Tİ YA Fransa Planchon'un "Tartuffe"ü Tiyatro yazarımız Lüfi Ay, Fransa izlenimlerini yazmakta devam ediyor. Aşağıda, bu se- rinin üçüncü yazısını bulacak- SINIZ. Bu akşam Avignon, Moliere'i alkış- ladı. Moliere'e ve onun "Tartuf- fe'üne yeni bir yüz, yeni bir ifade kazandıran Roger Planchon'u... Bu- rada ne Moliere'i, ne de ölümsüz e- serini anlatmıya lüzum var. Ama Planchon'u ve yorumunun özellikle- rini biraz anlatmalıyım. "Tartuffe"ün sahneye koyucusu henüz otuzaltısında, ama şimdiden, Fransız tiyatrosunun yarınını hazır- lıyan ustalardan biri. Tiyatroculuğa amatör sahnelerde başlamış, arka- daşlarıyla düzenlediği (o turnelerde istidadını geliştirmiş, 1952'de, Lyon', da, Komedi Toyatrosunu kurmuş, 1957de de -Lyon'un bir mahallesi haline gelen - Villeurbanne Şehir Ti- yatrosunun başına getirilmiş. Bu ö- nemli bölge tiyatrosu, çok geçme- den, onun çalışmaları sayesinde, ye- ni bir üslüp yaratmış, Parisle boy ölçüşür olmuş. Burada Shakespea- re'den Brecht'e, Moliere'den Ada- mova kadar sahneye koyduğu oyun- lar, ününü bütün Fransaya yaymış. Planchon, "Tartuffe"ü (o 1963'de sahneye koymuştu. Ama geride bı- raktığı - en azından elliyi aşkın - re- ji içinde hâlâ en çok sözü edilen - ve afişte kalan- mizansenlerinden bi- ri odur. Jacgues Lemarchand diyor ki; "Bu 'Tartuffe', bütün bir kuşa- ğın malı olacak!". Planchon'u başa- rıyla ulaştıran, eseri yani bir açıdan ele alması. Yorumu, bellibaşlı kişi- lerin "kim oldukları"nı değil, "ne yaptıkları"nı araştırmaya dayanıyor. Geleneğin tanıttığı oOrgon-Tartuffe ikilisini, o koyu burjuva aile çevresi içinde gelişen entrikayı, seyirciye unutturmağa çalışmış. Orgon'u, a- şırı sofuluğun gözlerine perde çek- tiği bir budala gibi değil, ne yaptı- ğım bilen, her isteğini, herşeye rağ- men, yerine getiren, dediğidedik bir "Efendi" olarak görüyor. Gerçekten de bütün aksiyona hakim olan, o- nun iradesidir. Tartuffe'ü, o düzen- baz papaz bozuntusunu evine alma- ga, ona kızını, malını mülkünü ver- 9 Eylül 1967 TR O meğe karar veren, onu hor gördüğü için oğlunu evden kovan, ona çek- mecesinde gizlediği, eski bir dostu- na ait, siyasi belgelerden bahsetmek gafletini gösteren hep kendisidir. Bu konularda Tartuffe'ün en küçük bir dileği bile olmamıştır. Cleante'- ın belirttiği gibi, bu davranışının nedeni, derin bir sofuluk da değil. O halde? Orgon'u böyle körükörüne Tartuffe'e bağlayan ne olabilir? Orgon'da homoseksüalite Bu sorunun cevabını Planchon, ho- moseksüel duygularda buluyor. ve bu garip davranışı açıklamasını istemek zorunda kalıyor. Orgon'u bu açıdan inceleyince, o- yun boyunca yalnız dadılığım ettiği Mariane'ı değil, bütün aileyi çekip çeviren o zeki, toksözlü ve cesaret- li Dorine'e Moliere'i in - Orgon'un Tartuffe'e olan tutkusu üzerine - söylettiği şu sözler, Planchon'un yo- rumuna büyük bir aydınlık getiri- yor: "— Bu Tartuffe'e tutulalı bir alıktır olup çıktı... Ona öylesine tut- un ki, gözüne ne ana görünüyor, ne oğul, ne kız, ne de karı... İnsan sevgilisine de bundan fazla muhab- bet gösteremezi" Rene Allio'nun, açıkhavaya uy- guladığı dekor ve kostümleri bu yo- rumu tamamlıyor. Papalar Sarayı- Avignon Festivalinde Planchon'un Ona göre, Orgon'u Tartuffe'e bağ- layan, bu çeşitten bir eğilimdir. A- ma, kendisinin de farkında olmadı- $ı, bilinçaltı bir sapık eğilim... Ni- tekim, Planchon'un Orgon'u, geziye çıkarken herkesi kucaklıyor, öpü- yor, ama Elvire'le vedalaşmayı ak- lına bile getirmiyor. Tartuffe'ün ka- rısına saldırdığı sahnede, -inanma- dan ve "istemeye istemeye" - sak- landığı masanın altından çıkmak bilmiyor. O kadar ki Elvire, ne ök- sürmelerin, ne masayı yumruklama- nın, ne de iki anlamlı sözlerinin fay- da ettiğini görünce, kocasından, haklı bir öfkeyle, ortaya çıkmasını Moliere'nin "Tartuffe"ü yeni yorumu nın bir duvarını, yani sahneyi, boy- danboya kaplayan, çırılçıplak uzan- mış bir "İsa" panosu, bütün oyuna "sensuel" bir hava katıyor. Meyilli -ve sahici- bir parke üzerine yer- leştirilmiş 17. yüzyıl üslübunda bir- kaç parça eşya, sadeliği içinde Za- rif kostümler, kişilerin "beşeri" yön- lerini duyurmağa çalışan oyunu, Ö- zellikle Jacgues Debary'nin (Orgon), Michel Auclair'in (Tartuffe) ve A- nouk Ferjac'ın (Elvire) çok ölçülü ve nüanslı oyunlarını, süslemeğe ye- tiyor. Festival seyircisi de, bu erotik çağda, Freud'u iyi bilen bir sahne- ye koyucunun "Tartuffe" gibi ka- 25