SPOR ketini çıkartıp bir anda sakatlanan iki futbolcunun sırtına koydu. Hadi- se Mithatpaşa stadında Vefa - Gala- tasaray maçında cereyan edıyordu Bun üzerine kapalı tribünün sağ tarafında toplanan Galatasaraylılar hep bir a ızdan "Baba Gündüz" çok yaşa diyı mpoyla bagırmaya baş- ladılar. Seslerı kısıktı. Çünkü Sar Kırmızlılar o gün tahminler hılafına Vefaya tam altı adet gol atmışlardı. Doğrusunu söylemek icap ederse ta- raftarlar gol adedinin bu kadar çok olacağını bilselerdi seslerini idare e- derler başta yapılan birinci, İkinci göollerde mevcut sermayeyi harca- mazlardı. Fakat takımları onlara bü- yük bir sürpriz yapmıştı. Sona doğru bağırmak istemelerine rağmen ses- leri çıkmıyordu. Gündüz'ün hu guzel Jestını de teşçi etmek için k i bir hayli zorladılar. Yedıncı hafta Iıg maçları baştan sona kadar surp- rizli neticelerle nihayettendi. Hafta i- çinde pek çok spor otoritesi Adaletin Beykozu yeneceğini söylemişti. Fa- kat yağmurlu bir havada kısa paslı Orta Avrupa sistemini - oynamakta müşkülât çeken rakibini Beykoz, at- tığı iki gole mukabil bir gol yiyerek mağlüp etmeye muvaffak oldu. Bey- koz bu vaziyette alta-maçta dokuz puvana sahip olarak lig liderliğini tehdit etmektedir. Emniyetin İstan - bulsporla 1-1 berabere kalması. Keza Kasımpaşanın Beyoğlusporu 1-0 m lüp etmesi pek çok kimseyi yanıltan neticeler arasında gösterilebilir. Bü- tün bunlar puvan cetvelini yeni bir şekle sokmaya kâfi gelmiştir. Haftianın — büyük maçı : B eşiktaş Umumi Kaptanı Sadri U- soğlu bir akşam gazetesine verdi- ği beyanatta: "— Herkes bizim takı- mı nasıl buluyor bilmem. Biz Beşik- taşlılar kendimizi maçın favorisi ola- rak görmekteyiz. Çocuklarımızın sa- hadan başları yukarda çıkacağına i- nanıyorum." diyordu. Nitekim bu söz- ler oyunun mühim bir kısmında tas- vip gördü. Beşiktaş cidden rakibinden daha iyi oynuyordu. Hücum insiyati- fi daha başlangıçta onlara geçmişti. Fakat netice almakta başarı gostere- mediler. İkinci devrenin sonuna doğ- ru' yedikleri bir gol onları lıderlıkten uzaklaş rmaya kâfi geldi. Bir mev- sim içerisinde kuvvetli bir rakıbı bu derece kötü bir durumda yakalamak elbette ki pek kolay bir iş değildi. Bu bakımdan Beşiktaş'ın kaçırdığı ga- libiyet hiç bir zaman af edilecek ne- viden değildi. Fenerbahçenın hava- dan ynamas , rakibinin daha b: langıçta oyununu ve üstünlüğünü ka- bul etmesı demektı Bu taktiği takı- a kimin verdiği belli olmadı. Evvel- ce olsaydı hücumlar antrenör Mar- koş'a yönelirdi. Halbuki şimdi o sa- dece takımı çalıştırıyordu Galibiyet- te ortaya pek çok idareci çıkıyordu. Hattâ bu arada kerametı kendinde bulanlar da varı Ama mağlübiyete sahip çıkan yoktu Herkes bir koşe- ye büzülmeyi tercih ediyordu. 