da- al- solü Ev- dan bi- aye de - tak ileli çin, vlat ize- ağa Misi filâ faiz ka İti ları, tur. ye- he- YAr- üşle vent gın- ilür. gÖZe ram de- ymuş alist sah - ının tçisi isa, eşli- ıvlet hareketlerinde pek uz temsil olunmakla beraber matbuatında, ittifaka yü- kan bir tasvip ile karşılanmıştır. Mamufih clhan harhından büyük kârlarla çıkan bu memlekelte yeni rejim- lerle alâkadar davalar, münakaşa sahasının pek ötesinc gçidememis ve Fran xa yirminci asıra en muhafazakâr millet olarak gçiren millet mevkilni, he- nüz kimseye kaptırmamışlır, İngiltere halbuki, Hiberal fikirlerin ne kadar eskidiğini sanki göstermek üÜze- re tertip ettiği «Londra pura ve iklisal konferansır ndan sonra, Amerikan tecrübesinin şiddetli surette tesiri altına girmiştir. 1989 xenesinin sonunda İnsiliz sermayedarlığı ve Ingiliz parlümentocilığı hakkındaki endişeler, şüpheler ve müpakaşalar İngilizlere mahsus olan bir sükünetle yiddetlenmiştir. Geçen intihabatta kat'i bir herimete uğrayan amele fırkası, 1933 zarfında, iktidara relir gelmez, baunkaulurı, sunayi ve münakalâlı derhal devletleştireceğini ilân elmekten çekinmemiş ve daba tuhafı, zalı hazreli kralinin muhalefet fırkası'na birdenbire arız olan bu ihtilâlcı zihniyet, fırkanın geçenlerde yoğa kadar azalınış olan taraflarla- rını gelecek İntihabatta ekseriyeli alacak kadar çoğaltmıstır. Bunda İiki sçbebin mevoudiyetini izaret cimek lüzundır 1 — M. Roosevelt'in Ametikadaki devletçi ve cesur hareketleri. 2 — Bu harçeketler yüzünden, kapitalist, Ottawa'nın fena halde tesirsiz ka- larak gneyalist bir Oltawa ecreyatlıma eshahı mucibe harzırlaması, Dalma narzarı dikkati celbeden bir şey olmuştur; İngilterede her İngiliz, hangi fırkaya mensup olursa olsun hem bey nelmilelciliğe hem milliyetçiliğe tarafbaırdır. Ve bir mubafazakârın beynelmilelciliği, bir amele fırkası men. sabunun milliyetçiliği kadar kuvvetildir. Bunun sebebini şurada, aramak lâxzımdır ki, her İngiliz sınıf telâkkizinden evvel imparatorluk telâkkisinin adamıdır. İmparatorluk öyle bir şeydir ki, milliyetçilik yahut beynelmilel cilik baukımından kat'i bir ride cevaz vermez. Ada ile ne kadar alâkadar ise oihan ile de o kadar alâkudardır. Bütün bunlardan başka da, İngiliz terbiyesinde, ham fcrtle camis terbiyesini hem de milliyetçilikle beynelmi- lelcilik terbiyesini görürüz. İşte İngiliz milletinde meyent olan bu vasıflardır ki, bütün insanlık için is- tihale seneleri olan harpaonrası ve buhbrun senelerinin cemiyetlere xkimpo- gera ettikleri zarurelleri, diğerlerinde olduğu gibi şiddetli ve kanlı çarpış- ma şekilleri yerine Üngiliz milletine derinden derine ve mulüm olan sükü- net ve olgunluk havası içinde aşılumışlır, İngiltere, düne kadar kapilalist hir cihanın kÜpgâhı olmakla cihanın idare- gini elinde tutan memlekelli. İngçilider, anlarlarsa ki, sosyalist bir cihan- da da idnre ve hüklmiyel kendi ellerinde kalacaktır, sasyalizme xgeçmek için yalnıy hir işaret beklerler: Kapitalizmin hakikalen İlflâs etmiş olması, İşte amele fırkasında birdenbre hükim oluveren ihlilâlcı ruh ile bunun İn gilterede ciddl bir İnfial ve İndifa verine artmakta olan bir tasvip İle karşı- lanmasını, anlamak ixltersek, bu bakımdan anlamaya çalışmalıyız. Zâkrtedip geçelim ki, Avrnpa Fsşizmi İngillerede, şimdiye kadar kendine iki ifade vasıtası bulabilmişlir! Bunlardan birisi Sir Mosley'in daba ziyade bir operet kumpanyası faaliyoet- lerini hatırlatan faş'st fırkası, diğeri de, Lortlar kumurusına bu kamaranın Vöi di