YURITA OLUP BİTENLER yapılandırdı. Sonra, sanık avukatının ithamları ve Babüroğlunun meseleleri açıklama- sı suretiyle karşılıklı bir omücadele başladı Babüroğlu, Merkez Kumandamlığı- na neden başvurmuştu? Olay akaiy- di. hâdise duyulmuş, Merkez Kuman- danlığına Babüroğlu davet edilmişti. Babüroğlu, İç İşleri Bakarana ne- den "Makamımdan emin olabilir mi- yim?" diye sormuştu. Olay aksiydi. İç İşleri Bakanı Babüroğluya: — Makamından emin olabilirsin, bunun gibi bir olayla valiliğim sıra- Savrun ifadesine — Selahattin çok hiddetli ve sar- hoştu" diye başladı. Onu gönderdik- ten sonra Beşerle görüşmüştü. Beşe- rin, kendisine: "— Yahu ben matrak geçtim. Su- bay karıları - Beşerin ifadesidir- için bir şirket kurdum dedim. Adamın mu- vazzaf subay olduğunu nereden bile- yim" dediğim belirtti. Olayın en yakın tanıklarından Kars milletvekili Kemal Kayanın ifadesi Babüroğhınurakini tutuyordu. o Olay Kayaya göre de Babüroğlunun anlat- tığı gibi cereyan etmişti. Beşerin içkili Politikacılar İstim geldi Türk - İş Konfederasyonunun Sela- nik Caddesindeki yeni Genel Mer- kez binasının, merdivenden çıkınca sola isabet eden salonunda haftanın ikinci yar ısındaki cuma günü yapılan bir toplantı, Şubat ayından beri sü- rüncemede kalan bir kuruluşun hazır- lıklarını sonuca bağladı. Kurulacak olan Türkiye Çalışan- lar Partisidir. Partinin tüzü ve proğramım hazırlamakla görevli alt sında da karşılaştım" i Ta- olduğu muhakkaktı. Sözlerinde ir omisyon, çalışmalarım bitirmiştir. şılaş , Iduğ hakkaktı. Sözlerind b k çalışmal b ş nık olarak eli Valisi ve Ankara Şaka edası da vardı. Beşerin eclis uruluş günü, olağanüstü bir hal vu- ka ed d dı. B Mecl Kuruluş I bir hal Emniyet Müdü kua gelmezse 19 dinlenebilirdi. Mayıs olarak tes- Bir başka olay u bit edilmiştir duruşmayı o renk- Sih 5; li D k e lendirdi. Sanık a- ınırlı yegne e vukatı elinde o ge- Demokrarik sistemin o işleyişini kusurlu bulanlardan bir kısmının, bu- men Saaliyete ceye ait hesap pu- olarak gösterdiği şudur: oÇalışanların hakkını koruyan bir başlamak üzere ka- sulasını (o göstere- siyasi teşekkül yok! Böyle bir teşekkül olmayınca da, Parlamento çalıştı- rarlaştırılan 19 rek! . ranların, yani istismarcıların, yani ağaların hakimiyeti altına iriyo, Mayıs tarihine ka- "— Üç kişi 18 o zümrenin borusu ötüyor. Halbuki çalışan sınıflar da Mecliste seslerini dur eececel zama. duble rakı içmiş. duyurabilseler ve onların da menfaati horunabilse denge kurulacak, re- an S kei diril- Bunu içenler sar- Jim sıhhat kazanacaktır. Bugünkü haliyle Demokrasimizde bir ekalli- mesi üzerin e ca hoş olmazlar mı?" yet temsil imkanına sahiptir. Bir ekseriyet, organize değildir O halde? lısıldı.. Bu Li diye sordu. O halde, "Bütün çalışanlar birlesiniz/" a N zarfında yapılacak İşte, bir Çalışanlar Partisi siyaset hayatımıza girmek üzere! işler ve (temaslar Durumun anla- kl ri ' $ , ılması için, tanık Demokratik sistemin isteyişini kusurlu bulmamak ne kadar imkan- tadad edilerek alt ii Ni ye hiz- sızsa-, meseleleri böylesine çocukça basite irca etmenin garabeli karşısın- komisyon — üyeleri met eden şef gar- da şaşmamak aynı nisbette güç. İnsan bu fikirlerin ciddi