Bilgisayarlı Eğitimden EEENE HABER” N EDWARD FISKE Çeviren: Ayşenur Doksat Ülkedeki birçok halk okulu gibi Massachusetts, Provincetown Emekli Subay Çocukları İlkokulu da parasal açıdan sıkışık durumda. Buna rağ- men ekonomi zihniyetli yönetim ku- rulu, okul müdürü Eliot Tocci'ye kı- sa bir süre önce şaşırtıcı bir şey sor- du: “Gelecek yılki bütçenizde bilgi- sayarlara ayrılmış yeterli paranız var mı?”' Bu önemsiz olay bilgisayarla- rın ilk ve orta okullardaki rolünün dramatik değişimini gösteriyor. Bilgisayarların büyük ölçüde ken- dileri birer bilgisayar delisi olan öğ- retmenlerin gayretleri sayesinde ders- hanelerdeki yerini sağlamlaştırmasın- dan yaklaşık on yıl sonra -özellikle de son bir yıl içinde- asıl yerlerini bul- makta. Hardware (donanım) ve Sofit- ware (yazılım) satışları giderek artı- yor; ülkedeki birçok okul “bilgisayar cahilliği”'ne karşı mücadele veriyor. Öğrenciler makinenin başında geçire- bilecekleri daha çok zaman istiyorlar; öğretmenler bir haftalarını bilgisayar başında geçirdikten sonra kendileri- ne daha çok becerikli hale gelen üçüncü ve dördüncü sınıflara üstün- lüklerini koruyabilmek için uğraşı- yorlar. Bazı kuruluşlar (PTas) bilgisayar alımını kamçılayabilmek için çeşitli araştırmalar yaparak yeni yeni pazar- lar yaratıyorlar. Örneğin, Philadelp- hialı ünlü cazcı Grover Washington J.R., çocuklarının okuluna bir bilgi- sayar alabilmek için kendi orkestra- sı ile plak yapma fırsatını açık arttır- ma ile sattı. DEĞİŞEN TAVIRLAR Bir yandan da, bu alanda bariz bir tavır değişikliği gözlenmekte. Ebe- veynler, öğretmenler ve yöneticiler, bilgisayarların yalnızca ek bir iş im- kânı anlamına gelmediği Amerika'- da toplumsal hayatın her alanının ar- tık bilgisayarsız tasarlanamaz bir şey haline geldiği gerçeğine uydular. Eğer okullar gerçekten çocukları hayata hazırlıyorlarsa öğrencilerin bu yeni teknolojiyi rahatça kullanabildikleri- ni de göstermek zorundalar. Birleşik Devletler Eğitim Departmanı üyesi Linda Roberts şöyle diyor: “Herkes çocukların bilgisayarı tanımak zorun- da olduğuna inanmak durumda.”' Washington Mlilli Eğitim Müdürü Frank B.Bromillet ise şöyle diyor: “Bilgi-işlem devrimi başladı. Ne ka- dın ne erkek, hiç kimse bunu durdu- ramaz. Çocuklarımız bu devrimin ya galipleri ya da mağlupları olacaklar.”” Bilgisayar karşısındaki bu yeni tav- rın Amerikan okulları üzerindeki et- kisi istatistiklerde görülebilir. Bir araştırma şirketine göre 1982 yılında 717,000 okuldan yaklaşık 23.000'inde mikrobilgisayar vardı. Bu, liselerin Y050'si ortaokulların W040'ı ve ilk- okulların Ve20'si demektir. Asıl çarpıcı olanı ise bu rakamla- rın büyüme hızı. 1981-1982 yılların- da bu teknolojiye sahip okulların sa- yısı liseler için V033, ortaokullar için de Mo48 oranında arttı. Bilgisayarlı ilkokulların sayısı ise yaklaşık iki ka- tına Ççıktı. Araştırmalar 1982 yılında mikrobilgisayarı olan okullardaki öğ- rencilerin makine başında 9 saatten fazla zaman geçirdiklerini göstermek- tedir. Okullarda bilgisayar kullanımını kanuna bağlayan ilk eyalet, 1981 yı- lında Florida oldu. 229.8041 sayılı yasaya göre “öğretme ve öğrenmeyi daha etkili ve verimli hale getirmek ve eğitim programlarını topluma da- ha uyumlu kılmak için bilgisayar tek- nolojisini kullanmak eyalet politika- sıdır.” Okulların bilgisayara yaklaşımı hizmet verdikleri topluluklar kadar çeşitlilik gösteriyor. Cope Cod'daki Emekli Subay Çocukları İlkokulu kü- Çük yatırımlar yapan bir okul olarak