DÜNYADA OLUP BİTENLER Kıbrıs Mareşal Harding Teminat ! Türklere teminat Geçen hafta içinde Kıbrıs'tan alı- nan haberler, Kıbrıs Genel Valisi Sir John Harding'in Kıbrıs'taki Türk azınlığının hakları hakkında bir beya- nat verdiğini gösteriyordu. Diğer ta- raftan, E. O.K. A. teşkilâtına men- sup tedhışçıler de yıldırma hareket- lerine devam etmekteydiler. Sir John Harding, verdiği beya- natta, Kıbrıs'ın Orta Doğu güvenliği bakımından önemine işaret etmekte ve İngiltere'nin, bu güvenliğin İngi- liz hakimiyetinin Kıbrıs — üzerinden kalktıktan sonra da sağlanacağına kanaat getirmeden Kıbrıs'tan çekil- mek niyetinde olmadıgını anlatmak istemektedir. Gene John Har- ding'e göre, Kıbrıs'taki Türk azınlı- ğının geleceği teminata bağlanma- dan, İngiltere'nin Kıbrıs tan çekilme- si bahis konusu olam: Sir John Harding'i ın Kıbrıs tan çe- kilmek için ileri sürdüğü şartların îerçekleşmesını bekleyecek olursa, ngiltere, daha uzun bir zaman ada- da kalacak demektir. Kendi hudutla- rı dahilindeki asayişi temin etmekte büyük zorluklar çeken Yunanistan'ın nasıl olup da Orta Doğu güvenliğinin sağlanmasına yararlı olabileceğini kestirmek gerçekten zordur. Son reketleriyle, Yunanistan, Orta Dogu - a bir güvenlik unsuru olmaktan zi- yade bir huzursuzluk kaynağı teşkil AKİS, 140CAK 19,56 ettiğini ispat etmiş bulunuyor. Bal- kan güvenliğini temin gayesiyle ku- rulan Balkan Paktının bütün gelece- ğini Kıbrıs meselesinin halime bağla- an Yunanistan'ın bununla yetinmi- yerek Bağdad Paktına da dil uzattı- ğı okuyucularımızın malümudur. Son İstanbul hâdiselerini bahane ederek Yunanistan şimdi de Türkiye'nin iç işlerine karışmaya kalkışmıştır. Kıb- rıs'ın Yunanistana olan uzaklığını, nasılsa eline geçirmiş olduğu Meis adasından hesap eden Yunanistan'ın Türk iç işlerine olan yakınlığını da yarın Kıbrıs adasından ölçmiyeceğini kimse temin edem Adadaki Türk azınlıgının haklan nın korunmasına gelince: Yuna! tan'ın bu yolda verecegı temınatı da şüphe ile karşılamak için her türlü delil mevcuttur. Hatırlardadır ki, Yu- nanistan, bundan ön b çkdefa- nıstan da bul Türk a- hak ve menfaatları- da teminatlar vermişti. Sadece kâğıt üzerinde ka- lan bu teminatlara rağmen, Yunanis- tan'daki rkdaşlarımızın ıçınde bu- lunduğu m hiç kimsenin yaban- cısı değıldır İşin garibi, geçen hafta içinde alınan haberlere bakılacak 0- lursa, Yunanistan Türkiyede bulunan Rum asıllı vatandaşlarımız için te- minat istemekte devam etmektedir. Oysa ki teminat istemesi gereken Yunanistan değil, Türkiye'dir. Yuna- nistan Kıbrıs'taki Türk azınlığına tanıyacağı hak ve menfaatleri, İs- tanbuldaki atandaşlarımızın sözde güvensizliğine dayanarak, Tür- kiyedeki Rumları yeni bir takım im- tiyazlara bağlamak isterse, bu ko- nuda da İngiliz, Türk ve Yunan hü- kümetleri arasında bir anlaşmaya varmak güç, hattâ imkânsız olacak- tır Turk hükümetinin Kıbrıs'ta bu- lunan Türk azınlığının geleceği hak- kında ne düşündüğünü açıklaması i- çin zaman gelmiştir. Fransa Eski hamam, eski tas İngiliz gazetelerınden biri, muhafa- zakâr. "Evening Standard", Fran- sız seçimleri konusunda verdıgı ha- berlerin en başına, iri puntolarla şu başlığı koymuştu: "Zavallı Fransa". Gerçekte, seçimlerin ertesinde, ni- hayet siyasi istikrara kavuşmak ü- zere olduğunu zanneden Fransa, sa- nıldıgından daha da zavallıydı. Fran- sız seçim mücadelesinin geçirdiği de- ğişik safhalar AKİS okuyucularının yabancısı değildir. Geçen haftanın ba- şında yapılan seçimlerle bu mücadele nihayet sona ermiş bulunuyor. An- cak, bu seçımlerden sonra da, Fran- sa, siyasi istikrara kavuşmuş olmak- tan uzaktır. Üstelik, yeni Fransız meclisinin eskisinden daha da istik- rarsız olacağı kolayca iddia edilebi- lir. Yanlış çıkan hesaplar Bundan üç ay kadar önce, Fransız Başbakanı Edgar Faure, o günkü Fransız Meclisinin devamlı bir hü- kümet kurulmasına imkân bırakacak siyasi istikrardan mahrum olduğunu ileri sürerek, yeni seçımlere gıdılme- sini istemişti. Meclisin siyasi istik- rardan mahrum bulunduğu, yalanla- namaz bir gerçekti. Ancak vaktin- den önce yapılacak yeni bir seçımın nasıl olup da istikrarlı bir Meclis kur- maya imkân vereceğini anlamak ol- dukça güçtü. Muhalefet, seçim tarihi- nin öne alınmasından ziyade seçim sisteminin değiştirilmesini istiyordu. Halbuki Faure, bu teklifi yaparken, mevcut seçim sisteminin açık kapıla- rından faydalanmayı ve muhaliflere hazırlanma imkânı vermeden Meclis- teki hükümet çoğunluğuna yeni kuv- vetler katmayı düşünmüştü. Meclis i- çinde seçim sisteminin değiştirilmesi yolundaki cereyan gelişip, tutununca eski seçim sistemine sarılan Faure, Anayasanın bir maddesınden istifade ederek kendisine güve yen Meeclisi feshetmiş ve kendi ıstedı- gı şartlar altında, yani olağan za- andan önc eski seçim kanunu ıle, yeni seçımlere gidilmesini temin etmişti. Geçen pazartesi günü yapılan se- çimlerde, iktidar koalısyonunun gü- vendiği dağlara kar yağmış ve eski seçim, sistemi bu koalisyonun aleyhi- ne İşlemiştir. Faure ve taraftarları, Teitgen'ler, Pınay'ler, Bidault'lar kendileri Başlangıçta kendi kazdıkları «kuyuya düşmüş bulunuyorlar. Futbolcu Poujade Söz ayağa düştü