Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
ULU aa KAT z 1 MAYIS 1937 CUMARTESİ * 19 Mayıs Spor ve Gençlik bayreamıd r ADIMIZ, AEII?IMIZDIR HER YERDE 5 KURUŞ -ON SEKİZİNCİ YIL. No: 5659 Irak Hariciye Veziri İstanbulda Sayın misafir gazetecilere mühim beyanatta bulundu Ekselans Naci Elâsil bugün Cenevrîde. bal_lse mevzu olan meseleler halledildikten sonra 'Türkiye ile Suriye arasın- daki münasebatın çok samimi olacağınıkuvvetle ümidediyor İstanbul, 30 (Telefonla) — İrak Hariciye Veziri Ekselans Dr. Na- Ekselans Naci Elâsil Bankasında Cumhuriyet Merkez Bankası u- mumi heyetinin, evelki gün, yıllık toplantısını yaparak 1935 - 1936 faaliyet senesine aid idare mğd_“f raporunu tetkik ve tasdik ettiğini biliyoruz. Rapor, memleketimizin ekonomik vaziyeti hakkında bizi, salâhiyetle tenvir etmesi itibariy- le, üzerinde dikkat ve ehemiyetle durulacak mahiyettedir. DA 1936 da Türkiye konjonktürü bir evelki ve daha evelki senelere nisbetle daha fazla bir salâh gös- terir. Öyle ki ortada mevcud bazı iktısadi hareketlere ve bunların seyrine bakarak artık buhran a- damakıllı arkada kalmıştır, diye- biliriz. Esasen bu buhran yılları içinde kurulmuş olan tedavül ban- kamızın son bilânçosu rakamla- rında dahi bu bariz salâhın izleri- ni görüp takib edebiliriz. Esasen bir tedavül bankasının bilânço- sundaki rakamlarla memleketin iktısadi ve mali konjonktürüne aid rakamları ayrı ayrı mütalea et- meğe imkân tasavvur olunabilir mi? VNE Cihan buhranı, yaptığı çeşıd!l tahribcilikler arasında - iddia edi- lebilir ki - yıkmadık para bırgk' Mmamıştır. Halbuki, kıymeti milli bankamızın ellerine mevdü olan türk parası, hükümetimizin de al- Mmış olduğu tedbirlerle, istikrarını Mmuhafaza etmiştir. Altına kıymet vermek istemiyen nazariyeler ne olursa olsun, bu nazariyelerin en çok revaçta bulunduğu memleket- lerde dahi, bugün para deu.ıek_, karşılığı altın demektir. 3 birinci teşrin 1931 de teşekkül etmiş olan Merkez bankası, o senenin sonun- da yirmi milyon liralık bir altına sahibken, 1936 sonunda bu stok 36 milyonu bulmuştur. Buna karşı (Sonu 7. inci sayfada) ci Elasil ile refakat ve maiyetindeki zevat, bu sabah saat 9 da Ankara e bağlanan hususi vagonla Haydarpaşaya gelmişlerdir. Muhterem misafirimiz, istasyonda vali muavini, İstanbul kumanda- nı, emniyet direktörlüğü erkânr ile İrak konsolosu ve konsoloshanesi memurları ve daha birçok zevat tarafından karşılanmıştır. Asker ve polis kıtaları selâm resmini yapmış, mızıka İrak ve istiklâl marşlarını ekspresin çalmıştır. B. Naci ne inmiştir. Muhterem misafirin gazetecilere söyledikleri Perapalas otelinde gaz_etecjlç- ri kabul eden Ekselans Nacı Elas!l Ankara intibaları, Türkiye - Suri- e münasebetleri, İrakın iç ve dış ıy)olitikz.sı hakkında şunları söyle- 1 2 Te Bahtiyar Türkiye s ana Elâsil, oradan motörle İstnabula geçmiş ve Perapalas oteli- GÜL Ç w Bugün l Dünkü Kamutay toplantısında YA ;_ ie ? € Başbakanımız Belgradda dok tor Stoyadinoviçle berabar Dost Yugoslavya için sevgi gösterileri yapıldı