| i EEONUL SARHOŞU postası merdivenleri Da içerden gelen sesi; kalbi çorparak dinledi. Yavaş yavaş çalınan piyanoya güzel, son derece tatlı bir ses katılarak birşey oku» yordu. Elini kapının ziline dokunduracağı zaman birden ;titredi. Pencerenin ince tülü arkasından nefis bir aile tablösu görünüyordu. Köşedeki geniş koltukta ak saçlı bir kadın elindeki gazeteyi karıştırıyor, si- yah elbiseli, saçlarını arkaya taramış genç bir erkek cigarasının dumanlarına dalarak birşeyler düşünüyordu. Piyano başında kumral bukleleri o- muzlarından dökülen, beyaz elbiseleri içinde bir su perisi gibi güzel genç kız, şan yapıyordu. Fair bakışları, evin yan pence- resinden görülen bu salona, sanki mıh- lanmıştı Yaşlı kadın başını gazeteden kaldı- rarak seven gözlerle iki genci süzdük- ten sonra delikanlıya seslendi : — Son romanın ilerliyor mu Uğur? Genç adam, gözleri uzak bir hayale gülümser gibi: - Eserimi ya tamamen tasar- ladım anne! Şöyle A : “Küçük bir memleketin kenar sokak- larından birinde, bahçe içinde bir ev.. vakit geceyarısını çoktan geçmiştir. Gaz lâmbasının titrek ışığı ile yarı aydınla- nan bir odada; küçük, beyaz karyolanın Ya zan: Mükerrem Kâmıl SU 8 demirlerine, yanan alnını dayayan sol- gun bir kadın Kucak kucağa uyuyan iki küçüğe, damla damla dökülen gözyaşları arka- sından bakıyor o kadar zayıf görünüyor ki.. küçülmüş, kemikleşmiş yüzünde pek bü- yük görünen gözlerinden, bu damlalar dökülmese, yaşamıyor hissini verecek, Çocukların ikiside hasta, ateşler içinde yanıyorlar. Yüzlerinde kızıl lekeler var. Kadın, odanın boş duvarlarına kor- kudan, acıdan büyümüş gözlerle bakı- yor. Sanki bu soğuk duvarlar arkasın- dan biri çıkarak çocuklarını kapacakmış gibi ürkeklik var içinde., Gecenin ses- sizliğinde yalnız onun hıçkırıkları duyu- luyor. Ve iç acıtan bir sesle yim anlamayan küçüklere söyliyor — Sizin için yaşıyorum. Roni şama bağlarım sizsiniz. Sizde çözülüp giderseniz... Sokak kapısının, gecenin in ürküten dik tokmağı vuruluyor. Bu le genç kadın yerinden rlayarali p niş avluyu geçiyor. Açılan kapıdan bir kasırga gibi içe- riye dalan adamın ağzı bir yığın küfürle olu ıkıla yıkıla yürüyor. Küçük hasta odasındaki ilâç kokusu ve iniltiler onu deliye döndürüyor. — Ne bu? Hi mı sanki? Çocuk evin felâketidir. Rahatım kalmadı, şu yu- murcaklardan. Geberemediler halâ.. Yıllarca bu hoyrat adamın hertürlü zulmüne boyun eğen talihsiz anne, daha bir damla acıya yer kalmamış ruhunun bütün taşkınlığı ile ileri atılıyor. Kü- çük karyolanın üstüne kapanarak: — Ne istiyorsun onlardan? Diye inliyor Ve adam söyliyor, birçok şey söyli- yor ona... Sonunda genç kadın: — Yalvarırım, çekil hayatımızdan, diye ağlıyor. Bizi talihimizle başbaşa bırak. Hayat ne kadar kötü olursa ol- çıldırarak genç kadını saçlarından kalıyor, vuruyor yerden yere.. zile, karyolanın ucunda ağzında bir kan damlası ve kollarında iki hasta yav- ru ile hayata, talih denen kuvvete ve geleceğin belirsiz muşküllerine karşı ne yapacağını in ürkek ve zavallı e peki , Piya Li çoktan bırakmış, ince bir dikkatle dinliyor, arada sırada annesine bakıyor. Delikanlı cigarasını yakarken: — Romanının adı ne olacak Uğur; diye soruyor. — Henüz düşünmedim Sev — Sonra ne olacak bu kadın, çocuk- lar iyileşeceklermi? — İşte eser asıl bundan sonra başla. yacak. Kadının hayatla yüzyüze gelişi, yaşama güçlüklerine yenilmemek için luşu, uzun uzun an Romanının mevzuunu ar Ru an genç ei en yumuşak sesi ile annesine dö. anım anneciğim!. Bu eserimi sana ithaf in Çünkü mevzu senin, Yaşlı kadın, gözlerine dolan acı bir yi uzaklaştırmak ister gibi, Gürün yor: —Sevgil daha birşeyler çal kızım, di- yor. Bu akşam sesin hiç durmasın isti; yorum. Ve delikanlı sözü tamamlıyor. — İnsana acı veren ne varsa hepsini | birbir çal Sevgi!.. Eserime bu gece baş layacağım. Düşün o genç, talihsiz kadım. Genç kiz,Tpiyanoyu çoktan Hi ince 1S Ki dikkatle dinliyor i İ |