10 Aralık 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

10 Aralık 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER ki inanması gerekti. Fena halde şa- şırmıştı. Bunu beklemiyordu. Kendi- sini partiden nasıl koyabilirlerdi ? Öy- lesine afalladı ki gece gazetelere ver- diği beyanatta Genel İdare Kurulu azası bulunduğunu, bu şekilde ihracı- nın tüzüğe aykırı olduğunu söylemi- ye başladı. Tüzük! Fevzi Lütfi Kara- osmanoğlu da Genel İdare Kurulu âzasıyken aynı şekilde kendisini par- tinin dışında bulmuş, fakat Dr. Mü- kerreri Sarol o hadisede sesini hiç çıkarmamıştı. Bir hesaplaşma akikaten Genel İdare Kurulu cu- Hmartesı günü öğleden sonra Prof. Fuad Köprülünün başkanlığında top- lanmış ve Dr. Mükerrem Sarolu par- ti tesanüdünü bozacak faaliyetinden dolayı ihraç olunması talebiyle Yük- sek Haysiyet Divanına sevketmişti. Parti tesanüdünü bozacak faaliyet... Bunun pek yuvarlak bir laf olduğu— nu görmemeye imkân yoktu. Genel I- dare Kurulu bir iddianame hazırladı, dosya içinde Yüksek Haysiyet Diva- nına gönderdi. Zannediyordu ki Hay- siyet Divanı, bundan evvel olduğu gi- bi sanığı otomatik olarak ihraç ede- cektir. Halbuki Büyük Kongrede, se- çilen yeni Divan evvelâ kendi haysı— yetini korumak niyetindeydi. gün toplanıp da dosyayı tetkik et- tiğinde, madı. Genel İdare Kuruluna göre, sa- bık Devlet Bakanı parti tesanüdünü bozacak faaliyette bulunmuştu. yapmıştı? Şu veyahut bu şahıs yeni kabineye alındığı takdirde kırmızı rey kullanacağını beyan etmişti. ? Başka pek fazla bir şey yoktu. Di- ğer bazı ithamlar da mücerret itham- lardı. Haysiyet Divanı tatmin olma- dı. Gerçi şu veyahut bu şahıs diye bahsedilen kimse bizzat kurucu Prof. Fuad Köprülüydü. Ama, Fuad Köp- rülüyle parti içinde mücadele etmek yasak mıydı? Her şey gösteriyordu ki sabık Devlet Bakanının partiden ihraç edilmesi talebiyle Haysiyet Di- vanına şevki iki partili arasında bir hesaplaşmaya pek ziyade benzemek- tedir. Divanın azaları, bu işe âlet ol- maya Hevesli gorunmedıler Mesele bir prensip meselesiydi ve sanığın Dr. Mükerrem Sarol olma- sı hakikaten büyük bir talihsizlikti. Zira bu zatı müdafaa ediyor, koru- yor Vaziyetine düşmeyi hiç kimse ar- zulanmıyordu. Ama Genel İdare Ku- içinde pek fazla delil bula-, rulundan gelen dosyaya dayanarak sabık Derlet Bakanını ihraç etmenin hakka ve hukuka sığan bir tarafı yoktu. Belki Dr. Sarolu partiden at- jnak için kırk sebep mevcuttu. Ne var ki dosyadaki deliller bu kırk sebe- bin kırkıyla da alâkalı değildi. Prof. Fuad Köprülünün dahil olacagı bir kabineye kırmak rey vereceğini söy- lemek partiden ihraca vesile teşkil ederse, fikir ve vicdan hürriyeti ne- rede kalırdı? İşte vaziyeti bu şekilde mütalaa eden Haysiyet Divanı Dr. Sarolun ya- zılı mudafaasının alınmasına lüzum ve Genel İdare Kurulundan başka deliller istemişti. Delil Olarak takdim edilen 24 Kasım tarihli Türk Sesi gazetesinin başmakalesi de ten- kid hudutlarının dışına çıkmıyordu. Şimdi tahkikat, tevsi ediliyordu. Şahıslar ve prensipler B u mecmuanın Dr. Mükerrem Sa- rolun şahsına karşı bir sempati beslemek için sebebi bulunmadığı or- tadadır. Ancak D.P. Haysiyet