ciddi savunul- ve kuruluşa katıla- sona pusula göste- duğunu gördükçe, kendini ister istemez hâlâ IX, ırda sanıyor. Hal- cak diğer kişiler gö- rildi. İnceden ince- buki o günden bu yana, köprülerin altından nice sular akmış ve telak- revlendirildi. Ö- ye pusulayı | tet- kilerde ne değişiklikler olmuştur. Galiba kusur, sevimli sosyalistlerimizin nemli olan, Konfe- kik eden garson İ- kendi sosyalizm terbiyelerine pek kısa bir zaman önce başlamış olma- derasyona bağlı çilenin 18 duble ları ve şu anda XIX. Asır sosyalist edebiyatında bulunmalarında. o Şüphe- sendikalların bu ko- değil, 7 tek kadeh siz XX. Asıra geçip onun da ilk yarısını geride bıraktıklarında, batı de- nuda işlenmesi ve olduğunu söyledi mokrasilerinde yal partileri gibi sınıf partilerinin de çoktan tarihe fikren (o Çalışanlar Avukat (o Hendek karıştığını ayni toplum üessesesinin öteki müessesesinden ne ço Partisine yakın o- başka birşey söy- lemeden yerine o- turdu. Duruşmanın en fazla çeken venliğin Hani, O gün Avşaroğlu yandaki masalardan birinde bulunuyordu. Olayı oradan izlemişti. İfadesine bakılırsa, Beşer şaka etmiş, ağandan subay hanım- larına ait bir kelime çıkmamıştı. Şahit ifadesini bitirdikten sonra al- nında biriken teri sildi. Daha sonra Mahkeme Başkanına hitaben: — Efendim, burası pek sıcak. Müsaade ederseniz ben dışarıda bek- leyeceğim" dedi. Hakimin müsaadesiy- le dışarı kendini atan senatör derin bir nefes aldı ve rahatladı. Bu arada olayın tanıklarından Ah- met Savrunla çene çaldı, içini döktü 14 rak menfaatlerini değişik iyi, ne çok fena olabileceğini, eş şartların hep eş netice verdiğini, selesinin bütün partiler ülserinde aynı tesire sahi, savaşlarında fikir ve görüşten zi 5 iyade millee kadro koruduklarını manaya geldiğini o başarıyla o zamana kadar Üsküdar da sabah olmasa! koridorlarında dahi bu minval üzere konuştuğu, sözlerinin şaka mı. yok- sa ciddi mi olduğunun kendisini iyi tanınmıyanlar tarafından güç ayırde- dildiği belirtildi. Beşeri savunanlardan üçü o gece hizmet eden garsonlar oldu. Garsonlar olayı Beşerin naklettiğine yakın an- lattılar. Ancak Hakimin ardarda sor- duğu birkaç sual, tanıkları Türk du- ruşma literatürüne yakın zamanda geçmiş olan üç kelimelik bir cümleye başvurdurdu. "“— Hatırlamıyorum, Reis Beyefen- di.-" olduğunu teklif edildiğini, teşekküller değil kudretli sendikalar halinde organize ola- ve nihayet sosyal adalet ile sosyal gü- öğreneceklerdir. oy me- lan ünlü politikacı- , arlık seçim larla, ilim adamla- çalı- rının bu çatı altın- da birlestirilmesi- dir. Alt Komisyon kuruluş tarihine kadar bu konuyla meşgul olacak ve 19 Mayısta herşey hazır hale getirile- cektir. Çalışmaların sonucu Çalışanlar Partisinin kuruluş hazır- lıkiarı bir kaç ay evvel başladı. 15 Ekim seçimlerinden sonra Türkiye - nin en büyük işçi teşekkülü olan Türk- İş Konfederasyonu kendisine bağlı sen dika ve federasyonlar tarafından sı- kıştırıldı. Seçimler göstermişti ki, hiç bir siyasi parti işçi teşekküllerine faz- la itibar etmemektedir. Bilhassa bü- yük kitleler halinde bulundukları şe- hirlerde, işçi oylarının bir hayli yekü- na baliğ olmasına rağmen parlâmento- AKİS, 23 NİSAN 1962