DUÜNYADA OLUP BİTENLER Faure'un talihi tasarının üçüncü defa müzakere edildiği sıralarda bir- denbire dönmüştür. Uçüncü müzake- renin yapıldığı günlerde, eski De Gaulle'cülerin seçim sisteminin değiş- mesini şiddetle isteyen merkez parti- lerine iltihak etmeleriyle, muvazene gar Faure aleyhine dönmüş ve böylece merkez partnerinin en yet- kili sözcüsü addedilen Mendes-Fran- ce kuvvetlenmiş bulunuyordu. Başlan- gıçtan beri seçimlerin eski tarihinde yapılmasını isteyen Mendes-Franee, De Gaulle cülerin de iltihakı sonunda Meclise ' arrondıssement - küçük çev- relerde tek isim" sistemini kabul et- tirmeye muvaffak olmuştur Mendes-Franee'a göre, merkez partilerine en ziyade kazanma şansı veren seçim sistemi "arrondissement" sistemiydi. Seçımler bu sistem üze- rinden ve eski 'tarihinde yapılmalıy- dı. Aksi takdirde partiler seçim kam- panyalarını tamamlamaya fırsat bu- lamadan seçimi kapılarına dayanmış bulacaklardı. Bundan başka, Hükü- met, her şeyden önce, yeni sistemde esas tutulacak olan seçim çevrelerini gösterir bir tasarıyı da Meclise getir- meliydi. Gerçekten, Milli Meclisçe ka- bul edilen bir karar suretine göre, Faure böyle bir tasarıyı Meclise ver- meden seçim tarih ve sistemi üzerin- de başkaca hiç bir müzakere yapıl- mıyacaktı. Son gelişmeler u karar sureti üzerine Faure, ev- velki hafta içinde, Meclise seçim çevrelerinin tesbitinde esas tutulmak üzere iki kıstas teklif etmıştır Bu kıstasların — birincisine göre "arron- dissement" sisteminin en son kulla- nıldığı 1936 seçimlerindeki çevreler aynen kabul edilecek, diğerine göre ise nüfus esasına dayanan yeni böl- geler ihdas edilecekti. Ancak, Faure, Milli Meclisin bu konuda bir kararı varken artık seçim üzerindeki tartış- malara bir son vererek yeni senenin ilk ayları içinde seçimlere gidilmesi yolunda bir karar vermesini de istir yordu. O kadar ki bunu bir güven meselesı yapmaktan bile çekinme- mişti. İşte Faure'un istediği bu son gü ven oyu müzakereleri. Mecliste, ger— çek bir meydan muharebesi içinde cereyan etmiştir. Bir yandan tek isimli listelerin kabul edilmesin- den son derece endişelenen Komünist- ler, diğer yandan Hükümetin Kuzey Afrika siyasetini - beğenmiyen De Gaulle'cüler, nihayet seçimlerin öne alınmasını 1stemeyen Mendes'ciler bir araya gelince Faure. Meclisten güven oyu alamamış ve kabine şimdiye ka- dar bunca vartaları atlatmış olması- na rağmen geçen hafta içinde düş- mekten kurtulamamıştır. Anayasa meselesi B u olaylar sonunda Fransa'nın Al- man işgalinden bu yana kurulan yirmi birinci kabinesi de tarihe ka- rışıyordu. Gene aynı oylarla, Fransa- yı bütün bir hafta işgal edecek olan 16 bir anayasa meselesi de çıkmıştı. Fransız Anayasasının 51. madde- sine göre on sekiz aylık bir devre i- çerisinde iki kabine buhranı patlak verir ve bu kabineler Meclisten güven oyu alamazlarsa, Bakanlar Kurulu, Meclis Başkanının da fikrini alarak, Meclisin feshine karar verebilirdi. böyle bir kararın alınabilmesi i- çin itimatsızlığın Meclisin belli bir çoğunluğu tarafından izhar edilme- si gerekti. Faure kabinesinin Meclis- ten güven oyu alamamasıyla, geçen