göre, memurla- ra yılda 5 ikramiye — vermekle biz kendi elimizde — mevcut olan enflâs- yon boşluğunu bir de bu ikramiyeler tutarı kadar şişirmiş oluyoruz. Bu ise paranın alım kabiliyeti üzerinde menfi tesirde bulunuyor. - İkramiye vermek suretiyle memurun hayat pahasına mukavemet gücünü arttıra- lim derken, bilâkis hayat pahasını arttırıyoruz ve binnetice verilen ik- ramiyeden bizzat memurlara fazla bir fayda temin edemeyip zaten bo- zuk olan ekonomik düzeni biraz daha bozacak bir işe girişmiş oluyoruz. Bu sayın milletvekilinin işler bu hallere gelinceye kadar nerede oldu- ğunu sormıyalım. Geçen sene millet vekili ödenekleri 2800 liraya çıkarı- lırken biraz evvel bahsettiğimiz fikir- lerini niye o zaman ortaya koymadı- ğını da bir tarafa bırakalım. Yalnız üzerinde durduğu hayat pahalılığı enflâsyon, meselesi üzerinde ciddi o- larak kafa yorup yormadığını sora- lım. Milletvekilinin iddiası bazı fara- ziyeler altında doğrudur. Memurlara verilen ikramiyeler vergi hasılatın- dan ödenir. Vergi alınıp memurlara ikramiye verilmemiş olsa, bu miktar gelir ferdlerin elinde kahp harcana- cağından enflâsyon durumunda her hangi bir değişiklik — olmayacaktır. Bunun gibi vergi toplanıp fertler ye- rine devlet harcarsa, yahut bunları ikramiye kanalıyla tekrar bir kısım fertlere intikal ettirse onlar harcasa- lar, enflasyon durumunda gene bir değişiklik olmıyacaktır. Memur ikra- miyelerinin verilmemesi halinde enf- lasyon durumunda müsbete doğru bir değişiklik bazı şartlar altında kabil olabilir. İkramiye olarak dağıtılmıyan paralar Devlet tarafından da har- canmamalıdır. Bir taraftan bu harca- malar yapılmazken bunun doğurduğu boşluk türlü şekillerde tezahür eden ELEKTRİK Zirai mahsule vergi Akıl başa gelince açık finansman metodlarını işletme- melidir. Aksi halde bir taraftan enf- lasyonla mücadele eder görünürken, diğer taraftan enflasyon belki daha da şiddetli bir şekilde tahrik edilmiş olur. Ve en sonunda, üzerinde fırtı- nalı munakaşalar denkliği bile kâfi görülmemelidir. Bütçe fazla ile kapanmalıdır. Fakat bu, gerek alışkanlıklar, gerek doğu- racağı neticeler bakımından, kolayca yapılabılecek bir iş değildir. Bu iti- barla samimi bir denklik hiç değilse temin olunmalıdır. Bütçenin samimi olarak denk olması halinde de bir miktar harcamanın Devlet yerine başka kimseler tarafından yapılacak olması durum ve netice uzerınde hiç bir değişiklik meydana getirm Görülüyor ki, bugün bizim ıçınde koparılan bütçe bulunduğumuz iktisadi ve mali me- seleler öyle rastgele akla gelen fikir- lerle halledilecek — cinsten meseleler değildir. Ve hele mesleği ve ihtisası başka sahalara ait kimselerin müda- halelerine hiç mmülü yoktur. Karşı karşıya kaldığımız bütün zor- luklar ihtisasın rafa — konulmasının, hattâ alaya alınmasının, bir neticesi- dir. Milletvekillerimiz şimdiye kadar gidişine bigâne kaldıkları, pek çok kere, hesabını istemek, kontrolünü yapmak yerine, alkışını tuttukları bu- günkü neticeler üzerinde, geç kalmış bir vazife duygusuyla, duş ça- reler bulmak istiyorlarsa, hadıselere artık sathından bakmaktan vazgeç- meli, daha ciddi kafa yormalı ve ih- tisasa hakkı olan yeri verdirmeye ça- lışmalıdırlar. Devlet borçları meselesi evlet borçları borcun alındığı eko- nomi bakımından, borcun vadesi yonunden kısımlara ayrılır Borç milli ekonomi dahilinde temin olunursa bu- na iç borç, yabancı ekonomilerden te- min edilirse dış borç denir. Borçlar vadelerine göre kısa vadeli - dalgalı borçlar ve uzun vadeli - konsolide borç diye ikiye ayrılır, iç borçlar ka- rakterleri itibariyle hem dalgalı, hem de konsolide olabilecekleri halde, dış borçlar daha ziyade uzun veya uzun- ca vadeli borçlardır. İç borçlarla dış borçlar çeşıtlı ba- kımlardan birbirinden ayrı ve farklı şeylerdir. Benzerlikleri belkı de bu- gün artık sadece ayni adını taşımakta olmalarından ibarettir. Dış borçlar alındıkları zaman milli ge- lirde bir çoğalma, ödenmeleri sırasın- da ise bir azalma ifade ettikleri hal- de, iç borçlar milli gelir Üzerinde sırf alnıma - ödenme hâdisesi sebebiyle bir değişiklik meydana getirmezler. İç borçlar alınmaları sırasında olsun ödenmeleri zamanında olsun milli ge- lirin tevzii prosesi Üzerinde tesir icra ederler. Zira iç borçlar bugün mem- leketimizde daha ziyade büyük mali müesseselerden ve bunlar araya so- ulmak suretiyle Merkez — Bankası kaynaklarından temin olunmaktadır. Merkez Bankası kendisine getirilen SARAYI BİLUMUM ELEKTRİK MALZEMESİ VE CİHAZLARI — NEECHİ Dİ- KİŞ MAKİNALARI — VULKAN ELEKTRİKLİ IZGARALAR — PASTA TENCERELERİ — BİBLOLAR — DUVAR VE MASA SAATLARI — BÜRO LEVAZIMATI — EV TEÇHİZATI ELEKTRİK SARAYI ANAFARTALAR CAD: 109 (BELEDİYE KARŞISI) TEL: 14655 AKİS, 140CAK 1956