Nükleer silâhlar Amerikalıların, Sovyet Rusya tara- fından izhar edilen endişeleri ya- tıştırmak maksadile genel olarak müt- tefiklere ve özellikle Batı Almanya- ya nükleer silâh vermek veya ver- memeli kararını yeniden gözden ge- çirmeyi ileri sürdükleri bildirilmek- tedir. Bu, bütün NATO camiasını bir süredir meşgul eden bir omeseledir. Nükleer silâhları, müttefik de olsa, yabancı memleketlere vermemek hak- kındaki Amerikan mevzuatının NATO yu bu silâhlarla techia etmek lüzu- munun ışığında yeniden tetkik konu- su olacağı bir sırada ve diğer yan- dan müttefik kuvvetlere bu silâh veril- diği takdirde bunların kullanılması kararının nasıl, hangi usul ile alına- cağı münakaşa edilirken, nihayet bil- hassa Fransanın bir vurucu kuvvet tasarısı üzerinde ısrar ettiği bir za- manda, Berlin hakkındaki Amerikan plânında bu meselenin o Sovyetlerin teskin edici bir şekilde ele alınmış ol- duğuna dair yayılan haberler olduk- ça, garip bir tesir yaratmıştır Geride bıraktığ muz haftanın başında Washington'da Rusk ile Dobrinin ara- sında başlayan temaslar bu sıkıntılı hava içinde devam edecektir. Cenevre Maraton Cenevrede 18 üyeli Silâhsızlanma Ko- misyonunun a artık bu ad verilmektedir: "Cenevre Mara- tonu". Komisyonun Üç çeşit toplandı sı ve üç çeşit konusu var. Ayrılan üçlü bir grup -Birleşik Amerika, Sov- yetle- Birliği ve İngiltere- (nükleer dilemeleri durdurma işini konuşuyor. Bir Genel Komite, kısmi'silâhsızlan- ın", tedbirlerini inceliyor. Nihayet Ge- nel Kurul, umumi silahsızlanma me- selesini inceliyor ve Genel Komite ile nükleer alt - komiteden gelen netice- leri bir araya getirmeye çalışıyor. Nükleer denemeleri durdurma işiy- le uğraşan üçlü alt. komitenin umumi heyete sunduğu ilk rapor menfi olmuş ve verilen yeni bir mehil içinde cere- yan eden müteakip görüşmeler (Ode semere vermemiştir Mesele malüm- der: Batılılar milletlerarası kontrol altında M- durdurma anlaşması is- temekte, Sovyetler ise bu konbrolü ye- rine getirecek olan teftiş postalarını topraklarına sokmaya yanaşmamak- tadırlar. Genel Komitede ele alınan kısmi tedbirler arasında da çatışma var- dır. Amerika bilhassa harp propagan- dasına son verecek tedbirler, üzerin- de dururken, komünist blok atom si- lâhlarından tecrit edilmiş bölgeler ve AKİS 23 NİSAN 1962 yabancı memleketlerdeki üsler ome- selesini kurcalamaktadır Konferansın müşterek başkanla- rı olan Amerikan ve Sovyet delegele- ri umumi silâhsızlanma anlaşmasının girişini teşkil edecek olan bir metin üzerinde uzun zaman çalışmışlar ve bir taslak meydana getirmişlerdir. Fakat bu taslağın bazı maddelerinde görüş ayrılığı devam ettiği cihetle u- mumi heyet henüz metin üzerine ciddi olarak eğilmiş değildir. Nisan vâdesi Başkan Kennedy geçen 2 Martta A- merikanın nükleer denemeler hak- kndaki kararını bildirmişti. Buna gö- re, milletlerarası müessir bir kontrol altında nükleer denemeleri durdura- cak bir anlaşmaya yarılamadığı tak- dirde Birleşik Amerika, Nisan için- Michel Debre Kapıyı dışardan örttü de atmosferde denemelere