Hazıne bonoları, Hazine kefaletini haiz bonoları, tahvilleri, bu bono ve tahvıllerle birlikte artan, emisyonlar- la karşılamakta, böylece enflasyon meydana gelmesine sebep olarak ge- lirlerin tevzii üzerinde, düşük gelırlı geniş sınıflar aleyhine olmak üzere, menfi tesirler yaratmaktadır. Borçla- rın ödenmeleri memleketimiz için an- cak vergi gelirleri ile kabil olabile- ceğinden, ödenme esnasında da bilhas- sa vasıtalı Vergiler kanalıyla büyük kısmı toplanan vergi hasılatının bir kısmı, borç verme kabiliyetine daha çok sahip olabilen kimselere gitmek- tedir. Gerçi bunların adedi bizde ka- barık değildir. Fakat hiç yok da de- ğildir. Görülüyor ki, iç borçların milli gelir üzerindeki tesırlerı onun mik- tarını değiştirmek yolunda olmamak- tadır. Daha çok dağılışına tesir et- meleri zamanında hasıl olan milli ge- lirin bir kısmının dışarıya gitmesini icap ettirir. Bir memleketin başka memleketlere olan borçlarını ödiye- bilmesi ancak iki şekilde kabil olabi- lir. Ta borçların ödenmeleri sırasında o zamana kadarki ihracatını aynı se viyede devam ettirip, ithalatını kıs- mak suretiyle ihracat fazlaları mey- dana getirme ithalâtında bir değişiklik yapmadan ihracatının miktarını arttırmak yoluyla ihraç fazlaları temin etmek. Dış borçların ödenmesinde bir yol daha yok değil- dir. Fakat bu yoldan borç ödenip or- tadan kaldırmak yerine ancak ala- caklısı değiştirilir. Borç memleket e- konomisi için aynen devam eder. şu- nu söylemek istediğimiz anlaşılmış olmalıdır: Vadesi gelen bir borcu ye- niden aldığımız başka bir borçla tes- Kalkınmamızın unsurları geliyor Bir. çok şeyler kaybettirerek mektedir. Bunun içindir ki daha son- raki devrede veya devrelerde, dağılış üzerinden, milli gelirin miktarı üze- rinde de tesir icra edebilirler. Eğer sosyal adalet mülâhazaları bir tarafa bırakılır, fakat aynı zamanda enflas- yon siyaseti bir ölçü, bir hesap dahi- linde yürütülürse, bunun bir bakıma sermaye teşekkülüne imkân hazırla- ması dolayısiyle faydalı olduğu dahi ıddıa edılebılır Fakat hemen ilave e- ki bütün bunları yaparken ne ıstedığımızı bilmemiz, hedeflerimize varabilmek için bıınlara gotııren yol- ları iyi ve dikkatlice seçmiş olmamız; hepsının üstünde bazı şeylere karar vermiş olmamız lâzımdır. Dış borçlar Dış borçlar iç borçlardan farklıdır demiştik. Filhakika iç borçlar mil- letin kendi kendisine borçlarını tem- sil ettiği halde, dış borçlar bir mille- tin veya memleketin başka bir mem- lekete yahut memleketlere borçları demektir. Bunların ödenmeleri, öden- AKİS, 14 OCAK 1956 viye etmek. Burada bizim için mühim olan hadıse, yeni bir takım masraf- ları göze almak suretıyle, eski bor- cun vadesinin bir zaman için uzamış olmasıdır. Hemen işaret edelim ki, bunlar kolay isler değildir. İç borçların ne alınmaları ve ne İKTİSADİ VE MALİ SAHADA de ödenmeleri fazla guçlukler doğur- madığı halde dış borçlar için vaziyet böyle degıldır. Dış borçların alınması olsun, ödenmesi olsun her zaman ko- lay olmamaktadır Dış borçların kısa vadelileri daha çok dış ticaret açık- larından doğar. Bunlar vakitlerinde ödenmedikleri takdirde, daha uzunca vadelı borçlar haline gelırler Bugun mleketimizin durıı tam mana- sıyle budur. Böyle bal emleketın dış mali - iktisadi ıtıbarı için hiç iyi bir şey degıldır Uzun vadeli dış borçlar ise hususi —mukavelelerle temin olunurlar. Bu türlü borçlar a- Imıp verılırken alacaklı ve borçlu memleketlerin çok farklı maksatlar gütmeleri mümkündür. Borç her za- man sadece kâr getirmesi için veril- mıyebılır Başka bir ifade ile, çok geniş mânada alınması gereken bir kar temini için verilmiş olabilir. Bu yüzdendir ki, bir memleket dışarıya borçlanırken gayet hesaplı olmak du- mkânlarını sonuna ka- dar tartmış, yabancı sermayenin ya- tırılacağı sahaları tesbit etmiş, bu yabancı paralarla elde edilecek istih- sal fazlalarını ve ihracat artmalarını hakikatlerden uzak olmayan bir şe- kilde hesap etmiş olmadıkça dış borç* lanmanın neticesi bir sergüzeşte atıl- mak olabilir. Fakat bu söylediklerimiz nasıl mümkün olabilecektir? Bunun bir tek yolu olabilir: Hükümetlerin ken- di adına borçlandıkları vatandaşların sırtlarına yüklendikleri borçları bil- meleri, bunlar Üzerinde fikir ve ka- rar sahibi olabilmeleriyle. Fikir ve karar sahibi olabilmek ise, vatanda- şın olan bitenlerden noksansız ve tam zamanlarında haberdar edilmesiyle ümkün olur. Açıklanması gereken rakamlar Memleketimizde bugün kimse borçların miktarını, bunların ter- kibini, ödenme tarz ve usullerini bil- memektedir. Eskiden olduğu gibi bu gün de borçlara dair rakamlar ve bilgiler bir Devlet sırrı olarak saklan- maktadırlar. Gerçi şurada burada ve- rilmiş rakam ve malümat yok değil- dir. Fakat bunların verilmiş olmala- riyle Olmamaları arasında fazla bir fark yoktur. Belki eldeki rakamlarla devlet borçlarının seyir istikametini Çok Partili Zamana Ait Satılık Gazete Kolleksiyonları Cumhuriyet, Dünya, Hürriyet, Vatan, Türkiye Spor, Halkçı, Ulus, Yeni Sabah, Zafer, Demokrat İzmir, Dikkat, Kuvvet, Kudret, Millet Yolu, Devir, Millet, Tasvir, Yeni Ulus, Pazar Postası, Genç Türkiye, Muhalefet, Yeni Muhalefet, İzinsiz Muhalefet (Yenişehir P. K. (1045) Ankara) 19