32 Güreş Milk takım döndü Gerıde bıraktıgımız hafta içersinde Japonya'dan yurda dönen güreş kafilesi doğrusu arzulanan bir alâ- ka ile karşılanmadı. Sessiz sedasız dağılan kafilenin başkanı Vehbi Em- re kısaca gazetecilere : "Hemen şu- nu açıklamalıyım ki Japonya'ya gö- türdüğümüz takım üçüncü sınıftır. Ekserisi genç ve tecrübesizdir. Bun- ları yabancı bir atmosferde ve gene yabancı bir seyirci önünde güreştir- mekten maksadımız tecrübe sahibi olmalarını temindir. Buna rağmen güreşçilerimiz 44 müsabakadan 22 Bi- ni kazanmış bulunuyorlar" — Vehbi Emrenin bu şekildeki konuşması spor muhitinde umumiyetle tasvip gördü. Fakat diğer işlerde olduğu gil şahısların politik bir mulahaza ile federasyon başkanını hırpalar bir şe- kilde yazılar kaleme aldıkları da göz- den kaçmadı. Bu şahıslar için mak- satlı neşriyat kelimesi pekâla kulla- nılabilirdi. Tenkitler, yapmaktan zi- yade yıkıcılığa yaramakta idi. Bu şekildeki hareketlerle elbetteki ida- reci sıkıntısı çekilecekti. İran Güreş takımı Gunlerden 3 Aralık Cumartesi idi. Spor ve Sergi Sarayı gene heye- canlı sahnelere şahitti. Tribünleri ol- dukça büyük sayılacak bir meraklı kütlesi doldurmuştu. Hafta içersin- de İstanbul Güreş kulübünün davet- lisi olarak yurda gelen İran'ın Pulat takımı ile o gece serbest güreş kar- şılaşmaları yapılıyordu İstanbul Gü- reş kulübü zayıf olduğu için Japon- ya dan gelecek takımdan bir iki ele- man maçlara sokmak istendi. Fakat İranlılar bunu hissetmiş olmalılar ki tartıların öğleden sonra 1 de yapılma sını ısrar ettiler. Halbuki o saatte Gü- reş takımımız henüz tayyarede idi. Berbat bir organizasyon neticesinde yapılan karşılaşmalar adeta insana heyecandan ziyade azap verici oldu. Neticede takımımız ilk geceki karşı- laşmadan 7 - 1 mağlüp çıktı. Gece- nin en mühim hadisesi 67 kiloda Tah- sin Kotla ile Dünya şampiyonu İran- h Tevfik Cihani arasında cereyan et- ti. Tahsin kendisinden umulmayacak kadar güzel bir güreş çıkardı. Ve neticede ekseriyetle galip ilan edildiy- se de İranlıların vaki itirazları ve güreşi terk edecekleri tehdidi karşı- sında Tahsin Kotin hatır için mağlüp edildi. Ertesi akşam ise daha kala- balık bir gurup gureşlere alâka gös- termişti. Gene ayni kiloda Mehmet Çelebi ile Tevfik Cihaninin yaptığı karşılaşma bir takım hadiselere se- bebıyet verdi. Mehmet, dunya şam- piyonu İranlıyı iki defa tuşa getir- mişti. Buna rağmen İranlı hakemler kendi güreşçilerini galip ilân etmeye kalktılar, bu hal bir takım itirazlara sebebiyet verdi. İranlılar halkın sert protestoları karşısında minderi terk ettiler. Haber s#aldığımıza göre Gü Federasyonu, Pulat nezdinde şikâyete karar vermiştir. Atletizm Kış transferi G alatasaray kulübünün sessiz seda- sız faaliyete geçmesi ve bir takım genç atletleri kadrosuna alması eze- li rakibi Fenerbahçeyi kara kara dü- şündürdü. Bu atletlerle önümüzdeki sezonda Galatasaray, Fenerbahçeye çok çetin bir rakip olacaktı. ler senesi rakıpsız ilerleyen Fener- bahçe, şimdi işi ciddiye almak ve da- ha fazla çalışmak mecburiyetinde idi. Bu ise, bu branşın mesuliyetini üze- rinde taşıyanların uykusunu kaçır- maya kâfi bir sebepti. Bunun üze- rine alelacele transfer faaliyetine gi- rişen Sarı-Lâcivertli idareciler Be- şiktaşlı Aydın Tunalıyı kendi kad- rolarına aktarma etmeye muvaffak oldular. Fakat bu transfer, zaten a- rası "'Bulgurlu" davası ile açılan Be- şiktaş kulübü ile yeni bir ihtilâf m oğmasına sebep oldu. Her fırsatta kuvvet gösterisi yapan Sadri Usoğ- lunun sesi bir anda yükseldi. Şöyle diyordu: "Fenerbahçe ile aramızda Türk - İran karşılaşmaları Bir yığın ıslık AKİS, 10 ARALIK, 1955