tekrar baş- lıyacaktır. Bunun için Bermuda mü- lakatında seçilen yerde - Chirstmas a- dalarında- hazırlığa başlanmıştır Baş- kan, bitirdiğimiz hafta çarşamba gü- nü tertiplediği basın konferansında he- nüz kat'i tarih tesbit edilmediğini, fa- kat 2 Martta ilân.edilen kararın bâkl kaldığını söylemiştir Diğer taraftan Cenevredeki Ame- rikan delegasyonu genel silâhsızlan- ma hakkında bu defa gayet mufassal bir yeni program sunmuş bulunuyor. Başkan Kennedy'nin ifadesine göre şimdiye kadar bu derece tafsilâtlı ve dört başı mamur ir silâhsızlanma programıgörülmüştü Anıerika, bu gazi dahilinde, hem DÜNYADA OLUP BİTENLER genel silâhsızlanma bahsinde (oOhem de nükleer denemeleri durdurma işin- de tedafüi durumunu terketmiş gö- rünmektedir. Gerçi Sovyet delegesi bu son programa da burun kıvırmış isa" de, vesikanın müzakerelere esas ola- rak kabul edilmesi hususunda umumi bir temayül sezilmektedir. Nükleer denemeleri durdurma işin- de ise, Batılılar beklemedikleri mütte - fikler bulmuşlardır. Bunlar konferan- sa iştirak eden sekiz tarafsız memle- kettir. Bu tarafsızların ileri sürdük- leri ortalama plânı Batılıların mem- nunlukla kabul etmesi, buna mukabil Sovyetlerin ihtiraz» kayıtları koyma- ları Cenevrede muvazeneyi Batılılar lehine çevirmiş gibi görünmektedir. Tarafsızların rolü 18 üyeli komisyonun sekiz tarafsız üyesi uzun zaman topluca teşeb- büse geçmek imkânını bulamamışlar- dır. Zaten silâhlarla ve silâhsızlanma ile alâkaları birinci derecede olma- yan bu memleketlerin komisyonda yer almaları da hafif o tebessümlere yol açmış bulunuyordu. Bu bocalama devresinden sonra ta- rafsızların müşterek bir tasarı hazır- ladıkları haberi yayılmış, ancak Hind delegesinin son dakikada hükümetin- den yeni talimat istemek lüzumuna duyması üzerine bu teşebbüs bir gecikmeye uğramıştır. Tarafsızlar nihayet bitirdiğimi» hafta içinde tasarılarını açıklamış- lardır. Bu, nükleer denemelerin durdu- rulması, daha doğrusu, bu durdur- manın kontrolü ile ilgilidir. Tasarıda evvelâ alâkalı memleket- İterin bu denemeleri bir an evvel dur- duracak bir anlaşmaya varmaları te- menni edildikten sonra, esas mesela yani Batılılarla Sovyetlerin anlaşama- dıkları mesele ele alınmakta ve bun- da, oldukça yeni bir unsur verilmek- tedir. Tarafsızlar kontrolü siyasi hüvi- yetiden sıyırarak bunu tamamen ilmi mahiyette mütalâa etmektedirler. Ter* cihan tarafsız memleketler bilgin vs., uzmanlarından kurulu bir organ ih- das edilecektir. Bu organ bütün mil- li dinleme ve tesbit istasyonlarından ve bunlara ilâveten kurulacak yeni santrallerden verilecek haberleri ince- leyecek ve değerlendirecektir. Tarafsızlar buraya kadar Sovyet Rusyaya tâviz vermektedirler. Çünkü işin sonunda kontrol ve teftiş yine mil- li mahiyette kalacak,' ancak değer- lendirme milletlerarası bir organ ta- rafından yapılacaktır. Lâkin bu noktadan sonra tasarının can damarı ortaya çıkıyor. Milletler- arası merkez organı tereddüde düştü- ğü zaman infilâk veya sarsıntı mahal- line teftiş postası gönderebilecektir. 21