Dün Hilmi Uranın başkanlığında yapırlan Kamutay toplantısında Türkiye cumhuriyeti ile Sovyet sosyalist cumhuriyetleri birliği arasın- da 9 temmuz 922 tarihli demiryolları mukavelesinin 16 ıncı ve 12 inci maddelerini tadilen ve tefsiren; 20 ilkteşrin 936 da Moskovada imza edilmiş olan anlaşmanın tasdikine aid kanun projesi müzakere ve ka- bul edilmiştir. Kamutay bundan sonra, Hasan Saka (Trabzon) ve Cemal Tunca (Antalya) tarafından verilen ve bütün meclisin sürekli alkışlarile kar« « . Henüz Ankaranın muazzam te- l siri altında bulunduğum cihetle çok söz şılanan aşağıdaki takriri tasvib ederek pazartesi günü toplanmak üze- re otplantısına nihayet vermiştir: B. B .M. yüksek Reisliğine söyliyemiyeceğim. Şunu söyliyebılırı:m ki Ankara ve İstanbula malik olan mil- let hakikaten bahtiyardır. Bunların hep- sinden evvel büyük Atatürk gibi bir ba- Hatayda tazyik *“Başvekil ve hariciye vekilinin res- mi ziyaretleri esnasında asil yugoslav milleti tarafından şahıslarına ve türk milletine, kendiliğinden gösterilen geniş şa malik olmak bahtiyarlığına nail o- lan türk kardeşlerimize cidden gıpta e- diyoruz. Türklerle traklılar arasındaki ŞAĞT Kanülüü görüyorum. Ben ve arkadaşlarım bura- da yeni Türkiyenin hayatının ön safha- da katettiği büyük hatveleri yakından tetkik edip memleketimiz için faydalı bir ders alıyoruz. l'stikbal.ikn ufu_kl.aîı #ikiye ile İrakın müştereğ MeSüisi © ;:rî:nd ederim ki çok büyük fırsatlar saklamaktadır. Suriye ve şark paktı —| Suriyenin şark misakına girmesini bütün kalbimle ümid ederim. Müstakil dir. Çeteler kuruluyor silâh dağıtılıyor Halep, 30 (Hususi) — Bab ve Mümbiç kazaları halkından bir hayli türk ve kabile ve arap şahıslarından Elveled aşireti reisi Fasih, Elbu- nine aşireti reisi Mehmet Cuma, Nasir aşireti reisi Holef, Ebusultan aşireti reisi Mehmet Bekâr, Beni Said aşireti reisi Şellaş ve aşiret reis- lerinden Yunus tevkif edilerek Halep hapishanesine sevkedilmişler- sempati, biz türk milleti vekillerini pek mütehassis etmiştir, » Türk milletinin yugoslav milletine karşı olan samimi hisleriyle hemahenk 0 lan bu temas, milletlerimizin sulh ideali ve medeniyet hizmeti yolunda ve Bak kan komşularımız arasındaki muhade- neti kuvvetlendirme ve arttırma idea- linde kıymetli bir âmildir. Çok samimi teşekkür ve muhabbet duygularımızın ve yugoslav milletinin kuvvet, refah ve saadeti hakkındaki ha- lis dileklerimizin yüksek reislik tarafın- dan Yugoslavya mebusan meclisi yük- sek reisliği vasıtasiyle millet vekillerine bir Suriyenin bu misaka iltihak.etmes.ını, biz ıraklılar, her halde temc_nn"ı ederiz. Ancak bu sahada yalnızca hükuı_n vere- meyiz. Çünkü şark misak_mı dahil diğer devletlerin de muvafakati şarttır. Şamda iki gün kal- Buraya gelirken Şamda iki £ dım. Vatanperver suriyelilerin türk mil- letine olan samimi hürmetlerinden hiç Tevkiflerin arap aşiretleri re- isleri arasımda yayılması vatani- lerin vaziyetlerinin gittikçe kötü- leşmekte olduğuna en göze çarpan bir delildir. Tahrikât muvaffak - olamayınca.. Vataniler türkler aleyhine tahrikât iblağını teklif ederiz.” Eksperler komite- sinin çalışmaları (AA.) — Anadolu t muhabiri bildiriyor: . ni A '" F © Kont Ciano'nun Tiran yolculuğu Tiran, 30 (ALA.) — Dün İtalya - Ar« navudluk siyasi ve ekonomik münase- betleri hakkında kıralla uzun — bir Cenevre, 30 Ajı h Eksperler k üphem yoktur. Bugün Cenevrede mev- ; (Sonu 7. inci sayfada) DA M Dzağ da Suriye ile sancak m'aıı;miar karşılıklı rabıtayı temin edecek ajanlar mese« ’Eiineş . Dil analiziyle etüdlerden: lesini, Milletler Cemiyetinin Sancak- taki kontrolu lesini ğ vVe silâhtan tecridi meselesini, fransız ve Sin - (syn) (homo -) TI peen dil grupları arasında yaptığımız bu sözün tip - Güneş - Dil analizinden Hindörö geçit resmini lerini, şimdi, geç;:ltfrıı gördüğümüz tiplerde: 1) ana kökten gelişen bir prensipallkök. 2) bu prcnsipal kökü genişleten.bfr saha. ve- ya dinamizme unsuru; 3) isimlendirici tümley ek (ki bağzı sözlerde yo.ktur).._ «“y. g” ana kökünden, pı'er_ı'ı*.ıı:;îııli lğcî— ke geçerken, Üge unsurug.)yasî;ııreeündeî, , veya süreksiz (k, rinde ğ;rî)olarîı,k okunmakta, veyalîut”busbu - ektedir. Prensipal kökün kon - “n-m” veya “m” den ge- yahut büs- tün erim sonu İse nazal i lişmiş bir dudak sesi olür; ve: bütün düşer. Buna göre, prensip, su tipler üzerine olur: al kökün şeması türk projeleri üzerinde, tetkik ve müzakere etmiştir. ve Omo- konuşmada bulunan kont Ciano, bugün ikinci bir konuşma daha yaptıktan son- ra tayyare ile imtiyazları İtalyaya veril- miş petrol kuyularının bulunduğu Be. rat'a hareket etmiştir. Bakanın şerefine dün gece bir gala ziyafeti verilmiş ve samimi nutuklar te- ati olunmuştur. üzerine Yazan: Ahmet Cevat EMRE () (2) I (V.ğ) den (8) V,n-m (8-h-s) II ” — (ğ-k)V.n-m YAE *K vi V.n-m M « — ()V (ğ-h-s;g) Bütün gördüğümüz temleri gelişti - ren ana kök “varlık” anlamlıdır; pren- sipal kökler bu “varlık” anlamını bir süje veya obje olarak temsil ediyorlar. Bu sübjektif veya objektif varlık bir kaç semantik tip arzeder: 1) birlik, 2) aynilik, 3) bütünlük, 4) beraberlik, 5) hep bir türlü olmak - lık, v. b Yani, bu prensipal kökler, muayyen varlığı “bir,, “bütün,, “bir arada,, “hep ( Sonu 4. üncü sayfada ; Tevkifaneden kaçanlar Abdullahla Tevfik Adana'da yakalandı Katil Tevfik İstanbul tevkifanesinden nasıl kaç- tıklarını, nasıl Adanaya geldiklerini anlatiyor. mişlerdir. Bunların şehrimize ne su- retle geldiklerini ve ne suretle yaka- landıklarını yazıyorum : Abdullah ile Tevfik dün gece İstan- bul treniyle şehrimize gelmişler, saat on birde hükümet konağı civarındaki iCeyhan öteline giderek bir oda kiralas mışlar ve biraz sonra oradan ayrılmış- (Sonu 7. inci sayfada) Adana, 30 (Hususi muhabirimizden) — Bundan bir hafta önce İstanbulda mevkuf bulundukları — tevkifhanenin pencere parmaklığını kesmek suretiyle kaçmağa muvaffak olan Galata posta- hanesi veznedarını öldürmekten 24 se- neye mahküm Abdullahla amcasını öl- dürmekten on beş seneye mahküm Tev- fik bugün şehrimizde yakayı ele ver- a Ak l VZ' üeni ah