üçük evin bahçesindeki erik ağaç- K ları bahar açmıştı. Kümeste tavuk- lar gıdıklıyordu, Bukleli saçlı, beş yaş- larında görünen sevimli bir çocuk yere çömelmiş, incecik sesile şarkı söyleye- rek, toprakla oynuyordu. Evin üst kat balkonuna çamaşır se- ren genç kadın, bir aralık durarak, ço- cuğuna baktı. Elindeki havluyu sepete bırakarak, kızına seslendi : — Işıklı Küçük kız, başını kaldırdı. Elini göz- lerine siper ederek annesine gülümsedi; — Ne var anne ? — Toprakla oynarken, dikkatli ol yavrum. Elini, gözlerine, dudaklarına sürme, sonra elbiseni de kirletme ço- cuğum. Küçük kız, başını salladı: — Peki anne! sen merak etme Genç kadın, çamaşırları sererek içe- ri girdi. Çocuk toprakları ellerile ufa- layarak toz haline getiriyor, incelmiş topraklarla hayalinde yaşayan evleri yapıyordu. Yerden çizgi halinde yük- selen toprak duvarlar, pencereler açı yor, erik dallarından kopardığı çiçek- leri pencerelerine, toprağı kabartarak yaptığı balkona sıralıyor, evini süslü- yordu. — Işıkl., Küçük kız, yerinden siçradı: — Beni korkuttun anne! Nereye gi- diyorsun ? — Çarşıya yavrum. Sokağa çıkma sakın. Ben yarım saate kadar gelirim. — Geç kalma anneciğim. Güle güle. Genç kadın, bahçenin parmaklıklı demir kapısını açarak sokağa çıktı. Çar- şıya giden we saptı. Küçük kız, yi- ne oyuna dalmış! — Güzel in balon ister misin? da bir çuval; lar vardı. Kadın, çocuktan cevap beklerken, sağa sola dönerek, avazı çıktığı kadar bağırıyordu: — Şişeler alıyorum. Harinacıl.. Şi- şelere balon!.. Harinacı |.. Pencerelere bakıyordu. Sonra kapı- nın mandalını açarak, başını içeri uzattı; — Hangi renkten istersin melek kı- e elinde renk De balon- şık, kadının elindeki renk renk ba- İse dalmıştı. Sordu: veriyorsun ? Kadın, içeri girmişti : — Parayla değil be güzelim. — Parasız balon alınır mı hiç? Ba- bam bana, bayramda yirmi kuruşa ko- .caman bir balon almıştı. pa — © çük. Ama benim param yok. ; sayıya ii Eİ Gelince parasını veri OL SİSELERE, BALON * Kadın, avuçları diken diken sert leşmiş ellerile çocuğun başını okşuyor- — A benim güzel, altın saçlı kuk- İni Elâ gözlü bebeğim. Anneciğinin çarşıya gittiğini eöreleim, Ben sende: istemem ki... . Küçük kız, şaşarak sordu : — Parasız mı vereceksin ? — Elbet de güzelim parasız. Ama mutfaktaki boş Şişeleri isterim. Pen- cereden görünürler bakl!.. Küçük kız, yerinden frlıyarak kalk- tı. Gözleri parlar gülüyor — Babamın ilâç iii ne yapa- caksın ? Kadın, sinsi sinsi gülümsedi: — Benim oğlumun da karnı ağrı- yor e işelerin dibindeki ilâçları ona içi- o ilâçtan çocuklar içmez, Kaba içer. Benim körnim ağrıyınca, annem burnumu sıkarak hintyağı içirir. Kadın, cevap NE Elindeki ba- lonları çocuğa gö — Hangi zeniler ei istersin? — 5 Kum; yeşil, sarıl. eki güzelim. Ama şişelerin hep- sini VWETECE isin, —Al! hepsi senin olsun. Boş ilâç şi- Şelerini biz ne yapalım! Kadın, siyah mi cebin- den, bir avuç sönük ıkarar, E işinden; çocuğun istediği Sey seçti: Hem kırmızının üstünde kedi resmi de yar, bak!.. Kırmızı balonun emzik yerini ağzı- na almıştı. Avurtlarını şişire şişire üf- leyerek balonun içini hava ile doldurdu. Küçük kız, linki ellerini çırpıyordu: — Kedinin bıyıkları da var, ne gü- zel pisi pisil.. Kadın, balina emziğinden tutarak tl Küçük kız, eline alırken emziği tu- tamamış, kırmızı, kedili balon sönmüş- tü. Kadın, ğa doğru eğildi ; — Şimdi sen şişir! in al, üfür! İçi dolar, kedisi görünür ! CAHİT UÇUK > Küçük kız, balönu dudaklarına türürken, kadın aralık mutfak kap; iterek içeri girmişti. Biraz sonra g zundaki çuvalı daha büyümüş olar — Aferin benim güzel yavruma, lon Şişirmeyi öğrendi bile. Annene beni tanır!. Her zam . Çıktı gitti. Küçük oyununu bırakmıştı. şişiriyor, onu bırakıp rıyı, yeşili üflüyor. Sevinç içinde içe kapısının açıldığını duymadı ı ile, — Işıkl.. Nereden buldun o balon. ları Ki kız, sevinçle gülüyordu : kadın verdi. lie şişelerini aldı. lâm söyledi. Beni inik dedi. Ona ş lama iv. Genç kadın, elindeki paketleri yarın üstüne bırakarak, çocuğuna d ru atıldı. Küçük kızın du kırmızı, yeşil boyalarla boyanmış, a lerinin tozları, parmak parmak yüzüm bılaşmıştı. — At elinden o pis şeyleri. Murdat çingenenin elinden alınan balonlar a za sokulur mu hiç? Sende iğrenm yok m Küçük kız, şaşırmıştı. Elinin zünü, dudaklarını iyice oğuşturarak, v müsli. Bol suyla çalkaladı. Küçük kız, ürkmüş, ses çıkarmadan duruyordu enç kadın, kızının küçük pemle ks havluyla kurularken öğüt ve riyordu — Sakın bir daha lm ir şey alma yavrum. Onlar ins rir, evlere girerek bizmi yapar Hele balon, sakın kızım, sakın almal Küçüğün yüzü ovulmaktan iyice pem e Başını salladı : Peki anne, bir daha hiç almam . * Aradan bir ay geçmişti. Küçük k zm dudağında bir kabarcık çıktı. An nesi uçuklamıştır diye aldırmadı. F kabarcık çıban oldu. baba meraklanarak, çocuğu ra gösterdiler. Doktorun den sonra anladılar ki; küçük kız, daha kanından çıkmayacak bir mikrop almıştı. Doktor, büyük in tecssürle çe cuğa bakarken mırıldan ocuklarınızı Yi bilmiya nüne gelenin öpmesine müsi) > ei Şimdi bu yavrucuk ne 0 z e Geç kadının gözlerinden yaşlı" sızıyordu : cuğumu kendim bile öpm an pile bir ip çarşıya miştim, Kızım bahçede oynuyordu. (harinacı) gelini, mutfaktaki Şişeleri & larak, kızıma balonlar yermiş, ve oni rın nasil şişirileceğini öğretmiş...