SPOR Kâmil Ocak Kim kime, dum duma... doludan gelen hakemleri kardeşinin tarafına çekmesi güç değildi. İstanbul ve İzmirin Muslihittin Gürere karşı çıkardıkları başkan adayı Dr. Mustafa Çakarın başkan- lık seçimini 6 oyla kaybetmesi yine de ilerdeki toplantılar için Ankara- lılara endişe verecek derecede ö- nemliydi ama, İstanbul temsilcile- rinin Ankaradan elleri boş olarak döndükleri de bir gerçekti. İzmir ise yalnız Hakkı Gürüzü Yönetim Kuruluna o sokabilmişti. Toplantının başında, olaylar karşı- sında birleşen futbol hakemleri, se- çimler yaklaşınca, dövülen, hakare- te uğrayan arkadaşlarını unuttular, birbirleriyle okırankırana çekişme- ğe koyuldular. Bu çekişmeyi dağı- tan tek kişi, Beden Terbiyesi Genel Müdürü Ulvi Yenal oldu. Ulvi Ye- nal, çok kısa bir süre önce İstanbul. daki hakem semineri sırasında ha- kemlere hitaben yaptığı konuşma- da, kendisini dinleyen herkesi duy- gulandırmış, birçok hakemi ağlat- mıştı. Durum, Ankarada da aynıy- dı. Ulvi Yenal konuttu, hakemler ağladılar. (o Birbirlerine düşen ha- kemler, Ulvi Yenalin sözleriyle öy- lesine etkilendiler ki herşeyi unut- tular. Ancak Ulvi Yenal salonu ter- kettikten sonra kendilerine gelebil- iler. Yenal gittikten sonra hakemler, "Bizi ağlatan çoktu, bunlara bir de 24 Ulvi Yenal eklendi. Oysa biz, bizi' güldürecek bir Genel Müdürü, ter- cih ederiz" diyorlardı. Amatörler meselesi İki hafta önce bu sütunlarda, Fut- bol Federasyonunun dışında bulu- nan bir kimsenin akıl erdiremiyece - ği bir konuya değinilmiş, Tunusa gidecek Amatör Milli Futbol Takı- mımızın kadrosunda bir tek bile a- matör futbolcu bulunmadığı yazıl- mıştı. Aradan birkaç gün geçmeden, gazetelerin hemen hepsi bu konuya eğildi. Bu futbolcuların çoğunluğu 100 veya 50 bin lira almış futbolcu- lardı. Türkiyenin, en çok transfer ücreti alan futbolcularından kuru- lu takımı elbette ki amatör takım olamazdı. Basındaki bu yayın, baş- ta Orhan Şeref Apak olmak üzere, Futbol Federasyonundaki herkesi telâşlandırdı. Orhan Şeref Apak, ga- zetecileri, önemli bir milli sınav sı- rasında Federasyonu ve kendisini sabote etmekle suçluyordu. Apaka göre, bu futbolcuların hepsi ama- tördü. Para almış olabilirlerdi ama, Teşkilâtça amatör görünüyorlardı. Çünkü bu futbolcuların sözleşmele- ri Federasyon tarafından onaylan- mamıştı. Federasyondaki öbür kişiler ise Orhan Şeref Apaktan aşağı kalma- dılar. Örneğin, bugünedek Federas- yon içinde gençliği, çalışkanlığı ve doğruluğu ile tanınmış olan bir Rahmi Magat bile feryat ediyordu. Rahmi Magat ile gazeteci Cemal Saltık arasında, bu konu yüzünden, 19 Mayıs Stadının koridorunda bir tartışma geçti. AKİS Rahmi Magat, basit bir oyuna gi- rişmiş. Amatör Mili Takım aley- hinde yazı yazan Saltığı milliyetçi olmamakla suçlamıştı. Bu, Orhan Şeref Apakın çevresindeki kişilerin, gerçekleri yazan gazetecilere karşı saldırılarından sadece biriydi. Olay- lar bu şekilde gelişirken, Türkiyenin büyük tirajlı ve spor alanında söz sahibi bir gazetesi "Skandal", "Bu Amatör Takım Tunusa gidemez" şeklinde yayın yapınca, Federasyon Başkam Orhan Şeref Apak küplere bindi. Dört bir yandan hücumlar başlamıştı. Aylar önce Avrupa Fut- bol Birliğinin tahkikatından kurtu- lan, yüzbinler alan futbolcuları Avrupa Futbol Birliğine amatör ola- rak kabul ettiren Orhan Şeref A- pak, çevresine ateş saçıyordu. Tu- nusa harekete birkaç gün kala orta- lığı karıştırmak doğrudan doğruya Federasyonu sabote etmek değildi de neydi? Bu yüzden Orhan Şeref Apak, gazetecilere küstü. Spor yazarların- dan genellikle kaçan, bu konu üze- rine eğilmek istemeyen Apak, ki- minle karşılaşsa, "Bunların hepsi benim için bir tertip. Herkes beni sabote ediyor" diyordu. Oysa A- pakı sabote eden kimse yoktu. Ga- zeteler, Amatör Milli Takım kadro- sunda bulunan futbolcuların hep- sinin kaçar para aldıklarını Apak kadar biliyorlardı. Avrupa Futbol Birliği, Milli Olimpiyat Kurulu, bu futbolcuları amatör olarak kabul e- debilirdi ama, en azı 30-40 bin lira transfer ücreti alan bu futbolcula- rın kazançlarım duymayan kimse kalmamıştı. ŞAFAK MANİFATURA MAĞAZASI MEHMET ve TURGUT GÜDÜLLÜOĞLU Pamuklu, yünlü ve ipekli çeşitleriyle emrinizdedir. Atatürk Bulvarı No: 88/A, Yenişehir — Ankara (AKİS: 349) 9 Eylül 1967