Şubatta çekilen Mendes-France ka- binesinden sekiz ay sonra ikinci bir kabine buhranı daha patlak veriyor- meydana u. Bu durum karşısında, Edgar Fa- ure, Anayasanın sarih hükümlerine dayanarak Meclisi feshedebilirdi. A- caba Faure bu yola başvuracak mıy- dı? İşte geçen hafta Fransayı en zi- yade meşgul eden mesele buydu. İki gün süren uzun müşavere ve toplantılar sonunda Faure nihayet Meclisi feshetmeye karar vermiştir. Bu karar Fransada bir bomba tesiri yapmış bulunuyor. Anlaşılan Fransız umumi efkârı böyle bir karar bekle- mıyordu Gerçekten Milli Meclis, Fa- ure'a verdiği itimatsızlık oylarıyle seçimlerin öne alınmasını istemediği- ni belirtmişti. Oysa ki, fesih kararı- nın alınmasiyle seçımler de otomatık— man öne alınmış olacaktı. Zira,, g Anayasa gereğince, Meclis feshedıldı ği takdirde en geç bir ay ve en er- ken yirmi gün içinde yeni seçimlere gidilmesi gerekti. Böyle bir hareket ise Meclisin iradesine sarih olarak aykırıydı. Meclisin feshinden sonra — seçim sistemi problemi diye bir mesele de şimdilik ortadan kalkmış oluyordu. Meclis, sistem üzerinde kesin bir an- laşmaya varamadan — feshedilmişti. Bu yüzden, en geç 1956 yılının ilk günü yapılması gereken seçimler es- ki sisteme göre yapılacaktı. Bu ise gerek Milli Meclıs te, gerek Cumhu- riyet Konseyinde bır buçuk aydan fazla bir zamandanberi harcanmak- ta olan gayretlerin boşa gitmesinden başka bir şey değildi. Bu netice Mec- listen başka esasen Faure'u tutma- yan Cumhuriyet Konseyını bır kere daha onun aleyhine çevirmişti Partisinden atılan Başbakan akat karara karşı en kuvvetli F tepki Başbakanın kendi partisin- den gelmiştir. Başbakan bilindiği gi- bi Radikal Sosyalist partisindendir. Bu parti ötedenberi seçim sisteminin degıştırılmesıne taraftar olup, Edgar Faure'un aksi istikametteki hareket- lerine muhalifti. Bu son hareketi par- tiyi büsbütün kızdırmış ve Başbakan, Parti idare heyetinin geçen — hafta yaptığı bir toplantı sonunda kendi partisinden ihraç edilmiştir. Geçen hafta içinde Fransa'da ge- lişen olaylar sonunda seçim tarih ve sistemi meselesinin sonu nihayet alın- mış bulunuyor. Bu son belki bütün partilerin ve halk efkârının isteğine uygun değildir. Fakat öyle anlaşılı- yor ki son bir aydır yapılan tartış- malar ve müzakereler bu meselede başka türlü bir hal tarzının mevcut. olamıyacağını da göstermiştir. Bu gun o tarzı, siyasi tema- yüllere aykırı bile olsa, tek çıkar yol olarak karşılanmalıdır. Şimdi söz, gelecek yılın ilk gün- lerinde oylarını kullanacak olan seç- menlerindi Almanya Berlin'in doğusu oğu Berlin'deki Rus harp şehitleri âbidesinin Öönünde bir Amerikan arabası durmuştu. Amerikalı ziyaret- çiler âbideden dönüp tekrar arabala- rına binerlerken Alman şoför, kendi- lerine, iki Doğu Almanya halk poli- sinin bıraz önce arabayı muayene et- miş olduğunu bildirdi. Şoförün söy- lediğine göre, bu iki polis arabanın içini kontrol etmişler ve bilhassa rad- yoya musallat olmuşlardı. Başlangıçta Amerikalı ziyaretçi- ler şoförün sözlerine büyük bir önem vermediler. Ancak aradan iki daki- Berlin'den bir görünüş şehir Netameli AKİS, 19 ARALIK, 1955