AKİS hemen bir gün sonra dikleşti ve, "— Raporda belirtilen tedbirler, münafıklara karşı alınmıştır. Ayrı- ca, gazetelerde belirtilen raporun meali de tahrif edilmiştir" dedi. Raporu ele geçiren Türkiye Ma- den İşçileri Sendikası yöneticileri ise, o sırada. Genel Müdür tarafın- dan "yemin - kasem" inkâr edilen raporun noterden onaylı suretleri- ni çoğaltmakla meşguldüler. "Beyfendi"ye ne zaman "sunul- duğu" kesin olarak anlaşılamayan 'raporda Genel Müdür Behzat Firuz, "havzanın -yani Zonguldak kömür havzasının- hususiyetleri ile oolay- ların sureti cereyanları ve bunlar hakkında alınması mümkün olabi- lecek bazı tedbirleri (o şahsen zatı devletlerine (o arzetmeyi faydalı ve vazife telâkki ettiğim için bu muh- turayı takdim etmekteyim" diyor ve,bir zehir hafiye becerikliliği ile tesbit ettiği hususları sıralıyordu. Firuza göre, kömür işçileri "sinirli insanlar "dı ve ayrıca "şımarmışlar'- di da... Olayların "müsebbibi" du- rumundaki sendikalar da bunları devamlı olarak "tahrik ediyorlar- dı. Ayrıca CHP ve TİP, bölgedeki işçilerle yalandan ilgileniyordu. İş- letmede "persona grata" haline ge- len bir şahsın davranışları da hu- zursuzluğun bir başka sebebini teş- kil ediyordu. Özellikle CHP Genel Sekreteri Bülent Ecevit, işçiler için tehlikeli bir insandı ve şunların bi- linmesinde fayda vardı: "Havzayı kendisine gaye edinmiş parti, bugün için Ortanın Solu slo- ganı ile ortaya atılmış olan ana mu- halefet partisidir. o Sloganın alem- darlığını yapanların en başında bu- unan Bülent Ecevitin son seçim- lerde Ankaradan Zonguldağa trans- fer edilmesi de, bu cereyanın hav- zaya verdiği ehemmiyeti göstermek- tedir. Seçimlerde umulan neticeyi alamamış olmasına rağmen, ana muhalefet partisinin bugünkü Ge- nel Sekreteri, havzada iddia sahibi olmak istemektedir. Buna ulaşmak için de her tedbiri alacağı ve dolayı- sıyla havzada her huzursuzluğun el altından omüşevwiki (o bulunacağı, mantık ölçülerine göre bir politi- kadır." ey! İşte bu tehlikeli durumlar sebebiy- ledir ki, TKİ Genel Müdürü Beh- zat Firuz, "Zat-ı Devlet'ten bazı tedbirlerin alınmasını istiyordu. birdenbire 9 Eylül 1967 İşçinin Sesi YURTTA OLUP BİTENLER gazetesindeki muhtıranın fotokopisi Neredesin "Kanun Devleti”? Örneğin, önce havzada bir toplum polisi kurulmalı, herhangi bir ola- ya derhal müdahale edecek bir as- keri birlik, havza yakınlarında "tab- ye" edilmeliydi. Bölgedeki birinci derecedeki idareciler, örneğin vali, polis müdürü, jandarma komutanı, milli emniyet başkanı, hükümetin programım benimsemiş kimseler- den seçilmeliydi. Grev ve Lokavt Kanunlarıyla Sendikalar, Kanunun- da gerekli" değişiklikler yapılarak, "şımaran" işçi ve sendikalara had- leri bildirilmeliydi. Peki bölgeye ili çağrıla yetçi hareketler ihya edilmeliydi. Sendikacılar ve özellikle Zo dak Kömür Havzaları işçileri tara- fından 1965 Kozlu olaylarının mü- sebbibi olarak bilinen ve iş arka- daşlarınca ("babası hakkında bile rapor düzenleyebilir" şeklinde ta- nımlanan TKİ Genel Müdürünün bu istekleri, "Yüksek Kat"ca dikkate alındı. Bundan iki ay önce bir grup toplum polisi, yirmi gün önce de bir askeri birlik Zonguldağa gelerek, iş- çi ve işyerleri çevrelerinde "tabye" edildiler. Aynı günlerde, Grev ve Lokavt Kanununu kuşa çeviren ça- lışmalar başladı. Bu arada, muh- temelen, "AP programını benimse- miş yüksek memurlar" meselesi de halledildi. Ne var ki, evdeki hesap -çok za- man ve çok işte olduğu gibi bu de- 13