AKİS düşerken, aradan geçen bu süre içinde sendikalı işçi sayısı yüzde 600 arttığı halde, bugün sendika başına ortalama 570 kişi düşmektedir-, ger yandan ücret o artışlarım bile hızlandıramadığı için "ekonomik çı- kar" güdüsüne dayalı amerikan tipi sendikacılık o politikasında bile ba- şarılı oOolamıyan o sendikacılarımız şimdi "zorunlu" bir silkinme ve u- yanma devrine girmeye başlamış- lardır. Plânlamanın raporunda, "1955- 1963 devresinde kamu (o kesiminde -en yüksek ücret artışı hep bu ke- w Eylül 1967 simde olmuştur ve olmaktadır- çıp- lak günlük ücretlerdeki Artışın yıl- lık ortalama olarak yüzde 107 ora- nında olduğu. Toplu İş Sözleşme- sinden sonra hemen o yıl, 1964'de bu artışın yüzde 14e çıktığı ve bir bu yılda artışın yüzde 3.3 oranında hız- landığı, 1964'de toplu sözleşmelerin ücretlere etkisinin yüzde 123 ora- nında kaldığı, 1965'de ise 1964'e gü- re bir artış olmadığı" açıklanmak- tadır. Gene raporda, sendikacılığımızın ne kadar "halim - selim" bir sen- dikacılık olduğu da şöyle belirtil - (Basın A: 20248) — 346 İKTİSADİ VE MALİ SAHADA mektedir: "1964-1965'de toplu iş sözleşme- lerinin yüzde 71.6'sı anlaşma ile so- nuçlanmış, yüzde 28.4'ünde anlaş- maya varılamamıştır. Bu anlaşmaya varılamayan iş sözleşmelerinde sen- dikaların greve ln ise yüzde 35 oranında olmuştu Yeni iş imkânı yaratmada gerileme Öte yandan, ekonomide yeni iş ya- ratma imkânları da gerilemeyi başlamıştır. Plânlamanın ayni rapo- runda, "1955-1963 arasında yıllık or- talama yüzde 2.76 oranında yeni iş gücü yaratılabilirken, son iki yıldır bunun yüzde 206 oranına indiği" belirtilmektedir. Bu oran, ortadaki mevcut milyonlarca işsize iş bul- mak şöyle dursun, nüfustaki artış yüzünden, işlerin daha da kötüye gitmesini bile önleyemiyecek kadar gülünç bir orandır. Bir başka problem ise iş kazaları, meslek hastalıkları ve iş yerlerinde- ki çalışma şartlarının bozukluğu ve çalışma emniyetinin yokluğu yüzün- den meydana gelen ölümlerden or- taya çıkan ekonomik kayıplarla il- gilidir. İş hayatının emniyetsizliği, dene- timsizlik yüzünden sadece iş yerle- rindeki kazalardan ölen işçi sayısı, 1965 yılında 2065'dir. Bu rakam, tra- fik kazalarında ölenlerinkine yakın- dır. Sakatlık, has talik ve ölüm yü- zünden kayıp ise Plânlamanın ra- porunda, "toplam olarak, bu sebep- lerden milli ekonominin kaybı, 57 bin 251 normal işçinin bir yıllık me- saisine eş bir hacmi bulmaktadır" şeklinde açıklanmaktadır. Raporda aynen şöyle denilmektedir: "Hastalık, kaza ve Ölüm yüzün- den ekonominin kaybı 17 milyon 175 bin iş saatidir. Bu, diğer bir deyiş- le, 57 bin 251 normal işçinin tam bir yıllık toplam çalışmalarının so- kağa atılması ile eş anlamdadır." İktidarlar, güneşi balçıkla sıva- ma hevesinden vazgeçip, uzmanla- rın yazıp Önlerine (koydukları bu gibi raporları dinlemelidirler.