AKİS var olmak için insafsız bir mücade- leyi kabul etmek zorunluğunu bi- limsel yoldan' ispat etmiştir ve zayıf, işe yaramaz kimselerin ortadan kal* dırılmasına bir diyeceği olmadiğı- nı söylemektedir. Eski zamanlarda ise, ihtiyarların, atıldıkları çukur- larda ölüme mahküm edildikleri ve. ya bir ağaca çıkarılarak, olgun mey- va düşürülür gibi silkelenip düşü- rüldükten sonra kemiklerinin kırıl- dığı bilinmektedir. Bunlar gözönün- de tutulacak olursa, işe yaramaz in- sanların, daha yumuşak bir şekilde ortadan kaldırılmalarına ben de ta- raftarım, oOÖrneğin bunları, uygun bir şeyle tıkayıp öldürmek müm- kündür. Bu tedbirler, yaşama mü- cadelesini veya hiç olmazsa bu mü- cadelenin şeklini çok yumuşatacak- tır. Budalalar, kafadan sakatlar, de- liler, caniler ve belki de şifa bulmaz hastalar, kamburlar, körler ve baş- kaları için de aynı metodu uygula- mak iyi olur. Tabii, böyle bir kanun, bizim mızmız entelektüellerimizin hoşuna gitmiyecektir, fakat bu tu- tucu ve İhtilâle karşıt ideolojilere son vermenin zamanı çoktan gelmiş, tir. İşe yaramaz kimselerin beslen- mesi millete çok pahalıya mal ol- maktadır ve bu masrafi sıfıra indir- mek gerekmektedir." Şu sırada Rusyada, bu tip pek çok mektup, rapor ve proje kaleme alınmaktadır. Bunlar gerçekten çir- kin ve üzücüdür ama, köylünün ka- lasının, acemice de olsa, kendisi i- çin yepyeni bir yöne doğru uyan- maya ve çalışmaya başladığını gös- termektedir: Köy, bütünüyle, dev- leti düşünmeğe koyulmuştur. Rus köylüsü ve din Bir inanışa göre, rus köylüsü, tam anlamıyla dindardır. Fakat, hal- kın dinsel hayatını yeterli bir dik- katle izlediğim halde ben, doğrusu, bunu hiç hissetmedim. Ben, düşün- me yeteneğinden yoksun bir kara- Yıllarca süren iç savaş, rus halkının ve özellikle rus köylüsünün hiç de, ARAŞTIRMA cahilin, okumuşluğu olmıyan bir kimsenin gerçekte ne dinsiz, ne ni dindar olabileceğine ve sağlam, de- rin bir imana giden yolun, cehale- tin çölünden geçebileceğine inanmı- yorum Dindar köylülerle konuşup, de- ğişik mezheplerin hikâyesini dinler- ken, dikkatimi en çok çeken şey, kafayı çalıştırma bahsinde göste- rilen uzvi ve kör bir şüphecilik ol- muştur. "Cehaletin şüpheciliği" şek- linde tanımlıyabileceğim bir düşün- ce mekanizması ile karşılaşmıştım. Mezhepçilerin, devlete bağlı diyanet işlerinden uzak durma, kaçma kay- gularında ben, daima, yalnızca şekil ve özellikle dogmalardan değil, ge- nellikle devlet hayatı organizasyo- nundan kaçma isteğini sezmişimdir. Çünkü bu inkârda, hiçbir yaratıcı düşünce izine, yeni bir inanç araş- tırmasına götürecek yola rastlama- mışım dır. Bu, daha çok, az gelişmiş bir düşünce mekanizmasının, kap- samını ve bağlarını hiçbir zaman İhtilâl öncesi rus edebiyatında çizilen gibi olmadığını ortaya kovmuştur. Rusa göre, bir rusu öldürmek, bir ineği boğazlamakla birdir. Birincisinin hesabını vermek, ikincisinin hesabını vermekten daha kolaydır. Gorki, yıllarca içinde yaşadığı ve düşlerine kadar tanıdığı rus köylüsü i için "gaddar", "maddiyatçı", " "İnsana eziyet etmekten zevk alan" çıkarına düşkün" sıfatlarım kullanmaktan çekinmemektedir. Bu, rus köylüsünü "melek" "dayağı, seven”, gibi tanıyanlar için oldukça şaşırtıcı bir durumdur. 9 Eylül 1967 33