AKİS du. Aynı akşam Çankayada, Sunay tarafından şerefine bir ziyafet ve- rildi. Bu satırların yazıldığı sırada alı- nan bilgiye göre, resmi görüşmeler ertesi gün Çankayada başlıyacaktır. Sunay ile Kral Hüseyin arasındaki bu görüşmelerde Başbakan Demirci de hazır bulunacaktır. Resmi bir a- çıklama yapılmamış olduğundan, görüşmelerin mahiyeti hakkında birşey söylemek mümkün değildir. Fakat Dışişlerine yakın çevreler, son Arap - İsrail savaşının kritiği- nin yapılabileceğini ve bu savaşta büyük zararlara uğrayan Ürdün Kralının Türkiyeden bazı isteklerde bulunacağını belirtmektedirler. Ankarada üç gün kalacak olan Kral Hüseyin, Perşembe günü İs- tanbula gidecektir. Burada da üç gün kalıp Ortaköy Şifa Yurdunda bir süredenberi tedavi edilmekte o- lan babasını ziyaret edecek ve İl Eylül Pazartesi günü (Türkiyeden ayrılacaktır. Kral Hüseyin ve arap dünyası Ürdünün yeni Washington Büyük Elçisi Abdülhamid Arif, geçtiği- miz haftanın ortalarında, amerikan başkentindeki Beyaz Evin muhte- şem dekoru içinde düzenlenen bir törenle itimat mektubunu Başkan Johnson'a sunarken yaptığı konuş- mada, ülkesinin, şimdiye kadar Ba- tı karşısında izlediği dostluk poli- tikasını bundan sonra değiştirmek zorunda kalabileceğini söylediği za- man, buna pek az kimse şaştı. Oysa eğer bu sözler, son Arap-İsrail sa- vaşından önce söylenseydi, bunları dinleyenler, ya Büyük Elçinin ne dediğini bilmediğine inanır, ya da kendi kulaklarından şüpheye düşer- lerdi. Gerçekten; bu hafta içinde Türki- yeyi ziyaret etmekte olan Kral Hü- seyinin Ürdünü, şimdiye kadar, Or- tadoğuda Batıya en yakın ülke ola- rak tanınmıştır. Aslında, Ürdünün, bu bölgedeki Batı çıkarlarını koru- mak için, Filistinin bir kısım top- rakları üzerinde İngiltere tarafın- dan kurulmuş yapma bir devlet ol- duğu bile söylenebilir. Ürdün, eko- nomisini biraz geliştirinceye kadar İngilterenin yaptığı yardımlarla a- yakta durabilmiş, iyi-kötü bir eko- nomik düzeye eriştikten sonra da gene Londranın yardımını almağa devam etmiştir. Öteyandan, Ürdün ordusu da İngilterenin yardımıyla ve ingiliz subayları tarafından ku- 9 Eylül 1967 rulmuştur. Ünlü ingiliz komutanla- rından Glubb Paşanın örgütleyip çalıştırdığı Arap Lejyonu, son A- rap-İsrail savaşında da ortaya çık- tığı gibi, Ortadoğunun en iyi ve ce- saretli birliklerinin başında gelmek- tedir. Bilindiği gibi, Glubb Paşa, Ür- dün için bütün yaptıklarına rağmen, arap kamuoyunun baskısı üzerine, 1956 yılında bu ülkeden uzaklaştı- rılmıştı. Kral Hüseyin, ülkesinde kuvvet- li bir yönetim kurmayı becermiş ol- masına rağmen, arap kamuoyunun baskılarına karşı her zaman çok Am- YURTTA OLUP BİTENLER tehlikeleri Arap Lejyonu sayesinde çok defa kolayca atlatmaktadır a- ma, örneğin 1958 buhranı sırasın- da olduğu gibi, tahtını korumak için bazan Batının yardımını da aramak zorunda kalmaktadır. Hatırlanaca- $ı üzere, 1958 Irak ihtilâlinden son- ra Ortadoğuda çıkan büyük buh- randa koltukları (o sallananlardan Lübnan Devlet Başkanı Camille Şa- mlın ülkesine amerikan askerlerini Çağırırken, Kral Hüseyin de ingiliz askerlerinin yardımını aramıştı. Bu davranışı, kendisini, arapların gö- zünde büsbütün kötülemiş ve Am- Kral Hüseyin Ankarada Küçük başın büyük derdi yarlı olmuştur. Bunun başlıca ne- deni, Ürdünde bulunan ve sayısı yüzbinleri aşan Filistin göçmenleri- dir. Bu göçmenler, Ürdünün, 1948 savaşı şırasında, Oo 1947 Birleşmiş Milletler kararı gereğince kurulan Arap Filistinin topraklarını İsraille paylaşmasını bir türlü bağışlama- makta ve Filistin Kurtuluş Hare- keti lideri Şukeyrinin de Kahireden yaptığı kışkırtmalarla, zaman Zza- man, Hüseyin için gerçek bir'tehli- ke olmaktadırlar. Gerçi Kral Hüse- yin, Filistin göçmenlerinden gelen man ile Kahire arasındaki zaten hiç- bir zaman iyi olamayan | İlişkileri büsbütün bozmuştur. Mısır ile Ür- dün arasındaki ilişkilerin iyi ola- mamasının görünürdeki nedeni, Kral nn izlediği Batı taraflı- sı politikadır. Ancak bu görünürde- ki nedenin daha derinlerinde. Baş- kan Nasırın Ortadoğudaki taçlı baş- lara karşı duyduğu allerjinin yattı- ğından şüphe edilemez. Kral Hüseyin ve Başkan Nasır Başkan Nasırın arap dünyasındaki önemini bilen Kral Hüseyin,