Divanı tarafından yerilen kararın iyi, dürüst ve âdil bir karar olduğu mutlaka be- lirtilmeli ve misallerinin — çoğalması temenni edilmelidir. Bir partinin aza- ları şu veya bu şahısla uğraşmanın yasak olmadığına inandıkları, kaza mercilerine dayanabilerek haklermı koruyacaklarını anladıkları gün par- tili olarak vazifelerini başka ölçülerle yapabileceklerdir. Hizipçilik pek afa- ki bir isnattır. Tek elin saklamaması gibi, tek hizip de olmaz. Nitekim is- anbulda Sarolun hizbiyle Köprülü- nun hizbi çarpışmışlar ve Köprülünün taraftarları galip gelmişlerdir. Hem Sarolun hizipçi olduğu yeni mi far- kedilmiştir? Sarolistler, — Yamanist- ler tâbirlerini Genel İdare Kurulunun sayın azaları müddeti ömürlerinde İlk defa mı duymaktadırlar? Niçin oza- man harekete geçmemişlerdir? Yok- sa o zaman kurban olarak Dr. Saro- lun değil başkalarının mı verilmesi icap ediyordu? Dr. Sarolun Fuad Köprülü ile mücadele edıyor diye partiden atılmasının, prensip bakı- AKİS Bu hafta 28.800 adet basılmıştır. YAZISIZ mından Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu- nun Adnan Menderese rakiptir diye kapı dışarı edilmesinden zerrece far- kı yoktur ve her iki hareket de o ka- dar yanlış, Demokrat Parti için o kadar zararlıdır. Tahkik edilecek mevzular B una mukabil Dr. Mükerrem Sa- rolun, partinin bugünkü hale düş- mesinde baş rollerden birini oynadığı inkar edilemez. Ortada, sabık Devlet Bakanını alâkalandıran ve bütün de- mokrasilerde daha duyulduğu an tah- kik mevzuu olması gereken bir çok hadise vardır. Sahip bulunduğu bir gazetenin ilkokullara varıncaya ka- dar bir sürü resmi daireye abone e- dildiği resimler ve tamimlerle ispat olunduğu zaman tahkikat açılmama- h mıyım? Tam 11 ay müddetle haki- i durumunu saklayarak bir yandan Devlet Bakanlığı yaparken diğer ta- raftan da bu bakanlıkla iş gören bir gazeteyi işlettiği meydana — çıkınca Meclis tahkikatı talep olunmamak mıydı? Dâva ettiği bir gazetecinin mahkümiyetini temin etmesi için A- dalet Bakanını sıkıştırdığı gazetelere aksedince tedbir alınmamalı mıydı? Ama bütün bunlar suç sayılma- mış, hiç kimsenin kılı kıpırdamamış- tır da aynı zat kuruculardan Bay Fu- ad Köprülünün dahil olacağı bir ka- bineye ademi itimad reyi vereceğim söyleyince kıyamet kopmuş, — Genel İdare Kurulları harekete geçmış, Haysiyet Divanları toplantıya çağ- rılmıştır. tiden uzaklaştırmak Bay Fuad Köprülüyü memnun eder, ama halkın nazarında Demokrat Partinin itibarını yükseltmez. Eğer şahıslara değil, partiye ıyılık edilmek isteniyorsa her şeyin ve her şeyin açıkça tahkikat mevzuu yapılması- na, ortada bir suç varsa suçu işliyen- lerin cezalandırılmasına ihtiyaç var- Genel İdare Kurulunun bıraktığı yerden, işi Meclis Gurubunun alması eklenen şahsi hakıkat aşkının teza- ksa bir gün gelir, partide herkes bırbırını ihraç etmeye kalkar. Unutulmasın ki Dr. Mükerrem Sarol şimdi, vaktiyle teşvık ettiği, başka- larına karşı tatbikini temin ettiği u- sullerin kurbanı olmaktadır. — Yarın aynı akibetin Köprülünün başına gel - miyeceğini kim garanti edebilir? D. kııılerın değıl hürüdür. AKİS, 10 ARALIK, 1955

Bu sayıdan diğer sayfalar: